Ayçiçeği üretim ve ihracatında tarihi fırsat

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Ayçiçeği hasadına günler kala çiftçi, sanayici, birlikler devletin fiyat ve destekleme politikasını belirlemesini bekliyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday ve arpa alımında uyguladığı alım primi modelinin ayçiçeğinde de uygulanması ve ton başına 2-3 bin lira alım primi ödenmesi isteniyor. Açıklanması istenen fiyat ise alım primi ile birlikte kiloda en az 15 lira. Bir yandan sezon öncesi üretim, kuraklık, tırtıl zararlısı ve fiyat konuşulurken dünyanın en büyük ayçiçeği üreticisi Ukrayna’daki gelişmelerin Türkiye’ye sunduğu tarihi fırsat da gündemde. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş sırasında Ukrayna’daki ayçiçeği kırma tesisleri çok büyük zarar gördü. Bazıları ise istihdam kaybı nedeniyle çalıştırılamıyor. Ayçiçeğini kırarak ham yağ olarak ihraç eden Ukrayna bu işlemi yapamayacağı için ayçiçeğini tohum yani çekirdek olarak satmak zorunda. Türkiye’nin bu ayçiçeğini alarak kırdıktan sonra Avrupa’ya ihracatının yolu açılabilir.                 

REKOLTE İLE İLGİLİ SORUN YOK

Türkiye’de ayçiçeği alımında en büyük paya sahip olan birlik Trakyabirlik. Hasat öncesi ayçiçeğindeki gelişmeleri sektörün beklentilerini konuştuğumuz Trakyabirlik Genel Müdürü Hakan Çalen şu değerlendirmeyi yaptı: “Dövizdeki gelişmeler, üretim maliyetlerindeki artış, pandeminin, Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri ve son olarak tırtıl istilası ile karşı karşıya kalan sektörümüz tüm bu olumsuzluklara rağmen iyi bir üretim bekliyoruz. Özellikle tırtıl istilası üreticimizin moralini bozdu, ilaçlama nedeniyle maliyetleri arttı. Dünyanın en önemli iki üreticisi Ukrayna ve Rusya’nın savaşta olması nedeniyle 2022- 2023 üretiminde düşüş bekleniyor. Özellikle Ukrayna’nın üretimindeki düşüş nedeniyle arz talep dengesizliği yaşanacak. Türkiye’de, büyükşehir belediyeleri, yerel belediyeler, Tarım ve Orman Bakanlığımızın sağladığı hibe tohum destekleri ile birlikte üretimde önemli bir başarı sağlandı. İkinci ürüne teşvik sağlanması, erkenci buğday ve arpa yerine ayçiçeği ekiminin yapılması ile geçen yıl 1 milyon 750 bin ton olan üretimimizle kendimize yeterlilik oranını yüzde 60’lardan 70’lere çıkarmıştık. Bu yıl da en az bu seviyelerde bir üretim bekliyoruz. Sadece son günlerdeki aşırı sıcaklar nedeniyle geç ekim yapanların ürünlerinde bir sıkıntı olabilir. Ama genel anlamda ürünle ilgili büyük bir sorunumuz yok. Tırtıl istilası bu olumlu tabloda herkesin moralini bozdu. Ancak, bizim tahminlerimize göre tırtıl zararlısının Trakya’da maksimum yüzde 5-6 civarında bir zarar verebileceğini düşünüyoruz. Bu yılın üretimin 1 milyon 750 bin ton ile 1 milyon 800 bin ton arasında olacağını tahmin ediyoruz. Bugünlerde fiyatı, gümrük vergisini, Ukrayna’yı konuşmamız gerekirken tırtılla uğraşıyoruz.”                   

UKRAYNA HAM YAĞ DEĞİL TOHUM İHRAÇ EDEBİLECEK

Dünya ayçiçeği üretiminde ilk sırada yer alan Ukrayna’da bu sezon üretimin azalacağını ve Rusya’nın ilk sıraya yükseleceğini belirten Hakan Çalen, şunları kaydetti: “Savaş nedeniyle Ukrayna’da üretim azalacak. Fakat 2021 ürününden ciddi stokları var. 2021 yılında 56 -57 milyon ton olan dünya ayçiçeği üretimi bu yıl Ukrayna’nın 6 milyon ton eksik üretimiyle düşecek. Fakat, Ukrayna’nın devir stokları ve diğer ülkelerdeki stoklarla birlikte toplam arzın 60 milyon ton seviyesinde olması bekleniyor. Bu rekor üretimin fiyatlara da yansımaya başladı. Savaş nedeniyle tonu 1100 dolara kadar çıkan ayçiçeği tohumu şu sıralar 570-580 dolara kadar geriledi. Ukrayna açısından bir başka sorun, ayçiçeği kırma tesislerinin savaşta büyük oranda tahrip olması ve bazılarının da istihdam kaybı nedeniyle çalıştırılamaması. Dünyanın en büyük ham yağ ihracatçısı olan Ukrayna’nın elinde ayçiçeği tohumu var. Ama bunu işleyecek tesisleri olmadığı için tohum olarak ihraç edecek. Rusya, ham yağ ihracatında ilk sıraya yükseldi. Yani Ukrayna’nın yerine geçti. Ham yağ fiyatları savaşın çıktığı dönemde şubat sonu mart ayı başında ton başına 2 bin 300- 2 bin 400 dolara kadar çıkmıştı. Bir ay önce fiyat 1600-1700 dolardı ve şu anda 1300 dolar seviyesinde. Savaş bitse bile Ukrayna’nın 2-3 sezon kırma tesislerini tam olarak faaliyete geçirmesi zor gibi görünüyor. Elindeki ayçiçeğini tohum (çekirdek) olarak satmak zorunda. Türkiye için bu çok önemli bir fırsat. Bu süreci doğru yönetirsek Ukrayna’nın çiçeğini alarak kendi kırma tesislerimizde kırdıktan sonra mamul veya yarı mamul olarak işleyip satabiliriz. Ukrayna’dan sonra en çok kırma tesisi bizde var. Bugüne kadar Avrupa’nın yağ ihtiyacını büyük oranda Ukrayna karşılarken şimdi bu ihtiyacı biz karşılayabiliriz.”               

TMO’NUN BUĞDAY ALIM MODELİ UYGULANMALI

Bir başka tarihi fırsatın da içerde üretimde sağlanan artış olduğuna dikkat çeken Trakyabirlik Genel Müdürü Hakan Çalen, dışarıda ve içerde fiyatlarda ciddi bir gerileme olduğunu ve üretici para kazanamazsa bu üretimin kesintiye uğrayacağını söyledi. Çalen, bu sezon üreticinin para kazanması ve üretime devam etmesi durumunda birkaç yıl içinde ayçiçeği üretiminin 2 milyon tona ulaşacağını ve ihtiyacın neredeyse tamamının iç piyasadan karşılanabileceğini ifade etti.                

Üreticilerin düşük fiyat endişesinin giderilmesi için birliklerin, çiftçilerin, sanayicilerin ortak görüşünün TMO’nun bu yıl buğday ve arpa alımında uyguladığı modelin ayçiçeğinde de uygulanması yönünde olduğunu belirten Çalen, bu konuda ilgili bakanlıklara ve Fiyat İstikrar Komitesi’ne de bilgi sunduklarını belirtti.                 

Buğday ile ayçiçeği arasında 1’e 2 fiyat paritesinin yıllardır uygulandığını hatırlatan Çalen sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerel yönetimlerin, hükümetimizin çabaları ile oluşan ayçiçeği farkındalığının devam etmesi ve üretimdeki artışın sürdürülebilirliği açısından verilecek fiyat ve çiftçin para kazanması çok önemli. Yeni sezona ayçiçeğinde ve ham yağda sıfır gümrük vergisi ile giriyoruz. Bir koruma yok. Her sene 1 Temmuz’da vergi konulurken bu yıl sıfır vergi gümrük vergisinin uygulama süresi 31 Aralık’a kadar uzatıldı. Vergi ile üretici korunmayacaksa bugünkü fiyatlarla üreticiyi koruyamayız. Adana’da hasat haftaya başlayacak ayçiçeği için kilo başına 10 liradan bahsediliyor. İthal ürün maliyeti de bu seviyede. Ayçiçeğinde yıllardır uygulanan bir parite var. Buğday fiyatı 1 liraysa, ayçiçeği bunun iki katı yani 2 lira olması gerekir. Buğdaya baktığımızda Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatı ton başına 6050 lira açıklandı sonra 400 lira daha artırıldı. Fiyat 6 bin 450 lira oldu. Ayrıca ürününü Ofis’e verecek çiftçiye ton başına 1000 lira prim veriliyor. Fark ödemesi de var. Hepsini hesapladığınızda buğdayın fiyatı 7 bin 500 lirayı geçiyor. Bu durumda ayçiçeğinin alım fiyatı da en azından 15 lira olması gerekir. Yani desteklemelerle birlikte kilo başına 15 lira fiyat verilmeli. Bu fiyata ulaşmak için gümrük vergisi, fon konularak sağlanabilir. Fakat, bu sefer tüketicinin ciddi şikayeti olur. Tüketici bir süredir çok yüksek fiyatla yağ aldığı için fiyatların düşmesini bekliyor. Bu nedenle sektör olarak buğday ve arpada olduğu gibi ayçiçeğinde de üreticiye ton başına alım primi ödenmesini istiyoruz. Alım primi en az 2-3 bin lira olmalı. Ürününü satan ve belgelendiren her üreticiye bu prim ödenmeli. Uygulama süresi olarak da aralık veya ocak sonu belirlenebilir.”

“Vergi konulmazsa çiftçi para kazanmaz”

Tekirdağ’ın önder çiftçilerinden ve yağlı tohumlar konusunda danışmanlık yapan Nezih Suyaran ayçiçeğinde temel sorunun sezona sıfır gümrükle girilmesi olduğunu belirterek bu sezonu sayılarla şöyle değerlendirdi: “Trakya’da toplam 3 milyon 650 bin dekar ayçiçeği alanı var. Bunun 450 bin dekarında tırtıl zararı oluştu. Yani 3 milyon 200 bin dekar alanda hiçbir şey yok. Zarar gören 450 bin dekar alanda ise, tarlasına göre değişmekle birlikte benim tespitim yüzde 35 dolayında hasar var. Bu da 150 bin dekar alanın yani 30 bin ton ayçiçeği rekoltesinin azalmasıdır. Bu sene genelde kurak bir yaz geçirdiğimiz için ortalama verim 215 kilodan 175 kiloya düşecektir. Buradan oluşacak kayıp ise 120 bin tondur. En büyük problem ise ayçiçeğinde ithalatta vergi olmamasıdır. Dünyada ayçiçeğinin tonu 930 dolardan Türkiye teslimi 610 dolara kadar düştü. Ham yağın tonu 1975 dolardan, 1350 dolara geriledi. Şubat ayında kilosu 16 lira olan ayçiçeği bugün 10,5 lira. Şu anda gübre fiyatları 11 - 13 lira arası. Yüksek fiyat devam ediyor. Bu konuda da derhal fatura fiyatı üzerinden yüzde 50 desteğe geçilmeli. 1998 öncesinde olduğu gibi. Mazot 25,4 liraya gerilese de geçen senenin 3 mislidir. Üreticinin para kazanabilmesi için çözüm 15 Ağustos tan itibaren acil olarak ithalata vergi konulmasıdır. İthalata eskiden olduğu gibi en az yüzde 27 vergi konulmazsa bu yıl yağlık ayçiçeği eken üretici para kazanamaz.

Pandemi ve savaş fiyatları da dengeleri de değiştirdi          

1-Küresel çapta yaşanan pandeminin etkisiyle ülkelerin korumacı politikaları benimsemesinin bir sonucu olarak tarım ve gıda ürünlerinde yaşanan yüksek talep ve buna ek olarak lojistik zincirindeki kopmaların etkisiyle 2021-2022 sezonunda tüm tarım ve gıda ürünlerinde çok yüksek fiyat artışları ve tedarik zorlukları yaşandı.                

2-Tarımsal ürünlerin küresel çapta bu hızlı değer kazanımı karşısında, 2020/2021 üretim sezonunda yağlık ayçiçeği fiyatları yurt içinde ton başına 3 bin lira seviyelerinden 6 bin 500- 7 bin lira seviyelerine kadar sıçrama gösterdi. Bu piyasa gelişmeleri, çiftçilerimizin üretim tercihlerinde yağlık ayçiçeği tohumuna daha çok yer vermesi sonucunu beraberinde getirdi. 2021/2022 üretim sezonunda bütün üretim bölgelerinde artışlar yakalanarak yaklaşık 1 milyon 750 bin ton seviyesinde rekor bir üretim gerçekleşti. 2021/2022 üretim sezonu yağlık ayçiçeği ürün fiyatları Temmuz ayı sonlarında Çukurova’da ton başına 5 bin lira seviyelerinde oluşmaya başladı. Ana üretim bölgelerinde hasadın tamamlandığı Ekim ayı sonlarında fiyat ortalama 6 bin 500 lira seviyesine yükseldi. Takip eden süreçte yurtdışı piyasalarda yaşanan gelişmelere ek olarak yurt içinde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın etkisiyle Aralık 2021 sonu itibariyle ortalama 8 bin 500 lira seviyelerinden yıl tamamladı.                   

3-Ürün fiyatları Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin savaşa dönüştüğü 24 Şubat 2022 tarihine kadar 9 bin 500 lira seviyesine kadar yükseldi. Sert fiyat hareketlerine ek olarak Ukrayna limanlarında lojistik zincirinin kırılması ve Rus ürünlerine getirilen ambargo kararlarıyla birlikte ayçiçeği fiyatları yurt içinde ton başına 16 bin liraya, ithal ürün fiyatları tohumda ton başına 1000 dolar, ham yağ fiyatları ise 2 bin 200-2 bin 300 doları görerek tarihi rekora ulaştı. 

4-  Rusya - Ukrayna savaşının en sıcak dönemlerinde yaşanan aşırı fiyat hareketleri dünya arz talep dengesini bozdu ve bu aşırı oynak süreç Haziran ayı ortaları itibariyle dengelenme sürecine girdi. Finans piyasalarında yükselen faizler ve küresel resesyon senaryoları gerek spot emtia piyasalarından gerekse de vadeli emtia piyasalarından kar realizasyonlarıyla çok hızlı bir çıkışı ve beraberinde sert fiyat düşüşlerini getirdi. Bu çerçevede dünya yağlı tohumlar piyasalarında başta palm olmak üzere tüm yağlı tohumlar ve türevlerinde Mayıs ayı ortalarından bu tarihe kadar çok sert düşüşler gerçekleşti.

5- Mayıs ortalarında ton başına 920 dolar seviyesinde olan yağlık ayçiçeği tohum fiyatları halihazırda 600 dolar seviyelerine, 2 bin dolar seviyesinde olan ham ayçiçek yağı fiyatları ton başına 1300 dolara geriledi. Türkiye teslimi 600 dolar olan ithal ayçiçek tohum fiyatının yurt içi yüzde 40 yağlı ürün karşılığı yaklaşık 9 bin 850 liradır. Bu fiyat, harman dönemine ilişkin çiftçi beklentilerinin oldukça uzağında bulunmaktadır.

6- Öte yandan, hasat döneminde üreticilerimizin mahsulünü mubayaa edecek başta birliğimiz olmak üzere çiftçi örgütleri, sanayici ve tüccarın yükselen birim fiyatlar karşısında ilave finansman ihtiyacı, kredi limit artışı ve plasmana erişim gibi konularda da sorunları bulunmaktadır. Tarımın finansmanı konusunda ciddi paydaşlar olan çiftçi örgütleri, tarımsal sanayici ve ilgili diğer firmaların ihtiyaç duyduğu ilave işletme sermayesi konusunda krediye erişimde problem yaşamaları sektörün taşıyacağı stok miktarını azaltacak buna ek olarak halihazırda yağlık ayçiçeği ve ham yağda sıfır olan gümrük vergileri ve bol ithal ürün arzı harman döneminde çiftçi ve reel sektör arasında arz talep dengesizliği yaratarak ürün fiyatlarında düşüşü beraberinde getirebilecektir.

Tüm yazılarını göster