Sayın DÜNYA okurları, Kıymetli maden ve taşların 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar hükümleri çerçevesinde ithalatını müteakip, işlendikten sonra ihraç edilmek üzere işçiliğe tabi tutulması dahilde işleme izni kapsamında gerçekleştirilmesi ile ilgili son durumu önceki yazılarımda izah etmiştim. Bu konuda sürekli düzenlemeler yapılıyor.
Son olarak, Ticaret Bakanlığı/Gümrükler Genel Müdürlüğü bir genelge yayımladı. 2021/23 sayılı genelge ile;
Kıymetli Maden ve Taş Analizinde Yetki Verilecek Ayar Evlerinin Standartları, Seçimi ve Denetim Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğde, kıymetli maden ihracatında ayar raporu hazırlanmasına ilişkin bir düzenlememenin yürürlükten kaldırıldığı duyuruluyor.
Yeni tebliğde, işlenmiş kıymetli maden ihracatında ayar raporu hazırlanmasına ilişkin bir düzenlemenin yapılmadığı hatırlatılıyor.
Buna rağmen, bazı ihracatçıların işlenmiş kıymetli madenler için hazırlattıkları ayar raporlarını gümrük idarelerine ibraz etmeye devam etmesinin uygulamada tereddütlere yol açtığının görülmesi üzerine, konunun Hazine ve Maliye Bakanlığına intikal ettirildiği ve alınan cevapta, kambiyo mevzuatında kıymetli maden ihraç işlemlerinde ayar raporu hazırlanmasına yönelik bir zorunluluk bulunmadığının belirtilmiş olması üzerine;
Gümrükler Genel Müdürlüğü yeni uygulamanın şöyle tanımlıyor; risk kriterleri çerçevesinde ciddi şüphe duyulan hallerde yapılacak işlemler saklı kalmak üzere işlenmiş kıymetli madenlerin 1000 rejim kodlu kat`i ihracat işlemlerinde gümrük idarelerince ayar raporu aranması zorunlu değildir.
Esasen, kıymetli maden ve taşların ithalat ve ihracatı ile ilgili Merkez Bankası’nın yayımladığı geniş kapsamlı genelge de konuya ışık tutuyor. Kuşkusuz, Merkez Bankasının bakış açısı tüm ithalat ihracat işlemleri ve bedelleri ile ilgilidir. Keza; 32 sayılı Karar ve buna ilişkin tebliğler ile gümrük mevzuatının birlikte göz önünde bulunduran şirketler bu konuda da bir adım önde olurlar.