Ayakkabı ihracatımız 3 yılda 3 milyar dolara nasıl çıkar?

Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye, 2021’de 1,7 milyar dolarlık deri ve deri ürünleri ihracatı yapmıştı. 2020’ye göre artış yüzde 29,6’ydı. Bu rakamda ayakkabının payı 1 milyar dolardı. Rusya, Ukrayna’yı işgal edince 2022 için karamsarlık ağır basmıştı çünkü Rusya yüzde 8,2’lik pay ile en çok ihracat yaptığımız ülkeydi. Ancak Türk girişimcisi savaşa rağmen Rusya ve Ukrayna’ya satışlarını büyük ölçüde korudu, Batı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere diğer pazarlara ayakkabı ihracatını da hızla artırmayı başardı. 2022’nin ilk yarısında hem genel olarak deri ürünlerinde hem de ayakkabıda ihracatımızdaki yükseliş çift haneli devam etti. Ülkemiz ayakkabı üretimi ve ihracatında 8 yıldır adeta başarı hikâyesi yazıyor. Bunda, özel sektör ile devletin diyalog içinde olmasının, tıkanma olduğunda birlikte çözümler geliştirmesinin katkısı büyük.

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ile sohbet ediyoruz. Başkan İçten, bu yılsonunda ayakkabı ihracatımızın 1,3 milyar dolara yaklaşabileceğini belirtiyor ki bu geçen yıla göre yüzde 30’luk artış demek. İtalya, İspanya, Portekiz gibi ‘rakiplerimize’ ihracatta da güçlü artışlar olduğunu söyleyen TASD Başkanına, sektörün dış ticaret açığı verirken bu noktalara nasıl geldiğini soruyorum. Yanıtı net: “2014 yılı sektörümüz için milattır. Uzakdoğu’dan gelen kalitesiz ucuz ürünlere karşı sektörümüz ciddi sıkıntı yaşıyordu. Ayakkabıda 1 milyar dolarlık ithalat, 650 milyon dolarlık ihracat, 350 milyon dolarlık dış ticaret açığımız vardı. Dönemin ticaret bakanına anlattık, Cumhurbaşkanımızın da direktifi ile bu haksız rekabete karşı 2014’te gümrük vergisi yükseltildi. 2021 itibariyle sektörümüz, 1 milyar dolarlık ihracat, 550 milyon dolarlık ithalat yapıyor ve 450 milyon dolarlık da dış ticaret fazlamız var. Ayakkabı üreticimiz hem üretimini artırdı hem de ihracat için dünyayı dolaşarak küresel rekabette öne çıktı. Kilogram ihracat değerimiz de 8-10 dolara oturdu.”

3 milyar doları aşmak için de önerimiz var

Türkiye’nin ayakkabı ihracatının, yeni adımlar atılması halinde 3 ya da 4 yıl içinde 3 misline çıkabileceğini söyleyen TASD Başkanı Berke İçten, detaylı bir çalışma hazırladıklarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına ilettiklerini belirtiyor. İçten bu öneriyi ve gerekçesini şöyle özetliyor: “İstihdam yoğun bir sektörüz. Yaklaşık 320 bin kişilik istihdamımız var. Bu nedenle SGK yükümüz çok yüksek. Biz diyoruz ki şirketler istihdamlarına göre kategorilere ayrılsın ve cirosu içinde istihdam yükü büyük olan şirketlere kademeli olarak SGK primlerinde indirim yapılsın. Bunu aynı ilkeyle tüm sektörler için öneriyoruz. Pilot uygulama için hazırız. Bu adım atılabilirse birkaç yıl içinde hem istihdamımızı hızla artırırız hem de ihracatımızı 3 milyar dolara yükseltebiliriz. Şu anda küresel ayakkabı markalarından bazıları Türkiye’de yeni üretim yatırımı yapmış durumda. Bazıları da ülkemizde yatırım ya da buradan tedarik için araştırma yapıyor. Silivri, Çatalca ekseninde bir kümelenme imkânı sağlanabilirse çok büyük yatırım, istihdam ve ihracat artışı yakalarız.”

Fuar rekabetinde Türkiye öne geçti

Ayakkabı sektörünün İtalya’da, Garda ve MICAM olmak üzere iki önemli fuarı bulunduğunu hatırlatan TASD Başkanı Berke İçten, Garda’nın toptancı, MICAM’ın ise marka, moda, tasarım ağırlıklı olduğunu belirtiyor. İçten, “Türkiye bu iki fuarda da en büyük katılımcılardan ki Garda’ya 114 firmayla katıldık ve fuar toplam alanının yüzde 35’i Türk firmalarınındı. 18-20 Eylül’de yapılacak MICAM’a da 70 firmamızla katılacağız. Bu fuarda İtalyan dostlarımız bize genellikle yer vermek istemiyor. Katılamayan İtalyan markaların yerlerini bile bazen boş tutabiliyor ya da ‘trend alanı yaptık’ şeklinde yanıt veriyorlar” diyor. Başkan İçten’e bizim ayakkabı fuarımız AYMOD’u soruyorum. Yanıtı çok ilginç : “Bu yılın ilk fuarını Mart sonunda 66’ıncı AYMOD olarak derneğimizin organizasyonunda yaptık ve tarihi rekor kırıldı. Resmen Avrupa’nın en büyük fuarı olduk. 32 bin 400 metrekare net fuar alanında, 425 firma katıldı, Garda da Micam da geride kaldı. İtalyanlar şimdi Eylül’deki AYMOD’a katılmak için yoğun talepte bulunuyor. Rusya ile kaybettikleri ticareti bizim fuarımıza katılarak kurtarmak istiyorlar. Ancak, bizim de maalesef yerimiz çok kısıtlı.”

Pandemi ortasında mağaza açıp markalaştı

Türkiye’nin en eski ayakkabıcılarından merhum Ethem Özturan’ın çocukları, 2019’da aldıkları ‘markalaşma’ kararını, Covid-19 pandemisine rağmen başarıyla uyguladı. 1966’dan beri üretici ve uzun yıllardır ihracatçı olan fi rma, 2001’den beri tescilli markası olan Bueno ile Haziran 2020’de ilk mağazasını Nişantaşı’nda açtı ve 7 mağazalı bir zincire dönüştürdü. Bueno Shoes Genel Koordinatörü Orhun Özbaşaran, grubun yıllık üretiminin 1 milyon çift olduğunu belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Bueno için ilk mağazamızı Covid-19 salgınının en kötü günlerinde açtık ama çok iyi ciro yakaladık, mağazalaşmaya devam ettik. Bueno’nun yabancı marka olduğunu sanan müşterilerimiz şaşırıyor. Turistler de yüklü alışveriş yapıyor. İhracatımız zaten çok başarılı. Şu anda Bueno 40 ülkede satılıyor. Sadece İtalya’da 900 noktada ürünümüz var. Yurt dışı satışlarımızın yüzde 20’si İtalya, yüzde 30’u Avustralya’da, ABD’den Japonya’ya kadar yayıldık.

Tüm yazılarını göster