Avrupa’nın vize engeli, yüksek stant ve otel fiyatları bizim fuarlara yaradı

Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB), 2024 Yılı Fuar Takvimi’ne göre Türkiye genelinde 102’si uluslararası olmak üzere 348 fuarın yapılmasına izin verildi. Ülke genelinde 2024’te en yoğun fuar programı, 60 fuarla Ekim ayında olacak. Mayıs ayında 47, Şubat ve Kasım aylarında ise 40’ar adet fuar düzenlenecek. 348 fuarın 195’i İstanbul’da, 34’ü İzmir’de, 20’si Antalya’da, 15’i Ankara’da ve 14’ü de Bursa’da yapılacak. Sektörel dağılıma göre ise Eğitim sektöründe 34 fuar düzenlenecek. Tarım ve Hayvancılık sektöründe 30, Gıda sektöründe 28, Isıtma Soğutma Havalandırma sektöründe 20, Tıp ve Tıbbi Cihazlar sektöründe 13, Mobilya sektöründe 11 fuar düzenlenecek. 2024’te toplam fuar sayısı 2023’e göre sadece 3 adet artmış olacak. Bu kötü bir durum değil. Çünkü fuar sayısının artmasından ziyade ‘fuara katılan firma ve ziyaretçi sayısının artması’ önemli. Çok sayıda küçük fuarlar yerine her biri sürekli büyüyen fuarlara sahip olmak en doğrusu. İşte bu açıdan daha güçlü rakamlara sahip olmaya devam ediyoruz. Bu veriler daha sonra açıklanacak. Genel görünümü Uluslararası Fuar Yapımcıları Derneği (UFYD) Başkanı Ümit Vural ile konuştuk. Başkan Vural’a lafı dolandırmadan “Fuarcılarımız 2023’te umduğunu buldu mu” diye sordum. Yanıtı şöyle oldu: “Evet fuarcılar olarak umduğumuzu beklediğimizi bulduk. Çünkü artık dünyadaki vize sıkıntısı, mülteci sıkıntısı ve Avrupa’daki otel-konaklama masrafları, stant maliyetleri öyle yükseldi ki onlar yüzde 50 katılımcı ve ziyaretçi kaybetti, Türkiye’nin fuarları ise ciddi rağbet gördü. Bence bu Türkiye’nin ihracatı açısından da iyi oldu. Yıl içinde yaşanan depremleri, bölgesel savaşları dikkate alırsak belki de ihracatımız çok düşecekti. Fuarcılıktaki başarı sayesinde en azından ihracatta gecen yılı yakalamış görünüyoruz. Bizce 2024 hem fuarcılık açısından hem de ülkemiz adına daha da iyi olacak. Çünkü Türkiye, Ortadoğu’da önemli bir hub (merkez) olma noktasında, sağladığı kolaylıklar sayesinde de cazibesi daha da artıyor. Geniş bir coğrafya artık hem fuar için hem de yatırımlar için bize geliyor. Bizim firmalarımız bile özellikle Almanya’daki fuarlardan dünya kadar yer alıyordu, artık onların da eskisi kadar gitmiyor.”            

Son tüketiciye dönük fuarlar küçülüyor

Fuarcılık sektörü sadece vize ve yüksek enflasyondan değil başka gelişmelerden de etkileniyor. UFYD Başkanı Ümit Vural bu konuda da şu görüşleri dile getiriyor: “Önümüzdeki yıllarda kalıcı olduğu görünen fuarlar, sanayiye dönük teknoloji, yan sanayi, alt sektörlere dair fuarlar olacak. Son tüketiciye dönük fuarlar örneğin ‘turizm fuarları’ ya da ‘otomobil fuarları’ ya küçülüyor ya da kapanıyor. Artık insanlar tatil almak için bir fuara gitmiyor. Çünkü zaten internet ortamı en uygun tatil paketini ona sunabiliyor. Ya da bir otomobili beğenmek için fuara gitmeye ihtiyaç yok. Mesela Berlin ITB’nin (turizm fuarı) durumu pek de iyi değil. Yeni nesil otomobiller de mesela Tesla ve diğer elektriklilerin satışı internetten yapılıyor. Birçok ürün internetten alışverişin konusu olmuş durumda. Türkiye’de ise fuarcılık büyüyor. Yeni oyuncular girdi sektöre, yeni fuarlar başladı. Yakında bizdeki ev tekstili fuarı dünyanın en büyüğü olacak. Almanya’daki fuar ise geriliyor. Bizde yeni fuarlar da ya başladı ya başlayacak. Mesela robot fuarı, yazılım fuarı gündemde, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları fuarı başladı. Bence 2024’te ihracatımız yüzde 20 kadar artabilir, fuarlarımızın da çoğu uluslararası fuar olabilir.”            

Yurt içindeki uluslararası fuarlar daha güçlü desteklenmeli 

Fuarcılıkta eskiden beri tartışılan bir konu da ‘katılım deste ve teşvikleri’ konusudur. Düz mantıkla Türk firmalarının yurt dışındaki fuarlara katılımını desteklemek ve onları teşvik etmek ihracat için daha faydalı gibi görünüyor. Ancak, fuarcılar cephesinde başka bir görüş hakim. UFYD Başkanı Ümit Vural, yurt içindeki fuarların katılımcılarının ve organizatörlerin daha güçlü desteklenmesini savunuyor. Vural, şöyle konuşuyor: “Bizim fuarlarımızın yurt dışındaki rakip fuarlarla rekabet edebilmesi lazım. Ben müşteri adayına ‘neden yurt dışındaki fuara gidiyorsun da bizim uluslararası fuarımıza katılmıyorsun, bizimki de uluslararası’ diye sorduğumda ‘yurt dışına katılıma daha çok teşvik var’ diyor. Gerçekten de halen destek miktarında ciddi farklılıklar söz konusu. Kendi fuarlarımızı da büyütmemiz lazım, bunun için de yurt içi uluslararası fuarlarımızın desteklerini yeniden ele almak şart. Şu anda çok yetersiz. Bizim fuarların büyümesi ülkemizin ihracatını daha da hızlı artıracaktır.”

Ateş hattındaki 6 ülkeye ihracat 2 ayda 523,9 milyon dolar geriledi

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e baskın saldırısına karşılık İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü ağır saldırılarda çocuk, kadın, yaşlı 10 binlerce Filistinli sivil öldürüldü. Gazze’nin şehir olarak üst ve altyapısı neredeyse yok edildi. Lübnan ve Suriye de defalarca saldırıya uğradı. Ürdün ise diğer Filistin toprağı Batı Şeria ile sınır olması nedeniyle diken üstünde. Gazze başta olmak üzere bölgeye gıda ve tüketim mallarının ulaşmasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Filistin topraklarında açlık ve hijyen krizi büyüyor. İsrail ve Filistin dahil 6 ülkenin en önemli gıda ve tüketim ürünleri tedarikçisi konumundaki Türkiye’nin bölgeye ihracatı 2 ayda yarı yarıya azaldı. 2023 Ekim ve Kasım aylarında 2022 yılının aynı dönemine göre 6 ülkeye ihracattaki toplam gerileme 523 milyon 974 dolar oldu. Aralık ayındaki düşüşün de 300 milyon doları aşacağı ve çatışmaların durmaması halinde 4 aylık kaybın 1 milyar dolara ulaşacağı belirtiliyor.

Tüm yazılarını göster