Avrupa Birliği Küresel Geçit Projesi (EU Global Gateway)

Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

“Avrupa Birliği Küresel Geçit” (EU Global Gateway), Avrupa Birliği (AB) tarafından dünya çapında dijital teknoloji, enerji, taşımacılık, sağlık, eğitim ve araştırma sektörlerindeki özel ve kamusal altyapı yatırımlarını sürdürülebilirlik çerçevesinde desteklemeyi amaçlayan 300 milyar dolar bütçeli bir proje. Çevrenin korunmasından tedarik zincirlerinin güçlendirilmesine kadar küresel sorunların çözümüne yönelik girişimleri teşvik etmeyi amaçlayan “AB Küresel Geçit Projesi”nin lansmanı 1 Aralık 2021 tarihinde gerçekleştirildi. Proje kapsamında 2021 ve 2027 yılları arasında Avrupa Birliği’nin ve iş birliği içinde olduğu diğer ülkelerin çıkarları gözetilerek küresel ekonomik toparlanma sürecini destekleyecek 300 milyar tutarında yatırım yapılması planlanıyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Küresel Geçit Projesi ile ilgili olarak, Covid-19 salgınının dünyanın ne kadar birbirine bağlı olduğunu gösterdiğini, küresel toparlanma sürecinde daha iyi bir dünya inşa etmek için bu bağları yeniden tasarlamayı hedeflediklerini belirtti. Buna ilave olarak, Avrupa Birliği'nin sahip olduğu demokratik değerler ve uluslararası normlar dahilinde, sosyal ve çevresel standartlar da gözetilerek kendisi ile benzer görüşte olan ortakları ile iş birliği içinde sürdürülebilir altyapı yatırımlarının teşvik edilmesinin amaçlandığını, projeyle, yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomiye geçiş kapsamında iş birliği gerçekleştirilen ülkelerin destekleneceğini ve özel sektörün yatırımlarda aktif rol almasının sağlanacağını ifade etti.

Pandemi, küresel altyapının zaaflarını ve uyumsuzluklarını gözler önüne serdi. Dijital ağ bağlantılarının eksikliği, tedarik zincirlerindeki aksama ve tıbbi ürünlerin kıtlığı, beşeri ve ekonomik açıdan birçok olumsuz sonuca sebep oluyor. G20 tahminlerine göre, küresel altyapı yatırım açığı 2040 yılına kadar 13 trilyon Euro'ya ulaşacak. Bu altyapı açığını kapatmak için yıllık olarak tahmini 1,3 trilyon Euro'luk bir yatırım yapılması gerekiyor. Küresel Geçit Projesi ile de bu açığın azaltılması hedefleniyor.

AB yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, günümüzde düşük ve orta gelirli ülkelerin ciddi bir altyapı finansman açığı ile karşı karşıya olduğu ve bu açığın Dünya Bankası tahminlerine göre 2019 yılında 2,7 trilyon doların üzerinde gerçekleştiği ifade ediliyor. Covid-19 krizi nedeniyle 2019 yılından beri bu durumun daha da kötüleştiği, bu nedenle AB ile iş birliği içinde olan ülkelerde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yönelik uygulamaları geliştirilebilmek için daha fazla ve daha iyi şartlarda finansman sağlanmasının büyük önem arz ettiği değerlendirmesi yapılıyor. Bu kapsamda, AB Küresel Geçit’in, iş birliği içindeki ülkelerin ihtiyaçları temel alınarak oluşturulmuş inovatif bir küresel altyapı gelişim programı ve uluslararası alandaki istikrar ortamını korumaya yönelik yapılmış olan bir yatırım olduğu ifade ediliyor.

AB Küresel Geçit Projesi, aynı zamanda AB'nin kendi çıkarlarına da katkı sağlayacak biçimde tasarlanmış durumda. Dünya çapında tedarik zincirlerinin dayanıklılığının artması, 38 milyon kişinin uluslararası ticarete bağlı iş kollarında istihdam edildiği AB ekonomisi için de birçok yeni fırsatlar ortaya çıkaracak.

AB Küresel Geçit ile otoyol, demiryolu, liman, havaalanı, lojistik ve sınır geçiş noktaları dahil tüm ulaşım bileşenlerine yönelik altyapı yatırımların desteklenmesi planlanıyor. Bu altyapı yatırımları diğer ilgili ülkelerdeki sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirecek, sera gazı emisyonlarını azaltacak ve tedarik zincirlerini çeşitlendirecek biçimde gerçekleştirilecek. Bu yatırımlarla birlikte AB, “dünyanın ulaşım üssü” olarak konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Küresel Geçit Programı’nın AB’yi daha etkili bir jeopolitik oyuncu haline getireceği ve cazip iş birlikleri yaratarak Çin’in Kuşak ve Yol Projesi’ne iyi bir alternatif olabileceği de iddialar arasında. AB'nin bu programının Çin ile rekabette ne kadar etkili olacağının ise özellikle Afrika bölgesindeki yatırımlarda belli olacağı tahmin ediliyor. Çin'in son yıllarda Afrika'ya sağlamış olduğu finansman bu bölgedeki birçok Avrupalı firmanın pazar payını Çinli firmalara kaybetmesine sebep olmuştu. Bu kapsamda, Afrika, AB Küresel Geçit projesinden en karlı çıkacak bölgelerden biri olacak diyebiliriz. AB'nin dışında ABD'nin de, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında etkisini artırmasından rahatsızlık duyduğu malum. ABD 2021 yılında kendi öncülük ettiği "Yeniden Daha İyi Bir Dünya İnşa Et" (Build Back Better World) girişimini duyurmuştu. Özellikle AB'nin Küresel Geçit projesi ile ABD'nin "Yeniden Daha İyi İnşa Et" (Build Back Better) girişimi birbirlerini destekler nitelikte. AB'nin ABD ile bu alanda iş birliği gerçekleştirme kararı COP26 Taraflar Konferansı'nda alındı. İki taraf da iklim krizinin çözümünün, "net sıfır" hedefi doğrultusunda daha temiz ve dayanıklı altyapı inşası ile mümkün olabileceği görüşünü paylaştığını bildirdi.

AB tarafından başlatılan Küresel Geçit altyapı yatırım programının, AB ile çok yakın ilişkilere sahip olmamızdan dolayı Türkiye’ye de önemli etkilerinin olabileceği tahmin ediliyor. Özellikle proje kapsamında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik uygulamaları geliştirilebilmek için ülkelere daha fazla ve daha iyi şartlarda finansman olanaklarının sağlanması, Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki hedeflerine ulaşması açısından önemli bir itici güç olabilir.

AB’nin Küresel Geçit Projesi’ni başlatması, Kuşak Yol Projesi,  Avrupa ve Asya arasında bir köprü kuran Türkiye için önümüzdeki dönemde yeni fırsat ve risklerin oluşmasına sebep olabilecek potansiyelde inisiyatifler olarak dikkatle izlenmeli.

Tüm yazılarını göster