Devlet yetkilileri, AVM’lerin 11 Mayıs’ta açılacağını açıklamıştı ve büyük bir kısmı kapılarını açtı. Halk, “Aşkına” kavuştu, vuslat gerçekleşti! Aslında AVM’leri (içerideki sinema, tiyatro, restoranlar hariç) Devlet kapatmamıştı. Bazı AVM’ler kendisi kapatmıştı kapılarını, bazıları da mağaza zincirlerinin mağazaları açmama kararı üzerine kapatmak zorunda kalmıştı. Özetle, AMV’ler ekonomik şartlar ve sağlık güvenliği gerekçesiyle kapanmışlardı. Bu konuda benim aklıma ilk gelen sorular şunlar: 11 Mayıs’ta bu gerekçeler ortadan kalkmış oldu mu? AVM’lerin en fazla müşterisinin olduğu hafta sonları sokağa çıkma yasakları olacağına göre AVM’lere kim gidecek? Mağazaların kira+ücret+ortak gider payını çıkarması için asgari satış/müşteri sayısını tutturması lazım. AVM’ler kapalıyken bu giderler minimum düzeyde, açıldığında ise mağazalar değişken maliyetleri karşılayabilecekler mi? (Kapalı olunan dönemde kira indirimi/ödememe, işçiler için kısa çalışma/ücretsiz izin uygulandığını varsayıyorum). AVM yönetimi açıyorum dese de, mağazalar “salgın devam ediyor, mücbir sebep hali geçerli, o nedenle açmıyoruz” diyebilir mi? AVM’ler insiyatif alıp “Devlet aç dedi ama salgın/müşteri azlığı vb. nedenlerle kurtarmıyor, biz açmıyoruz” derse ne olacak? Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerinin AVM’lerin açılmaması gerektiği yönünde açıklamaları bulunmaktadır. Bakalım bu kararın etkisi nasıl olacak?
Benzer bir durum, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)’nun liglerin 12 Haziran’da yeniden başlayacağı yönündeki kararında da yaşanmaktadır. Futbol bizim ülkemizde her şeyden daha popüler bir konudur. Hatta, koronavirüsün halk nezdindeki popüleritesi Fatih Terim virüsü kapınca tavan yaptı dersem yanlış olmaz herhalde. Sağlık Bakanı ile Bilim Kurulu üyelerinin de bu karardan çok memnun olmadıkları malumunuz. Bu arada basketbol ve voleybol federasyonları bu sene sezonun kapandığını ilan ettiler. Bakalım bu kararlar sonrası TFF’nin tutumu nasıl olacak?
Her ne kadar son birkaç gündür virüsün yayılımında, vaka ve ölüm sayısında bir yavaşlama olsa da, bu salgın tehlikesi henüz geçmiş değil. En azından bu konudaki uzman doktorlar öyle söylüyor. Peki, Devlet bu kararları neden alıyor? Sorunun tek kelimelik bir cevabı var aslında: Ekonomi. Salgın nedeniyle birçok sektör ve ülke ekonomisi derin yara aldı, ihracat ve turizm gelirleri bıçak gibi kesildi. Lokomotif sektörlerde yaprak kımıldamıyor ve bu ekonomik görünüm kısa sürede değişmeyecek gibi durmakta. Döviz konusuna hiç girmiyorum (!) Özetle çarkların dönmesi yavaşladı, neredeyse durdu ve çarklar pas tutmasın diye yağlamak lazım. Ülke ekonomisini canlı tutmak için iç tüketimi canlandırmak gerekecek. Bu nedenle, AVM’lerin açılması ekonomiyi harekete geçirmek için atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir. AMV’lerle ilgili ekonomik bazı realiteler de bulunmaktadır. Örneğin bu AVM’lerin önemli bir kısmının kredilerle inşa edilmiş olması. Dolayısıyla, açılma kararı bu kredilerin geri ödenmesi açısından önemlidir. Ancak insanların ve şirketlerin gelir kaybına uğradığı, kendilerini ekonomik güvende hissetmedikleri bir ortamda sırf AVM’lerin açılması tüketimi tetikler mi? Mağazalar ve AVM yönetimleri açıklanan önlemleri (reyonlar arası mesafe koyma, katlarda tek yönde yürüme vs.) nasıl uygular bilemiyorum. Önlemler alınsa da insanların bu önlemlere ne kadar uyacağı muamma. Solunum yoluyla yayılan virüsün AVM’lerin kapalı havalandırma sistemlerinde yayılımı hız kazanır mı sorusu da ayrıca dikkate alınmalıdır. AVM’lerin açılıyor olması erken bir karar mı acaba?
Buradan TFF’nin kararını değerlendirmeye geçelim. Futbolun da kendi ekonomisi var ve artık futbol sadece bir spor değil, dev bir endüstri. Salgının ilk zamanlarında TFF’nin maçları seyircisiz oynatma yönündeki kararı haklı olarak çok eleştirilmişti ve TFF bu kararından geri adım atmak zorunda kalmıştı. O zamanki kararda olduğu gibi bu son kararın arkasında da ekonomik gerekçeler olduğunu söylemek mümkündür. Avrupa’da bazı futbol kulüpleri çalışanlarının ve sporcuların ücretlerinde indirime gitti, Türkiye’de henüz böyle bir aksiyon alındığı basına yansımadı. Ekonomik açıdan darboğazda olan futbol kulüplerimiz bu salgında daha da derin yara almıştır ve ekonomik kayıpları büyüktür. Yayıncı kuruluşun da büyük gelir kayıpları bulunmaktadır. TFF’nin kararında yayıncı kuruluşun etkisi var mıdır bilmiyorum ama kararın ardında ekonomik nedenlerin yattığı muhakkak. Yaz aylarında sıcakta maçların yapılması zor olacağından bir an önce liglerin başlaması da isteniyor olabilir. Kanaatimce bu kararı mümkün olduğunca ertelemek gerekir. Bu sene yaz tatili ve sosyal mekanlarda buluşmalar hayal olacağına göre yaz günlerini evde televizyonla, müzikle eğlenerek, akşamları da futbol maçı izleyerek geçiririz. Fena mı olur?
Bütün bu kararlar açısından en kritik soru, yaşanacak muhtemel olumsuzlukların sorumlusunun kim olacağıdır. a) Mağazalar b) AVM yönetimleri c) TFF ç) Spor kulüpleri d) Devlet e) Hepsi
Sözün özü: Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…