Merkez Bankası’nın 18 Şubat’taki toplantısından sonra, USD/TL paritesi yüzde 9 yükseldi. Türkiye ekonomisi için önemli olan brent petrol fiyatı da yüzde 9 arttı. Bu zaman diliminde, ithal ettiğimiz tarım ürünlerinin fiyatları dünyada ortalama yüzde 3 civarında artış gösterdi. Bu ürünlerin dışarıdaki fiyatlarına bakmayalım derseniz, içeride Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) şubatta yüzde 2,61 artarak 19 ayın zirvesini gördü. Reform yapalım. Komite kuralım. Orta-uzun vade için tedbirlerimizi alalım. Ancak gıda fiyatlarında kısa vadede bu artışlarla yüz yüzeyiz.
Bu konjonktürde faiz artırımına karşı çıkanlar var. Kısa vadede önlem almadan, uzun vadeli beklentiler yönetilemez. TCMB o zaman asıl işini yapmasın. Fiyat istikrarı konusunda adım atmasın. Bir de, ‘’Sorunlar faiz artırımının ötesinde’’ diyen ekonomistler oluyor. Ekonominin pozitif bilim olduğu düşünülür. Oysa ekonomi, operasyonel tasarımların ardına saklanmış siyasettir. İktisatçıların çoğu, siyasi görüşlerini operasyonel gerçeklik gibi sunan politika analistleridir. Hangi büyük ekole bakarsanız bakın, Keynesyenler, Parasalcılar, Avusturya Ekonomi Okulu, önce politik bir yapı oluşturup, sonra buna uygun bir dünya görüşü sunarlar. Para politikası analizi yaparken konuyu başka tarafa çekenleri görünce bu görüşüm pekişir.
Pandeminin belki de üçüncü zirvesine girdik. Esnaf kepenk mi kapatacak. Sokağa çıkma yasağı mı gelecek. Burnunun ucunu göremiyorsun. Ama bugünkü politika faiziyle yılsonu enflasyon tahminini karşılaştırıp, reel faiz yüksek olacak, faiz artışına ne gerek var diyebiliyorsun. Öngörülebilirlik tüm dünyada düşük. Bugün ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Üç-altı ay sonranın planını yapabilecek bir ortam yok. Türkiye’de enflasyon yılın ikinci yarısında düşerse, faiz de indirilir. 715 milyar TL’lik muazzam kredi büyümesinin etkileri bazı sektörlerde hâlâ gözleniyor. Faiz artırımları dolayısıyla ekonomik aktivite çökmedi. Özel sektörün, yüksek faizden dolayı serzenişleri de anlamsızdır. Son yıllarda, faizin düşük olduğu dönemlerde bile, özel sektör yatırımları artmadı. Döviz kurlarındaki artışlar, buna bağlı yüksek enflasyon, ekonomik aktörlere plan yaptırmıyor. İşsizlik, yüksek borçluluk gibi yakıcı problemler var. Ancak önceliğimiz enflasyondur. Geçen ayki toplantı öncesinde 100 baz puanlık artışı savundum. Hesap kabardı. Avangart Merkez Bankası yarın fazlasını yapmalıdır