Geçtiğimiz yıl malum salgın sebebiyle düzenlenemeyen, Türkiye’de 20. yaşına basan AutoMechanica İstanbul fuarı, 2021 tamamlanmadan 18-21 Kasım tarihlerinde Plus koduyla kapılarını fiziksel olarak açtı. Otomotiv yan sanayi ve yedek parça endüstrisinin tüm paydaşlarıyla İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde günlük on bin ziyaretçi ile adeta izdiham yarattığı bu safkan otomotiv endüstrisi uzmanlık fuarındaki e-Mobility Academy sahnesine, Sizlerle önümüzdeki yazılarımda paylaşacağım “elektrikli otomobillerin menzillerinin gerçek yol testleriyle değerlendirilmesi gerektiği”ni anlattığım TEHAD oturumuyla ben de katıldım. Sektörün yaşadığı “EVrim” ile tedarik endüstrisinin de baştan aşağı değişmek zorunda olduğunu, yenilenmeye uyum gösteremeyenlerin ayakta kalamayacağının altını bir kez daha çizerken, özellikle içten yanmalı araç motorları kapsamındakilerin gelecekte iş konularını değiştirmek zorunda olacaklarını da konuştuk. Diğer yanda özellikle Avrupa Birliği’ne ihracat yapan üreticilerimizin, Yeşil Mutabakat ile “karbonu sıfırlama”ya doğru değişmek ve “temiz”lenmek için tesislerini ve üretim metodlarını neredeyse sıfırdan elden geçirmeleri gerektiği de, çevrim içi olarak da yayınlanan panellerin başlıkları arasında idi.
Messe Frankfurt ve Deutsche Messe’nin organizasyonu olarak dünyada 4 farklı kıta ve 20 farklı şehirde düzenlenen, tüm otomotiv üretim ve onarım profesyonellerini bir araya getiren otomotiv endüstrisi ticaret fuarı Automechanika, Türkiye’de Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, İTO, Otomotiv Endüstrisi ihracatçıları Birliği OİB, Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği OSS ve TAYSAD’ın tam desteğiyle Hannover Fuarcılık’ın düzenlediği, 18 ülkeden 652 katılımcı firmasıyla binlerce ürün ve hizmeti 121 farklı ülkeden gelen sektör profesyonellerine gösterirken, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve BDT bölgesi arasında çok önemli bir köprü de oluşturdu.
Salonlardaki gösterişli standların yoğunluğu arasında yürürken bile, çok uzun zamandır görmediğimiz kalabalığı özlediğimizi de fark ederken; herkesin otomotiv endüstrisinin geleceğini ve sektörün ihracatında nasıl değişiklikler göstereceğini konuşuyor olması, parça ve sistemler, elektronik sistemler ve bağlanabilirlik, aksesuarlar ve özelleştirme, filo ve atölye yönetimi, arıza tespit ve onarım, araç yıkama ve bakım, alternatif sürüş ve yakıt sistemleri, lastikler ve jantlar, kaporta ve boya, otonom sürüş ve mobilite servisleri gibi fuarda sergilenen kategorilerin önüne geçtiğini de söyleyelim. Fakat, Türkiye’nin otomotiv endüstrisi ihracatındaki yükselen grafiğine paralel olarak her geçen yıl biraz daha güçlendiğine bir kez daha şahit olmak, çok güzeldi. Bu arada geleceğin mobilite ve lojistik teknolojilerindeki gelişmelerin ve oluşan yepyeni trendlerle AutoMechanika isminin önümüzdeki zamanlarda AutoElectronika olarak değişmesi gerektiği de espriler arasında idi…