Ateş çemberi

Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Dünya doğusuyla, batısıyla tam bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. En sıcak nokta Ortadoğu; 7 Ekim saldırıları ile başlayan Gazze kaosunun, tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişleme ihtimali her geçen gün artıyor. İsrail'de mevcut aşırı sağcı koalisyon hükümeti, Gazze'de yürütülen, kimi zaman soykırıma varan operasyonun "haklılığını" kendi halkına bile anlatamaz hale geldi. İsrail kentlerinde hükümetin istifasını isteyen gösterilerin de, gösteriye katılanların da sayısı her geçen gün artıyor.

İRAN'A VE VEKİL GÜÇLERİNE NOKTA OPERASYONLAR

İsrail hükümeti ise çareyi, şu ana kadar Gazze ile sınırlı kalan çatışmayı, bölgeye yaymakta görüyor gibi; yılbaşından bu yana Hamas'a destek veren İran'ın bölgedeki vekil güçlerine de, hatta bizzat kendisine de nokta atışlı saldırılar bunun göstergesi. Lübnan'da Hamas'ın önde gelen isimlerinden Salih El Aruri'nin Şam'da ise İran Devrim Muhafızları'nın Suriye komutanı Razi Musavi'nin öldürülmesi, ABD'nin Irak'taki İran yanlısı Haşd-i Şabi örgütünün karargâhını vurması bunun örnekleri. İran'da yine Devrim Muhafızlarının efsane komutanı Kasım Süleymani'nin ölüm yıldönümü anma törenlerine yönelik yüzlerce kişinin öldüğü saldırının sorumluluğunu IŞİD üstlenmiş olsa da, bölgede gözler İsrail ve ABD'ye çevrilmiş durumda. Terör örgütleri nicedir bölgede bu tip kritik saldırılarda "aparat" olarak kullanıldığından, IŞİD'in bu işi tek başına karar verip uygulamış olabileceğine kimse pek inanmış görünmüyor.

YEMEN'E KARŞI ULUSLARARASI OPERASYON GELİR Mİ?

Yemen de Gazze meselesiyle bağlantılı sıcak noktalardan biri; Yemen'deki İran yanlısı Husiler'in Kızıldeniz'deki kargo gemilerine yönelik saldırılarına karşı ABD'nin ilk işi uluslararası bir deniz gücünü bir araya getirmek olmuştu. Yeni yılının ilk gününde ise bu koalisyon Husiler'e karşı "ültimatom" niteliğinde ortak bir açıklama yayınladı. Amerikalı yetkililer, Kızıldeniz'deki kargo gemilerine saldırılar durmazsa, Husiler'e karşı "uluslararası bir operasyon" olasılığından bahsetmeye başladılar bile. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'in çıktığı Ortadoğu turunun Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ayaklarında görüşülecek öncelikli dosyanın Husiler meselesi olması bekleniyor. Suudiler, yanlarına BAE'yi de alarak yıllar süren bir savaşta Yemen''i Husiler'den temizlemeye çalıştılar ama başaramadılar. Şimdi işin içine ABD ve uluslararası ortakları da girecek gibi görünüyor. Yeni bir çatışma alanı, hatta savaş kapıda.

UZAK ASYA DA KARIŞIK

Yeni yıl Uzak Asya'ya da iyi gelmedi; Tayvan'da 13 Ocak'ta yapılacak seçimlerin vereceği sonuç, bölge istikrarı açısından da kilit önemde olacak gibi duruyor. Çin, iki dönemdir devlet başkanlığını yürüten Demokratik Gelişim Partisi'nin, üçüncü dönem iktidarını istemiyor. Bunun en önemli nedeni, Çin ile Tayvan arasındaki temasların, bu partinin iktidara geldiği 2016'dan itibaren tümden kesilmiş olması. Partinin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği, mevcut Devlet Başkan Yardımcısı Lai Chingte Pekin yönetimi tarafından "tehlikeli bir ayrılıkçı" olarak görülüyor. Washington yönetimi ise mevcut Tayvan hükümetinin devamından yana bir izlenim veriyor. Gözler Tayvan'a dönmüşken, Kore'deki hareketlenme de tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda; Kuzey Kore'nin yeni yılın ilk haftasında iki Kore arasındaki tampon bölgeye bir günde 200 top saldırısı yapması, Güney Kore ile en yakın müttefiki ABD'yi hemen harekete geçirdi. O kadar ki, hem Tayvan, hem de Kore'deki artan gerilim, Washington yönetiminin Doğu Akdeniz'e yaptığı savaş gemisi yığınağını Asya'ya yönlendirmesine neden oldu. Akdeniz'deki Gerald Ford Uçak Gemisi liderliğindeki Amerikan armadası geri çekildi. 2024 küresel istikrar açısından daha ilk günden alarm veriyor...

Tüm yazılarını göster