Yurt dışından gelen gönderilerin belirlenen limitler dahilinde olması durumunda, tek ve maktu vergi ödemek Basitleştirilmiş Gümrük Beyanı (BGB) kullanılarak ya da belirlenen limitler dahilinde normal usuldeki beyan kapsamında gerçek kişilere posta yolu ve hızlı kargo taşımacılığıyla ithalat yapılabiliyor.
Hızlı kargo işlemlerinin en önemli avantajı, BGB yoluyla sadece ithalattaki vergiyi ödeyip başka bir ithalat masrafı ödemeden en kısa sürede eşyanın teslim alınabilmesidir. Özellikle son yıllarda online sipariş platformlarının sayısındaki ciddi artış dış ticaretimizde de önemli bir yer tutuyor. Birçok şirket buna yatırım yaparken, Gümrük İdaresi de bu işlemleri desteklemek adına gümrük işlemlerinin daha hızlı yapılması için bazı kolaylıkları kullanıcılara sunuyor.
Ticaret Bakanlığı tarafından 06.08.2024 tarihinde yapılan açıklamada, son aylarda yurt dışından posta ve hızlı kargo yoluyla Türkiye’ye gelen eşyalarda hem kalite düşüklüğü nedeniyle tüketici kayıplarından hem de bu ithalatların çok hızlı artması nedeniyle satış, üretim ve istihdamda yaşanan kayıplardan dolayı imalatçı, satıcı esnaf, tacir, sanayici ve ticaret odalarından yoğun şikayetler geldiği belirtiliyor ve bunlar, konuyla ilgili hızlı bir aksiyon alınması için gerekçe gösteriliyor.
Bu gerekçeyle geçtiğimiz hafta (06.08.2024) hem ithalatta uygulanan tek ve maktu vergi oranı artırıldı hem de BGB kapsamında kolay ithalat için öngörülen limit düşürüldü. Yapılan düzenlemede ilk etapta vergi oranlarındaki artış gündeme gelse de asıl kritik düzenleme hızlı kargo şirketleri için tanınan BGB işlemlerindeki limitin ciddi bir oranda düşürülmesi oldu. Bunun anlamı, belirlenen limitin üzerindeki gönderiler için normal ithalat işlemlerinin uygulanacak olması olarak anlaşılıyor. Bu da ithalat işlemlerinin uzaması, ithalat masraflarının artması ve sonuç olarak bu işlemlerin olumsuz etkilenmesi anlamına geliyor.
Vergi oranları artırıldı
Yapılan bu değişiklikle yurt dışından posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla Türkiye’de bir gerçek kişiye gelen, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen, posta idaresi veya hızlı kargo şirketlerince basitleştirilmiş gümrük beyanı yapılan, tek ve maktu vergiye tabi eşya için uygulanan 150 Avro kıymet bedeli 30 Avro’ya düşürülüyor. Ayrıca söz konusu gönderilere uygulanacak tek ve maktu vergi oranı ise gönderinin Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde %20’den %30’a, diğer ülkelerden gelmesi halinde %30’dan %60 oranına yükseltiliyor.
Örneğin; daha önce AB dışından 150 Avro altında verilen bir sipariş için sadece %30 vergi ödenerek bir ürün alınıyordu. Şimdi ise tek ve maktu vergi ödeyerek yurt dışından alınacak ürünün limiti 150 Avro’dan 30 Avro’ya iniyor ve 30 Avro altındaki ürünler için de daha önce ödenen verginin iki katı oranında vergi (%60) tatbik edilecek.
Hızlı kargo işlemlerinde kolaylıklardan yararlanma limitleri de düşürüldü
Bu düzenlemede yurt dışından posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla Türkiye’de bir gerçek kişiye gelen ve posta idaresi veya hızlı kargo şirketlerince Basitleştirilmiş Gümrük Beyanı verilmeden, normal usulde beyan verilen eşya için geçerli 150 Avro kıymet limiti de aynı şekilde 30 Avro’ya düşürüldü. Bu kapsamda, değeri 30 Avro'yu aşan ancak 150 Avro'yu aşmayan, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyanın serbest dolaşıma giriş beyanı posta idaresi veya hızlı kargo operatörleri tarafından normal usulde gümrük beyanı ile yapılabilecek.
Yukarıda verdiğimiz örnekte vergi ödeyeceğimiz limitin 30 Avro ile sınırlandığını belirtmiştik. Bu limitin üzerinde olan eşyalar ise artık anılan oranda bir vergi yerine normal usulde bir ithalat işlemine tabi tutulacak. Normal usulde bir işlem yapıldığı zaman eşyanın vergisinden çok ithalat süreçleri ve gümrükleme masrafları daha önemli oluyor. Çünkü normal usulde bir ithalat işleminde ödenecek masraflar verginin 8-10 katını bulabiliyor. Normal usulde ithalat işlemlerinde ithalat vergilerinin ödenmesi ve bir izin ya da bir analiz/kontrole tabi ise bunların alınması gerekiyor. TAREKS gibi kontrol işlemleri bir süre aldığı için de siparişinizin bekleme süresi ve doğal olarak da ardiye masrafı artıyor. Bu da internet üzerinden bir eşyanın yurt dışından alınma cazibesini ortadan kaldırıyor.
Nitekim bu konuda küresel çapta faaliyet gösteren bir spor giyim şirketi bir duyuru yaparak internet üzerinden satış işlemlerini askıya aldığını duyurdu. Gerekçe olarak da teslimatların sorunsuz şekilde ve zamanında ulaşmasını garanti edemediklerini gösteriyor.
Ne yapılmalı?
Öncelikle yeni düzenleme ile birlikte tüketicileri ilk etapta uyarmak faydalı olacak. 30 Avro üzerindeki gönderilerde alışveriş yaparken bir kez daha düşünmek gerekiyor. Çünkü siparişinizin size olan maliyeti ithalat masrafları nedeniyle ürün maliyetinin 8 ila 10 katı olabilir. 30 Avro altındakiler için ise bir sorun gözükmüyor. Bu uygulamanın yürürlük tarihi ise 21 Ağustos 2024. Bu süre zarfı içinde eski limitlerden ve kolaylıklardan yararlanma imkânı devam ediyor. Online siparişini daha önce vermiş olanlar bu süre içinde işlemlerini tamamlayarak yine eski usulden siparişlerini alabilirler. Bu süreçleri de operatörler ile görüşerek takip etmeleri gerekiyor.
Operatörler ve platform sahipleri bu süreçler için ciddi yatırımlar yapıyor. Mevcut mevzuata göre yatırım kararlarını alıyor ve online sipariş yaklaşımıyla alt yapılarını oluşturuyor. Bu kapsamdaki birçok yatırım kararı da Bakanlığımız tarafından biliniyor ve takip ediliyor. Buna rağmen, bu sektörü çok ciddi etkileyecek bu karar alınmadan önce taraflardan görüş alınması gerekirdi. Bunun etkileri karşılıklı olarak tartışılmalıydı. Belki alınan karar değişmez ama uygulama için verilen süre 15 gün yerine daha uzun olabilirdi. 15 gün içinde şirketlerin buna uyum sağlamaları çok mümkün gözükmüyor. Bu nedenle bu sürenin uzaması gerekiyor.
Son olarak, e-ticaret tüm dünyada büyüyen bir alan. Ülke olarak dünyada bu alanda yerimizi alıyoruz ve en hızlı büyüyen sektörlerimizden biri e-ticaret. İhracatta hem teşvik için hem ihracat pazarları için mesai harcıyoruz. Dış ticaret hem ithalat hem ihracat faaliyetini içeriyor. Ticarette tek taraflı bir kazanma söz konusu olmuyor. Bir ülkeye bu alanda bir sınırlama ve zorluk getirdiğinizde o ülke de sizin ürünlerinize aynısını tatbik ediyor (mütekabiliyet esası). Bu nedenle, e-ihracat için harcadığımız tüm emek, çaba, başarı ithalatta yapmış olduğumuz bu düzenlemeyle ortadan kalkabilir. Bu sürecin çok iyi yönetilmesi gerekiyor.