Asıl işveren ve alt işveren arasındaki rücu ilişkisi

Ege Demiralp

Avukat

Söz konusu sorumlulukta öncelikli olarak, işveren şirket ile taşeron firma arasında İş Kanunu kapsamında asıl- alt işveren ilişkisi olup olmadığı tespit edilir. İş Kanunu 2. maddesi 6. Fıkrası ve Alt-İşverenlik Yönetmeliği 4. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, şirket ve taşeron arasında asıl-alt işveren ilişkisi doğabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan ilki; Asıl işveren taşerona işin bir bölümünü teslim etmesi gerekir. (Anahtar teslim, ihale gibi işlerde bu ilişki kurulmaz)İkincisi; söz konusu taşeron hizmetinin şirketin işyerinde/tesislerinde ifa edilmesi gerekir.

Alt işveren ve asıl işveren ilişkisinde 3. Kişilere ve işçilere karşı birlikte sorumluluk (müteselsil ve münferiden) esastır. Ancak; bazı durumlarda ilişkinin işçi temini olmayıp işin devri konulu olması nedeniyle, sorumluluğun bütünüyle alt işverende olduğu durumlar tespit edilmelidir. Sorumluluk işçiye karşı,3. Kişiye karşı ve iş kazaları açısından olmak üzere üçe ayrılır.

İşçi alacakları açısından; Yargıtay kararlarında önce sözleşmeyi esas almaktadır. Alt işveren ve asıl işveren arasında görülecek davada sözleşmede sorumluluğun kime ait olacağının belirlendiği alt işverenlik sözleşmesine göre çözüleceğini belirtmiştir. Sigorta primlerinin kimin ödediği de sorumluluk açısından belirleyici bir unsurdur.

İş kazaları açısından; güvenlik önlemlerini alma yükümlülüklerini düzenleyen sözleşme, önlemleri alma konusunda kimin ne kadar kusurlu olduğu yani kusur oranı belirleyici unsurdur.

Üçüncü kişilere karşı sorumluluk açısından; işin yapılma şekli ve yine alt işveren ve asıl işveren arasındaki sözleşme asıldır.

Örnek olarak, asıl işveren tüm önlemleri almış, alt işveren sahayı ve işçileri yönetememiş ise sorumluluk alt işverendedir. Tarafların arasındaki sözleşmeler ve kusur oranı sorumluluğu belirlemede esastır.

Tüm yazılarını göster