Enflasyonla bütüncül bir mücadeleye girmeden, bu ekonomik afetin halkın yaşam maliyeti, çalışanların emek ücreti, üreticilerin üretim maliyeti üzerindeki olumsuz etkilerini bıkmadan tartışmak sadece Türkiye’ye özgü bir durum.
Yükselen enflasyon karşısında eriyen çalışan ücretlerinin, emekli maaşlarının güncellenmesi yine en önemli gündem maddemiz. Enflasyon yükselişini sürdürürken, Merkez Bankası Başkanı Karahan’ın 8 Kasım’da enflasyon raporu sunumunda kayda geçirdiği “öngörülenden daha yavaş gerileyen enflasyon artış eğilimi” gerçeğiyle yine asgari ücretin eriyen geçinme gücünün ne kadarının yerine konacağını tartışmaya başladık.
Siyasi kaygılarla enflasyonu daha hızlı indirebilmek için ekonomide sert bir yavaşlamayı göze alacak, kamu ve şirketler kesiminin de dar ve sabit gelirlilerle yükü eşit paylaşacağı bir dezenflasyon süreci tasarlanamıyor. Yükün önemli bölümü yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının “olağan ve mutlak mağduru” dar ve sabit gelirliler üzerine devriliyor. İki önemli seçim sonucuna bağlı olarak “sandık” siyasetin gündeminden düşmüyor. İktidar ve muhalefetin pozisyonlarını gelecek ilk seçime göre aldığı, referandumun bile konuşulduğu ortamda enflasyonla mücadele süreci uzuyor. Merkez Bankası geçen hafta enflasyon tahminlerinin tamamını yukarı yönlü revize etti. Daha önce 2026 için yüzde 9 olan tahminin, yüzde 12’ye yükselmesiyle, tek haneli enflasyon 2027’ye kaldı.
Bam teli; geriye doğru enflasyon hesabı
Asgari ücret tespit dönemlerinde ücret artışlarının enflayon üzerindeki etkilerini yeniden döne döne tartışmaya başlarız. TCMB’nin, geriye doğru endeksleme davranışının asgari ücretin yanı sıra, yeniden değerleme oranı (YDO) ile yönetilen yönlendirilen fiyat güncellemelerinin ve kira artışlarının enflasyonda katılık ve kemikleşme yarattığı uyarılarını hatırlarız.
Enflasyon raporu toplantısında Ekonomi Gazetesi olarak 2024’de yüzde 44 oranında (yıllık enflasyon) eriyen asgari ücretin alım gücü ve yaklaşık yüzde 44 olarak hesaplanan YDO oranı dikkate alınarak yapılacak güncellemelerin enflasyonda yaratacağı katılık etkisini sorduk. Sanırım bam teline dokunmuş olduk. TCMB Başkanı Karahan ve Başkan yardımcısı Akçay özellikle asgari ücrette kararın komisyonda olduğunu, TCMB’nin önerisinin olamayacağını belirtseler de etraflı yanıtlarında bazı gerçekleri hatırlattılar.
Başkan Karahan’ın, “Yüksek enflasyon ortamında ücretler erir. Bizim yapmamız gereken enflasyonu düşürmektir. Enflasyon kalıcı olarak düştüğünde refah artışı toplum kesimlerince daha düzgün bir şekilde paylaşılır.” yaklaşımı önemliydi. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın “Dar gelirliler için gelir dağılımı düzeltme, asgari ücret üstü için gelecek enfl asyon endeksleme fırsatı var.” şeklinde özetleyebileceğiz yaklaşımını dikkatle not ettik. Bu konulardaki tartışmaların Aralık ayındaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına yansıması bekleniyor.
Ankara’da Donald Trump 2.0 hazırlığı
Donald Trump’ın güçlü bir şekilde kazandığı 5 Kasım’daki ABD seçimleri Türkiye’de çok yakından takip edildi. Trump, ABD tarihinde ilk döneminden sonraki seçimi kaybedip izleyen seçimi kazanan başkan olarak ikinci dönemine hazırlanıyor. Trump 2.0 yakıştırması yapılan yeni dönem Ocak ayında başlayacak. Ankara’da olası bir kabine değişikliğinde ABD’deki bu değişimin etkilerinin izlenebileceği kulislerde konuşulmaya başlandı. Ankara’nın Trump’ın birinci döneminde yaşananları akılda tutarak ikinci ve güçlü dönemini ihtiyatlı bir iyimserlikle karşıladığı izlenimi yaygın.
Resmi çevrelerde “ABD bizim müttefikimiz. Yeni ABD Yönetimiyle karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde işbirliği yapmaya hazırız. Türkiye’nin ABD’den beklentileri belli. Terörle mücadelede (PKK / FETÖ) hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi. Savunma sanayii alanındaki kısıtlamaların kaldırılması. Tüm bu konuları Trump yönetimiyle ele alacağız.” görüşü dile getiriliyor.
Çin’in Ankara’dan dünyaya verdiği mesajlar
Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin’in gazetemize verdiği mülakat geniş yankı uyandırdı. ABD seçimleri öncesinde gerçekleştirdiğimiz mülakatta Büyükelçi Shaobin’in dünyada çok merak edilen Çin’in yeni teşvik paketi ve önümüzdeki dönemde atacağı adımlarla ilgili mesajları, Çin’e karşı tutumu bilen Trump’ın ABD Başkanlığını kazanmasıyla daha çok kulak kabartılır hale geldi.
Büyükelçinin “Kapsamlı teşvik paketi, dünya ekonomisine de yarar sağlayacaktır.”, “Bir dizi yeni büyük yabancı yatırım projelerini hayata geçireceğiz.”, “Çin üzerinden üçüncü ülkeye vizesiz geçiş politikasını daha açık bir şekilde uygulayacağız.” mesajları dikkati çekti. Shaobin’in, Çin’in Türkiye’nin bu ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara uyguladığı ayrımcı tedbirlerden rahatsız olduğunu belirten mesajları da Ankara’da dikkatle not edildi.