Türkiye’de bir veri ne yazık ki ancak 2013 yılından bu yana var. Konut alış-satışıyla ilgili veriler tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde 2013’ten bu yana tutulduğu için daha önceki dönemlerle ilgili olarak sınırlı bir veri setine sahibiz. Dolayısıyla bugünün verilerinde geçmiş ancak 2013’e kadar uzanıyor.
Bu ayrıntıyı şu nedenle veriyorum. TÜİK tarafından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kaynaklı olarak dün açıklanan ekim ayı konut alım-satım istatistiklerinde çok dikkat çeken bir detay var. Bu detayla ilgili olarak tarihsel seriye baktığımızda son on bir yılın en kötü ikinci aylık gerçekleşmesinin geçen ay yaşandığını görüyoruz.
O detay, ipotekli konut alımı... Geçen ay ipotek tesisi yoluyla alınabilen konut sayısı yalnızca ama yalnızca 5 bin 577 olmuş.
Ekimde toplam 93 bin 761 bin konut el değiştirmiş ve ipotekli olanların payı yüzde 5.9’da kalmış.
En düşük ikinci ay
İpotek tesisi yoluyla el değiştiren konut sayısının en düşük gerçekleştiği ay 5 bin 324 ile 2018’in kasımı. Bu sayı da toplamda yüzde 5.9’luk bir paya sahipti.
2018’in son üç ayıyla 2019’un ilk iki ayında ipotek tesisi yoluyla alınan konut sayısı 10 bin sınırının altında kalmıştı.
O dönem neler yaşandığını henüz unutmadık. Rahip krizi, uzunca bir süre artırılmayan ve sonrasında mecbur kalınıp birden yükseltilen faiz, tırmanan kredi faizleri ve sonuçta böyle bir tablo ortaya çıkmıştı. Konut kredisine yaklaşılmaz olmuş ve ipotek tesisiyle alınabilen konut sayısı da beş ay boyunca çok düşük seyretmişti.
Şimdi de benzeri oluyor işte...
Eylülde uzun yıllar sonra 10 bin sınırının altına inerek 8 bin 446’da kalan ipotekli konut alımı, ekimde daha düşerek 5 bin 577 oldu.
Bu koşullarda bu kadar!
Merkez Bankası verilerine göre, tüm bankalar ortalamasında konut kredisi faizi mayıs ayında yüzde 17-19 bandında dalgalanıyordu; aradan yalnızca beş ay geçti ve faiz ekim ayında yüzde 41.5 dolayına çıktı.
Değişen yalnızca faiz oranı da değildi ki...
Bu orandan kredi kullanmak isteseniz bile artık konut bedelinin çok az bir kısmı için kredi alabiliyorsunuz. Yani örtülü biçimde söylenen şu:
“Konut kredisi elbette veririz vermeye de, konutun çok az bir kısmını karşılayacak şekilde veririz, hem faizi de çok yüksek tutarız; siz bilirsiniz, en iyisi siz krediyi unutun ve başınızın çaresine bakın, paranız varsa gidin peşin alın!”
Bire bir söylenen bu değil tabii ki ama sonuçta ifade edilen buraya varıyor.
Sonuç da ortada... Ekim ayında konut kredisi kullanılarak ya da resmi ifadeyle ipotek tesisi yoluyla alınabilen konut sayısı 5 bin 577’de kaldı.
Geçen yılın ekimindeki sayıya göre yüzde 58 azalma var.
100 binlerden buraya...
Bir zamanlar kredi öylesine ucuz ve boldu ki krediyle konut alımı rekor düzeylere çıkmıştı.
Özellikle 2020’nin haziran ve temmuz aylarında... Bu aylarda sırasıyla 101 bin 504 ve 130 bin 721 konut kredi kullanılarak alınmıştı.
Bu yılın ilk on ayının toplamındaki kredili konut alımının 166 bin olduğunu göz önünde bulundurursak 2020’nin haziran ve temmuzundaki sayıların ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır.
Bu arada ekim ayındaki konut alımı yalnızca ipoteklilerde çok düşük değil ki... Ekim ayında yaklaşık olarak toplam 94 bin konut el değiştirdi. Bunların 29 bini ilk el konut, 65 bini ikinci el konut.
Ekim ayındaki 94 binlik sayı, 2013’ten bu yana kaydedilen en düşük ekim ayı gerçekleşmesi. 2013’ün ekim ayında el değiştiren konut sayısı 76 bin olmuştu. Diğer yılların ekim aylarındaki sayı hep 94 binin üstünde gerçekleşmişti.
Yön ister istemez aşağı
Konut satmak isteyen çok, almak isteyen ise az... Bu eğilim giderek belirginleşecek.
Hele hele konut kredisinin çok pahalı hale gelmesi ve konutun çok az bir kısmı için kredi kullandırılması talebi iyice aşağı çekecek.
Kaldı ki konut fiyatlarındaki artış her ne kadar son dönemde o eski ivmesini kaybetmiş, hatta yer yer gerilemeler görülmüşse de, fiyatlar öylesine yüksek ve konut almak isteyen geniş kitlelerin gelir düzeyi öylesine düşük ki, talepte bir canlanma görülmesi pek de mümkün değil.
Bu yüzden konut piyasasındaki daralmanın devam edeceğini söylemek yanlış olmaz.