Arnica, kadınlarla üretti, 37 ülkenin mutfağına girdi      

Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

İstihdam ettiği 900 kişinin yüzde 63’ü kadın olan küçük ev aletleri üreticisi Arnica, ihracatını artırmak için harekete geçti. İhracata 1993 yılında Şikago’daki dünyaca ünlü fuarda adım atan firma, bugün 37 ülkeye satış yapıyor. İstanbul Avcılar ve Mersin Tarsus’taki iki üretim tesisinde yaptığı üretimin yüzde 40’ını da ihraç ediyor. Şimdi hedef bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak. Arnica, ayrıca dünyaca ünlü dev küçük ev aletleri firmalarına da Türkiye’den üretim yapıyor.                

Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Arnica’yı anlatırken aslında arkasındaki dev gücü görmeden olmaz” diyerek, bunun da üretim firmaları Senur Elektrik Motorları olduğunu kaydediyor. Biçer, bundan 60 yıl önce babasının kurduğu firmayı şöyle anlatıyor: “Babam tam bir mucit. Üniversiteyi bitirme ödevini üretime çevirmiş bir isim. Yaşı müsait olanlar hatırlar. Önceden büfelerde, tostçularda soğutuculu ayranlıklar, şerbetlikler vardı. Onları üretiyor, elektrik motorları yapmaya başlıyor. Firmamız da ismini hem benim adımdan hem de bu elektrik motorlarından alıyor. 90’lı yıllara Türkiye’nin ilklerini yaparak damga vuruyor. Katı meyve sıkacakları, mutfak robotları, halı yıkama makinesi, et kıyma makinesi, et kıymalı mutfak robotunu Türkiye’de ilk üreten firmayız. Babam Hasan Akın, hep hayal ettiklerini gerçekleştirdi. Onu kaybettikten sonra taa 1978 yılında tuttuğu bir defterden hayalinin elektrikli süpürge üretmek olduğunu öğrendim.”

FUAR BİLGİSİ KASETLE GELDİ HEPİMİZ OTURDUK DİNLEDİK

İhracata başlamalarının da hikayesini paylaşıyor Biçer. “İlk katıldığımız fuar 1993’te Amerika’da Şikago fuarı. Dünyanın en büyük fuarı. O zaman Türkiye’den sadece Şişecam/Paşabahçe gibi bir dev katılabiliyor. Biz fuara başvurduk. Önden bize bir kaset yollamışlar. Hepimiz oturduk fuarda nelere dikkat etmemiz gerektiğini o kasetten dinledik” diyen Biçer, şunları söylüyor: “O fuardan sonra ilk ihracatımız Avustralya ve İsrail’e oldu. En zor paralara girerek başladık. Bizim için bir sıçrama oldu. Şimdi 37 ülkeye ihracatımız var.”

HİNDİSTAN’A İHRACAT İÇİN MUTFAĞINI TANIMAK ŞART

Senur Akın Biçer, mutfak robotu ihracatı için pazarlama yapılacak  ülkenin mutfağına, pişirme tekniklerine hakim olmak gerektiğini, sürekli Ar-Ge yapılmasına ihtiyaç olduğunu da belirtiyor. Biçer, “Örneğin Hindistan pazarına girdik. Mutfak robotundan çekilen etin suyunun çıkması bekleniyor. Biz etin o kadar sıkıştırılmasını tercih etmeyiz. Ama Hindistan’ın beklentisi bu” şeklinde konuşuyor. Biçer, “Üretimimizin yüzde 40’a yakınını ihracata yolluyoruz. Bu oranı yurtdışı ve iç pazarda yüzde 50-50 yapmak istiyoruz. Ama satış adetlerini koruyarak… Bunun için hem yeni ürün geliştiriyoruz hem de dünyayla bağlantımızı güçlendirmek için yeni pazarlama metodları deniyoruz. Öte yandan dünyanın en ünlü küçük ev aletleri üreticilerine de üretim yapıyoruz” açıklamalarını yapıyor.

ÇEVİRİLERİ YAPARAK KALIPHANEDE ÇALIŞTIM

Şirkete dahil olma sürecini de anlatıyor Biçer ve şunları söylüyor: “Ben Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Bölümü’nden mezun oldum. Henüz okurken babamla birlikte hep üretimin içindeydim. İşe en zor yerden, kalıphaneden başladım. Kalıp el emeği isteyen bir iştir. Bir makine alındı. Kataloğunun çevrilmesi lazım. Boğaziçi’nde okuyorum diye babam çeviriyi yapmamı istedi. Ama işleyişi de görmem gerekiyordu. Mecburen kalıphanede çalışmama göz yumuldu. Sonra makineleşmeyle birlikte iş tanımlarından cinsiyeti çıkardık. Çünkü kol gücünün önemi kalmadı.”                

MONTAJ USTAMIZ KADINDI, GÜÇLÜ KADINLAR ARASINDA BÜYÜDÜM

Biçer, Arnica’nın kadın çalışan yoğun bir çehreye sahip olduğunun altını çiziyor. Biçer, “Üretimde 650 kişi çalışıyor. Pazarlama firması tarafında 247 kişi var. Kadınların oranı yüzde 63. Kadınların satın alma kararı verdiği mutfak robotlarını bu robotların motorlarını yine kadınlar üretti. Hatta babamla çalıştığımız dönemde motor montaj ustamız kadındı. Şimdi rahmetli oldu. Ben de o güçlü kadınların yanında yetiştim. Hat kurulumunda, tesis yatırımlarında bulundum” açıklamalarını yapıyor. Biçer, toplumsal cinsiyet eşitliği için Arnica’nın ilk kurulduğu günden bu yana adım attığını belirtiyor.

Tarsus yatırımının 2. etabı devreye giriyor

Avcılar’daki ana üretim tesisimizin yanı sıra Tarsus’ta da bir yerimiz var. 2011’de babamız, kurucumuzun vefatından sonra bu yatırımın temelini attık. İlk etabını bitirdik. Orada üretim yapılıyor. Şimdi ikinci etabı bitmek üzere. Toplamda 20 bin 500 kapalı alanda üretim tesisi olacak. Kurgusu tamamen farklı. Yeni üretim teknolojileriyle donatılmış durumda. 15 milyon dolar civarında bir yatırım olacak.

Pandemide en çok süpürge sattık

Hiçbirimiz tahmin edemezdik. COVID-19 Mart 2020’de hepimizi eve kapattı. Biz pandemide en çok süpürge sattık. Şarjlı elektrik süpürgeleri çok gitti. Ancak bizim sektörümüzde yeni bir ürüne karar verdiğimiz zaman, en erken 8 ay sonra raflara çıkabiliyor. Öte yandan pandeminin yıldızı parlayan bir diğer ürünü robot süpürgelerdi. Özellikle metropollerde çok sattı. Bu robotla, evde anne, baba, çocuklar varken temizlik yapılabiliyordu. İlk başta ‘bu bir rüzgar mı’ diye düşündük, ama talep kalıcı oldu. Mesela hatırlarsınız, bir dönem halı yıkayan süpürgeler modaydı. Ama zahmetli olduğu için kadınlar bu ürünleri kullanmaktan vazgeçti.

Tüm yazılarını göster