Geçen hafta Berlin’de düzenlenen dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA’daydım. Bir grup meslektaşımla Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer’den Beko ve Grundig’in fuarda tanıttığı enerji ve su tasarrufunu destekleyen yeni teknolojilerini dinledik. Dünyada ve Türkiye’de beyaz eşya sektörünü, tüketici alışkanlıklarını konuştuk. Son ekonomik gelişmelerin sektöre nasıl yansıdığını sorduğumuz Dinçer, “Dünyanın her ülkesinde enflasyon var. Türk tüketicisi enflasyon olunca içine kapanmıyor, parasını korumak için talebi öne çekiyor. Şu anda da onu yapıyor. Talepteki canlılığın birinci sebebi enflasyonist ortam. İkinci sebep sıcaklar. Sıcak olunca buzdolabı, klima hemen yenisi alınıyor” dedi. Türkiye’de hemen her sektörde talebin öne çekildiğini düşündüğünü kaydeden Dinçer, “Tüketici alıp stoklayabileceği bir ürünse talebi öne çekiyor. Beyaz eşya, otomotiv buna iyi örnekler. Amerika’da da bu alışkanlık başlamış. Tüketicinin enflasyon döneminde de alışveriş yapmasının sebebi şu; ürünün önümüzdeki dönemlerde pahalanacağını biliyor ve uygun fiyata alıyor. Avrupalı tüketici ise kısıyor. Almanya’daki arkadaşlarla konuştum, pazar yüzde 10-15 daralmış. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği rakamlarına göre bizde Ocak-Temmuz döneminde adet bazında yüzde 21 artış olmuş. Bu çok iyi bir rakam” diye konuştu.
‘Gıda fiyatları artıyor, özellikle yazın ürünler stoklanıyor’
Enflasyonist ortamda talebin bir süre daha canlı olmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Can Dinçer, tüketici alışkanlıklarıyla birlikte bazı ürünlerin öne çıktığını dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın aksine kurutucu pazarı Türkiye’de yeni keşfediliyor. Yıldız olmaya aday bir ürün. Pazar çok hızlı büyüyor. Derin dondurucuda çok büyüme imkanı var. Pandemi döneminde başlayan bir trend. Çoğu evde artık iki tane var. Bu yaz da talep yüksek. Enflasyonist ortamda gıda fiyatları da artıyor, yaz döneminde özellikle bölgesel ürünler stoklanıyor. Bu da derin dondurucu ve buzdolabı satışlarını artırıyor.”
‘Döviz kurlarında ani bir sıçrama beklemiyorum’
Dinçer’e talepteki bu canlanmanın ne kadar süreceğini de sorduk, şu cevabı verdi: “Dolar bir gün veya bir gecede fırladığında ona uygun bir şekilde faizler de yükseliyor ve tüketici hiçbir şey almıyor. 1994 ve 2001’de krizlerinde bunu yaşadık. Benim görevim her senaryoya hazır olmak. İki kere yaşanmış bu. Merkez Bankası yönetimi ile Hazine ve Maliye Bakanımızın kontrollü bir şekilde bu hareketi yapacağını düşünüyorum. Konjonktürel olayları hariç tutuyorum, öyle bir kriz beklemiyorum. Elbette dikkatli olmamız lazım. Talep bu hızla olmasa da devam eder. Yıl sonu çift haneli bir rakamla kapanır. Şirket olarak büyümemiz de sektöre paralel olur.”
‘Whirlpool-Beko iş birliği için onay sürecini bekliyoruz’
Can Dinçer, son dönemdeki yatırımlarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Eskişehir’de çok büyük bir yatırım yaptık ve Avrupa’nın büyük dolapta en büyük üreticisi haline geldik. Büyük buzdolaplarımız Amerika’ya kadar gidiyor. Şu anda 2000- 2500 dolarlık buzdolaplarımız satılıyor Amerika’da. Türkiye’nin doğusuna muazzam bir kaynak ve vakit ayırdık. Rusya’daki yatırımımız çok değerli. Pakistan, Bangladeş, Hindistan, Japonya’da yaptığımız ortaklıklar bizi bambaşka bir boyuta taşıdı. Buralar Çinli, Japon ve Güney Doğu Asyalı şirketlerin arka bahçesi. Biz de o arka bahçede bir Türk şirketi olarak çok başarılı işlere imza atıyoruz. Mısır, Bangladeş ciro ve büyüme açısından müthiş pazarlar. Avrupa’da Whirlpool-Beko buluşması çok önemli bir iş birliği. AB ve İngiltere’de onay sürecindeyiz rekabet açısından. Hedefimiz Kasım sonunda tamamlamak ama uzayabilir de… Düşünün Amerika’nın en büyük beyaz eşya firması sizinle iş birliği yapmak istiyor. İşin felsefesi çok değerli ve beni çok heyecanlandırıyor.”
Yapay zekalı çamaşır makinesini denemek için sıraya girdi!
Can Dinçer, her yeni ürünlerini gerek şirket dışından gerek şirket içinden en az üç bin kişiye denettiklerini ve geri bildirim aldıklarını anlattı. Dinçer, IFA’da tanıttıkları AI Sense çamaşır makinasını denemek için sıraya girdiğini vurguladı ve ekledi: “AI Sense için şirket içinde talep topluyoruz. Ben de yazıldım, Eylül’de verecekler ürünü. Çok merak ediyorum.” Bu arada sohbetimizde öğreniyorum ki Arçelik’te 30 yılı geride bırakan Dinçer, uluslararası bölümde çalışırken 84 ülkeye gitmiş ve her ülkede maç izlemiş. “Her ülkede taraftarların arasında maçı izledim. Halkı anlamak için oralara gitmek lazım” dedi.
‘Cari fazla veren sektör desteklenmeye layık’
Can Dinçer, dünya ve Türkiye beyaz eşya pazarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “2022 yılında global beyaz eşya pazarında 230 milyar dolar ciro elde edildi. 2024’te 557 milyon adet ve 285 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük üretim üssü. Dünya beyaz eşya üretiminin %8’ini gerçekleştiriyor. Türkiye beyaz eşya sektörü geçen yıl 33 milyon adet satış yaptı. Hep cari açık konuşuyoruz. Bizim sektörde bambaşka bir tablo var. Markalı satış ve Ar-Ge’den dolayı cari fazla veriyoruz. Beyaz eşya sektörü yılda 4,5 milyar dolar civarında ihracat yapan ve yaklaşık 4 milyar dolar dış ticaret fazlası veren önemli bir sektör. Ülkemizin potansiyeli çok yüksek. Çin’den daha fazla pay alabiliriz. Çin devleti üreticilere destek veriyor. Bizde beyaz eşya sektörü desteklenmeye layık bir sektör.”