Arazi GES’i çatıları ikiye katlayıp, MW’ı 700 bin doları buluyor, 4 yılda geri dönüyor

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Kardeşleriyle birlikte Akkim adlı şirketiyle yapı kimyasalları üretiminde öne çıkan Hazreti Akdemir, 2020 yılında çekirdek ailesiyle enerjiye girmeye karar verdi.

Şirketi kurarken 1989 yılında kızı Rukiye, oğulları Hasan ve Ömer, eşi Filiz’in isimlerinin baş harflerine soyadının baş harfini ekleyip adını belirlediği şirketi “Rhofa Group”u baz aldı:

  • Rhofa Energy

Sanayi, lojistik, elektrikli el aletleri ve inşaat sektöründe faaliyetleri olan Rhofa Group’un işleri arasına böylece enerjiyi de eklemiş oldu.

Yenilenebilir enerjiye girdiği için 5’inci bölge teşviklerinden yararlanarak Çerkezköy’de 20 milyon dolarlık yatırım için kolları sıvadı. Yatırım için Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesini seçerken şöyle düşündü:

- Güneş paneli üretiminde İstanbul’a yakın olmak önemli…

Araya COVID-19 pandemisi girince biraz zaman kaybı yaşasa da 2022 yılında 16 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerinde güneş paneli üretimine başladı. Güneş paneli üretimine başlarken şirketini şöyle konumlandırdı:

- Sadece güneş paneli üreticisi değil, enerji şirketiyiz. Anahtar teslimi GES projeleri gerçekleştireceğiz. Aldığımız projelerin panelleri kendimiz üretip, sahadaki uygulayıcısı, müteahhidi olacağız.

Geçenlerde gazetemizin Tekirdağ temsilcileri Güray Erdoğan ve Alper Bakır’la birlikte Rhofa’nın Çerkezköy’deki tesislerine gittik, GES paneli üretimini yerinde gördük.

Hazreti Akdemir, birçok sektörün sıkıntı yaşadığı ortamda kendi işleriyle ilgili şu mesajı verdi:

- Sadece panel pazarlamak yerine anahtar teslimi projeler vasıtasıyla tüm süreçlerin içinde olduğumuz için bizim işlerimiz şükür iyi gidiyor.

Bugüne kadar toplam 50 MW’lık GES kurulumu yaptıklarını bildirdi:

- Yürüyen işlerimiz toplam 100 MW’lık GES kurulumu olarak sürüyor. Biz mühendislik ve danışmanlık hizmeti yanı sıra kurulum sonrası hizmet de veriyoruz.

Malatya ve Elazığ’a uzandı:

- Malatya ve Elazığ’da 20 MW’lık GES yatırımımız sürüyor.

Güneş paneli uygulama alanlarını sıraladı:

  • Hibrit GES, Arazi GES, Çatı tipi GES, Tarımsal GES, Şebekeden bağımsız (off grid) GES

Memleketi Malatya’da bölge ofisiyle hizmet verdiklerini anlatıp, yurt dışındaki ofislerini aktardı:

- İngiltere, İtalya, Kanada, Dubai ve Orta Asya ülkelerinde ofislerimiz var.

Güneş paneli fiyatlarının geçmişe oranla düştüğünü aktarınca, 1 MW’lık GES kurulum bedeliyle ilgili örnek istedim, hesapladı:

  • Çatı GES: İki yıl önce 1 MW’lık kurulum 650-700 bin dolara mal olurdu. Şimdi 350-400 bin dolara çatı GES kurulabiliyor.
  • Arazi GES: 1 MW’lık arazi GES’in toplam maliyeti 700 bin dolar dolayında.

GES’ye yatırım bedelinin amorti edilmesi süresini merak ettim, yanıtladı:

- Ortalama 4 yılda GES yatırımının kendini amorti etmesi söz konusu olabiliyor. Yani, yatırılan bedel 4 yılda elde edilen kazançla geri dönebiliyor.

Güneş paneli üretimindeki bir sıkıntıya dikkat çekti:

- Güneş paneli üretiminde yerli hücre kullanım zorunluluğu getirildi. Ancak, ülkemizdeki üretim yeterli değil. Hücre üretimi konusunda yeni yatırıma soyunanlar var. Çinliler de geliyor.

İleriye dönük hedefini paylaştı:

- Biz de zamanla hücre üretimini gündeme alabiliriz.

Bir başka hedefi üzerinde durdu:

- Önümüzdeki dönemde YEKA ihalelerine de girmeyi düşünüyoruz.

Anahtar teslimi GES kurma konusunda yurt dışına da açılma planlarının olduğunu kaydetti:

- İtalya’da GES kurma konusunda planlarımız var.

Azerbaycan’ı irdeledi:

- Azerbaycan’da okulların çatısına GES kurulumu söz konusu. O projelerle de ilgileniyoruz.

Birçok şirketin kendi ihtiyacı için GES yatırımları yapma adımları hızlandıkça, güneş paneli üreten tesis sayısında da aynı tempoda artış oldu.

Güneş paneli üretiminde yerli hücre kullanımına ağırlık verilmesi amacıyla gümrük duvarları yükseltilince, panel işini giren bazı şirketler sıkıntı yaşar hale geldi.

Hazreti Akdemir’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü Rhofa Energy gibi, “anahtar teslimi proje” ile üretimi kol kola yürüten şirketler iş temposunu düşürmeden yola devam edebiliyor…

Her türlü korunma önlemi aldık, don uzun sürünce bizi de etkiledi

2016 yılı Temmuz ayı sonları… Anadolu Holding ve Anadolu Etap Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Anadolu Etap Başkanvekili Cemal Özgörkey, Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Özgörkey, Genel Müdür Demir Şarman, Plantasyon Operasyonları Direktörü Bahadır Açık’la Çanakkale Kumkale ile Balıkesir Tahirova’da TİGEM’den kiralanıp meyve bahçesine dönüştürülen alanları geziyoruz.

O tur sırasında önce 2009 yılına uzanmıştım:

  • Anadolu Holding, Özgörkey Holding ve Brezilyalı Sucocitrico Cutrale Ltd., Türkiye’de meyve tarımı-meyve suyu konsantresi üretimine girerken hedef belirlemişti: Türkiye’nin farklı bölgelerine 10 milyon meyve ağacı dikilecek. 500 milyon dolar yatırım yapılacak.

Tahirova ve Kumkale’de meyve ağaçları arasında dolaşırken Şarman ulaştıkları büyüklüğü paylaşmıştı:

- 16 bin dönümü Tahirova ve Kumkale’de olmak üzere toplam 25 bin dönümlük alanda meyve bahçesi oluşturduk. 3.5 milyon meyve ağacımız var. Şeftali, elma, armut, kiraz ve vişne başta olmak üzere 10 temel üründe 100’ü aşkın çeşide ulaştık.

İki fabrika dahil o günlerde ulaştıkları yatırım büyüklüğünün 292 milyon dolar olduğunu bildirip, yeni planlarını anlatmıştı:

- 5 milyon ağaca ulaşınca kalan 5 milyon ağacı sözleşmeli çiftçilik yöntemiyle çözmeyi planlıyoruz.

Tuncay Özilhan, araya girip plan değişikliğinin nedenlerini anlatmıştı:

- Bu işe ilk başladığımızda kiralanabilecek büyük arazi bulmakta çok zorlandık. TİGEM’den kiraladığımız arazilerde işi oturttuk. Taze meyve işine de girdik. Yatırım bedelimizin bir bölümü de fabrikalara gidiyor. Anlaşmalı çiftçilere doğru tekniği öğretip hedefe ulaşırız.

Tur sırasında şu veriyi öğrenmiştik:

- Türkiye’de dönüm başına ortalama meyve üretimi 3 ton dolayında iken Anadolu Etap doğru teknik, doğaya uygun fidan seçimiyle bu miktarı 4 tona çıkardı.

Derken Anadolu Etap Marmara Çiftlikler Müdürü Mehmet Diler, Tahirova’daki elma ve armut ağaçlarının bulunduğu bölümde ağ örtüyü işaret etmişti:

- 3 bin dönüm alandaki meyve ağaçlarının üstünü bu şekilde ağla kapattık. Bu ağ, ağaçlarımızı doludan, kuşlardan koruyor. Meyvede aşırı güneş kaynaklı istenmeyen lekeyi engelliyor.

Geçen cumartesi sabahı ülkemizdeki “zirai don felaketi” konusunda yazışma, telefon trafiği sırasında Tuncay Özilhan’a da durumu sordum:

- Anadolu Etap anımsadığım kadarıyla meyve bahçelerinde don önlemleri de alıyordu. Sizin meyve bahçelerinde durum nasıl? Koruma önlemleri etkili ve yeterli oldu mu?

Özilhan, şu yanıtı verdi:

- Don önlemleri vardı ama yeterli olmadı. Çünkü, zirai don hem güçlü idi hem de uzun sürdü. O nedenle alınan önlemler yeteri kadar koruyucu olamadı maalesef.

Anadolu Etap’ın meyve bahçelerinde düzenli tarım sigortası (TARSİM) yaptırdığını vurguladı:

- Şirketimiz don zararlarının önemli bir bölümünü tarım sigortasından karşılayacak.

Ardından ekledi:

- Çiftçinin bu dönemde devlet desteğine çok ihtiyacı var…

En gelişmiş tarımsal teknikle üretim yapılan bahçelerde de zirai don etkisi yaşandıysa, hükümetin bu afet döneminde çiftçiye sigortası olsun, olmasın destek vermesi gerekir değil mi?

Tüm yazılarını göster