“Antakya’da kara tablo var ilçe bazlı teşvik bekliyoruz”

Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, depremden sonra iki aydan fazla bir süre deprem bölgesiyle ilgili yazılar yazdım. Bölgedeki durumu ve ihtiyaçları ilk ağızlardan iletmeye ve konunun gündemde kalmasına destek vermeye çalıştım. Aradan altı aydan fazla süre geçti. Bölgedeki kimi illerde sınırlı da olsa toparlanma başladı ama Hatay’da sıkıntılar ilk günlerdeki gibi devam ediyor. Büyük göçün yaşandığı il hayalet şehir görüntüsünden kurtulamadı. Antakya, depremden en ağır yarayı alan merkezlerden biri.

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin’i aradım ve son durumu sordum. Maalesef anlattıkları oradaki sıkıntının ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Antakya’da kara bir tablonun olduğuna dikkat çeken Çinçin, artık vaat değil icraat beklediklerini vurguladı. “Antakya kendi kendine düzelemez. İrade ve gayret lazım” diyen Çinçin, şöyle devam ediyor: 

‘Sosyal hayat başlayamadı, güneş battıktan sonra tablo daha da kötüleşiyor’

“500 bin hibe 500 bin kredi, işletmelere 250 bin TL gibi destekler Antakya gibi yıkık bir kent için yetersiz… İlçe bazlı, zarara göre teşvik edilmesini bekliyoruz. Depremden sonra ciddi bir adım atılmadı. Çoğu sorun hala masada. Hayalimiz tersine göçü başlatmaktı. Bırakın onu burada kalan insanlar umutlarını kaybetti, göç etmeye başladı. Antakya depremden önce de ihmal edilmiş, ciddi alt yapı sorunları olan bir merkezdi. Vaatler yapıldı ama şimdi icraat zamanı. Yol almamız lazım. Bölgeye destek sözü veren iş insanlarını aşan konular var. Hepsinin faydası dokundu ama sosyal hayatın hatta hayatın başlamadığı yerler Antakya, Defne, Samandağ gibi merkezler… Buralarda maalesef bir yok oluş var. ‘Hatay’a yatırım yapıldı’ diyen güneş battıktan sonra gelsin iki tur atalım, bakalım neler yapılmış… Tablo güneş battıktan sonra daha da kötüleşiyor.”

Havaalanı ve Belen Geçidi’nin en büyük sıkıntılar arasında olduğuna da değinen Hikmet Çinçin, “Havalimanı bir açık bir kapalı. Bilet satışı var ama uçuşların çoğu iptal ediliyor. Bizce kapatılıp tamamen onarılarak yeniden açılması gerekiyor. Belen Geçidi bizi çok üzüyor. Otoban bağlantısı hala yapılamadı. Bir yol haritası açıklanmasını bekliyoruz. Sık sık ölümlü trafik kazaları oluyor. Depremde de Belen Geçidi’nde çok can verdik. İnsanlar ambulansların içinde hayatını kaybetti” diye konuştu. 

OSB’ler çalışmaya başladı ama üretim maliyetleri, işçilik çok pahalı

Hikmet Çinçin’i üretim ve ticaret kanadında neler yaşandığını soruyorum, şöyle yanıtlıyor: “Organize sanayi bölgeleri çalışmaya başladı. Zaten çok zarar görmemişlerdi. Küçük sanayi sitesindeki iki bin işyerinin 600-700’ü çalışıyor ama üretim maliyetleri çok yüksek. İnşaat maliyetleri İstanbul’un iki ikibuçuk katı. İşçilik, beton, her şey çok pahalı. Bu sorunlar aşılamadı. Hala temel insan hakları olan suya, tuvalete erişimle uğraşıyoruz. Bu şehir nasıl kalkınacak, yeniden ayağa kalkacak?”

Telekom şirketleri mobil cihaz sayısını artırsa, bedava internet verse ne olur?

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Antakya Tarihi Merkezi’nin planlamasını ihale ettiği DB Mimarlık’ın sahibi Mimar Bünyamin Derman mayıs ayında İstanbul’da bir toplantı yaptı ve kentin yeniden ele alınma projesinin hayata geçme süresinin en az 10 yıl olacağını ifade etti. Şehrin üç boyutlu modellemesinin hızla yapıldığını anlatan Derman, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile görüşülerek “TOKİ projesi” olarak anılan Emek-Aksaray mahallelerine ilişkin projenin durdurulduğu vurguladı. Derman, ilk uygulamanın bu alandan başlamasının düşünüldüğü, tescilli tescilsiz ayrımı yapılmadan kentin doku bütününün korunmasını hedeflediklerini de dile getirdi. Hikmet Çinçin’e bu konudaki gelişmeleri soruyorum. Şunları anlatıyor:

“Planlarını gördüm. Emek vermiş, güzel ama nihayetinde çizim. Ona gelene kadar hayatın kolaylaştırılması lazım. İnternet erişimi çok mu zor? Turkcell, Vodafone, Türk Telekom mobil cihazları artırsa, belirli bir miktarda bedava verse ne olur? Okul yok, hastane yok, havada asbest… Hayatı kolaylaştıracak her adım insanların bölgede kalmasına, gidenlerin dönmesine katkı sağlayacak.”

Erol Bilecik: Herkes katkı vermek istiyor ama alt yapı büyük sıkıntı

Index Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı, TÜSİAD eski başkanlarından Erol Bilecik ile de depremden sonra görüşmüştük. Hataylı olup başta İstanbul Türkiye’nin diğer illerinde yaşayan, yatırımlarını oralara yapan 50’den fazla iş insanıyla Antakya’nın yeniden inşaası için mesai harcayan Bilecik’i de aradım. Şunları anlattı: “İş insanları katkı vermek istiyor ama maalesef temel yok. Alt yapı büyük sıkıntı. Maalesef Antakya unutuldu. Antakya’ya girince sanki deprem dün olmuş gibi… Her yer yıkıntı… İş insanlarıyla devamlı görüşüyor ve çarkın bir an önce dönmesi gerektiğini konuşuyoruz ama barınma sorunu çözülmedikçe sıkıntı geçmeyecek. Devlet liderlik ediyor ama işler çok yavaş ilerliyor.”

Bu arada Bilecik, Antakya’da eğitim yatırımlarına odaklandıklarını, basketbol salonları açtıklarını da sözlerine ekliyor.

Tüm yazılarını göster