MOSFED yetkilileri, sektör desteğinde ama bağımsız bir yapılanma için “Mobilya Enstitüsü” kurulmasını kararlaştırdı. Bu girişimi örnek bir atılım olarak görüyorum ama bir koşulla: Enstitünün amaçları, hedefleri, işleyiş ilkelerinden asla ödün verilmemesi koşuluyla.
Sözü evelemeden gevelemeden açık söyleyelim. Bu enstitünün odaklandığı amaç, sektör yetkilerini “açık ve net bilgilendirme” olmalı, “kral çıplak” deme özgüvenini ve özgürlüğünü koruma ilkesinden asla sapılmamalıdır.
Mobilya Enstitüsü neler yapmalı?
Mobilya Enstitüsü öncelikle kapsamlı bir “çevre incelemesi” yapmalı. Verilerin yüzde 98’inden fazlasının açık kaynaklarda yer aldığını bilerek, başka etkinlikler planlamadan önce, sözünü ettiğimiz inceleme tamamlanmalı. Örnek isteyenler, Sabancı Üniversitesi’nin kuruluşu aşamasında rahmetli Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’nun yaptırdığı ön incelemeye ve çevre analizine bakmalı.
Çevre incelemesi, dünya genelinde mobilya üretiminin kapasite ve teknik olanaklarını, ölçek büyüklüklerini, girdilerde, dönüştürme teknolojilerinde, tasarım ve koleksiyon sunumunda, inovasyon katkılarında firma ve sektör ölçeklerinde “karşılaştırmalı üstünlükleri” yaratan etkenler analiz edilmeli.
Mobilya pazarlaması ve satışında öncü olan ülkelerin ve piyasaya yeni girenlerin taktik, strateji ve operasyonlarının neler olduğu kavranmalı.
Ülkemizde mobilya sektörünün mevcut durumunu “net bilgi” haline getirmek için “dinamik envanter ihtiyacı” ele alınmalı, çevre incelemesinin ortaya çıkardığı ihtiyaçlara göre nasıl bir envantere ihtiyaç olduğu tanımlanmalı.
Çevre incelemesinin ortaya çıkaracağı varsayımlara göre sektörle ilgili “gelişme stratejisi” kurgulanarak doğrudan ve dolaylı olan bütün aktörlerle paylaşılmalı.
Mobilya Enstütüsü kadrosu seçilirken “ehliyetli insan” özeninden asla ödün verilmemeli, başta profesyonel kadrolar olmak üzere, bilgi satın alınacak profesyonel kuruluşlar hakkında ön-bilgi almaya ve başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesine uymaya azami özen gösterilmeli.
Mobilya Enstitüsü’nün uzun ömürlü ve etkili bir kurum olabilmesi için sektörle doğrudan ve dolaylı ilgisi olanlarla atılan her adım paylaşılarak, kapsayıcı yapı oluşturma özeni gösterilmeli.
Sözün özü, dünya genelinde sektörün özelliklerini tanımlamak, ona göre yapılanmak, çalışma programlarını ulaşılabilir ve erişilebilir şeklinde ölçeklendirmek gerekir. Enstitü, hiçbir popülist eğilime kurban edilmeyecek kadar ciddi, önemli ve anlamlı bir iştir.