İSTANBUL Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanvekili, Temmer Marble Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, geçen yılki İzmir Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda fark yaratacak işlere kafa yorarken şöyle düşündü:
- Türkiye’nin her köşesinden mermerlerin kullanılmasıyla bir Atatürk portresi yaptırsak, Temmer Marble standımızda sergilesek.
Çok geçmeden bu fikrini şöyle kritik etti:
- Büyük Atatürk’ü çok mu ticari metaya dönüştürmüş oluruz?
Fark arayışları sırasında yolu “Anamorfoz” (Yeniden form vermek-sadece belirli açılardan veya özel bir ayna ya da prizma aracılığıyla görülebilen resimler) eserler yapan Çekyalı heykeltraş Patrik Prosko ile yolları kesişti.
Çetinkaya, Prosko’dan “Anamorfoz Atatürk” yapmasını istedi, ilk aldığı yanıt şu oldu:
- Ben eserlerimde siyasi figür kullanmam. Ünlü sanatçılar, bilim insanları üzerinde çalışırım.
Çetinkaya, Prosko’ya Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyada eşi, benzeri olmayan bir önder olduğunu anlattı.
Patrik Prosko, Atatürk’ü okuduktan, iyice öğrendikten sonra eseri yapmaya karar verdi:
- Ben Anamorfoz eserde portresini ortaya koyduğum kişiyle ilgili objeler kullanırım.
Prosko, eseri oluşturacak objeler listesi çıkardı:
- 90 ana başlıkta 539 farklı parça toplamamız gerektiğini gördük.
Çetinkaya, Atatürk’ün hayatında dokunduğu objeleri İstanbul ve Ankara’dan toplamaya başladı:
- Eserin, Atatürk’ün askerden çok sivil yanını öne çıkarmasını istedik.
Çetinkaya, listedeki 539 objeyi tamamlayınca Prosko’yu davet etti:
- Objeler hazır, buyurun gelin İstanbul’da eser üzerinde çalışmaya başlayın.
Prosko’dan şu yanıt geldi:
- Objeleri gönderin. Ben evimde çalışmak istiyorum.
Çetinkaya, şansını denedi:
- İstanbul’a buyurun, size rahat bir çalışma ortamı hazırlarız.
Prosko kararlıydı:
- Ben evimde her sabah kalkar, bir parçayı yerine koyarım. Ayrıca günlük hayatıma da devam ederim.
Çetinkaya, toplanan 539 objeyi Prosko’ya göndermek için gümrükte epey mesai harcadı:
- Bu parçalar “Anamorfoz Atatürk” yapımında kullanılacak. Aynı şekilde tekrar Türkiye’ye parçalar halinde gelecek.
“Anamorfoz Atatürk”ün yapımı objelerin toplanması dahil 8 ay sürdü. Prosko, ilk sergileme için geçen yıl İzmir Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na gelip bizzat eseri yeniden oluşturdu.
Çetinkaya, ilk sergileme sırasında hayalini paylaştı:
- “Anamorfoz Atatürk”ün İstanbul’da önemli bir müzede sergilenmesini çok isterim.
Derken eserin Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmesi gündeme geldi. Rahmi Koç, eserin müzedeki sergileme alanının belirlenmesiyle bizzat ilgilendi. Müzenin girişindeki gişeleri kaldırttı, eserin o bölüme konulmasının yolunu açtı.
Geçenlerde Rüstem Çetinkaya ile Rahmi Koç Müzesi’nde buluştuk. Geçen yıl 28 Ekim’de Rahmi Koç Müzesi’nde Prosko’nun yeniden kurguladığı eserin sergilenme süresinin gördüğü ilgi üzerine uzatıldığını belirtti.
Rahmi Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu’na “Anamorfoz Atatürk”ün sergilendiği dönemdeki ziyaretçi sayısını sordum, paylaştı:
- 150 bin kişiyi buldu.
Rüstem Çetinkaya’ya eserle ilgili hedefini sordum, yanıtladı:
- “Anamorfoz Atatürk”ün Anıtkabir Müzesi’nde kalıcı olarak sergilenmesini çok isterim.
Kenarından, köşesinden bakılınca objelerin bir Atatürk portresinin parçaları olduğu anlaşılmıyor.
Tam karşıya konulan mercekten bakılınca Atatürk portresi ortaya çıkıyor.
Eğer Anıtkabir kapıları açılmazsa Rahmi Koç Müzesi “Anamorfoz Atatürk”ün kalıcı sergilenmesini istemez mi?
Herkes futbol uzmanı kesiliyor işimiz zorlaşıyor
ÖNCE Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) mesaj geldi, ardından sosyal medya adreslerinde de yer aldı:
- TGC üyesi, Burhan Felek Ödülü (2011) sahibi Nezih Alkış vefat etti.
TGC Yönetim Kurulu, vefat haberine şu mesajı ekledi:
- Spor gazeteciliğine başarıyla hizmet eden Nezih Alkış’ı kaybettik. Ailesinin ve basın topluluğunun acısını paylaşıyor, baş sağlığı ve sabır diliyoruz.
Ardından başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere birçok yayın organı Nezih Abi için şu başlığı attı:
- Efsane spor müdürü vefat etti…
Mesleğe 1959 yılında Son Posta Gazetesi’nde başlayan Nezih Abi, daha sonra Milliyet Gazetesi’nde spor muhabiri, spor servisi istihbarat şefliği ve spor müdürlüğü görevlerinde bulundu.
1988 yılında Hürriyet’e geçti. Hürriyet’e de spor müdürlüğü döneminde damga vuran Nezih Abi, 2001 yılında ayrıldı, Lig TV’ye danışman oldu. Sonra da Akşam Gazetesi’nde spor müdürü olarak görev aldı.
Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde (TYSD) iki yıl Başkanlık yapan Nezih Abi ile 1996 yılından 2001’e kadar Hürriyet Gazetesi’nin sabah toplantılarında yan yana oturduk.
Konu spor, hele de futbol olunca, herkesin söyleyecek sözü, yönelteceği eleştirisi olurdu. Meslektaşlarımız taraftarı olduğu takıma göre eleştiri yöneltirdi:
- Beşiktaş’a hakettiği yeri ayırmamışsınız…
- Galatasaray’a haksızlık etmişsiniz.
- Fenerbahçe’ye de haksızlık yaptığınız oluyor. Üstelik Fenerbahçelisin.
Nezih Abi, toplantının meslek kıdemi ve yaş olarak en büyüklerinden biri olmasına rağmen herkesi sessizce dinler, arada kulağıma fısıldardı:
- Görüyor musun işimiz ne kadar zor. Her konuşan futbol başta olmak üzere kendini uzman gibi görüyor.
84 yaşında aramızdan ayrılan Nezih Abi’yi dün son yolculuğuna uğurladık.
Nezih Abiye Allah’tan rahmet diliyorum.
Mekanı cennet olsun…