Ambalaj makinesini İspanyollar’a ‘sanatın gücü’yle ihraç etti

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

YIL 2018… Avrupa’daki fuarlardan birinde Duran Makine Sanayi’nin standına bir İspanyol müşteri uğradı. Karton ambalaj makinelerini inceledi. İlgisini çekince şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Duran ile görüşmeye oturdu:

Ürettiğiniz makinenin özelliklerini, neler yapabildiğini bir de sizden dinlemek isterim.

Oktay Duran şirketini de anlattı:

Duran Doğan Basım ve Ambalaj Sanayi şirketimizle karton ambalaj üretiminde Avrupa’da da iyi durumdayız. Avrupa ülkelerine karton ambalaj ihracatımız iyi gidiyor. Avrupa merkezli alkollü içki ambalajlarının önemli bir bölümü bizden gider.

Zamanla bu ambalajların makinelerini üretmeye soyunduklarını bildirdi:

Gördüğünüz makineler, ambalaj deneyimimizle bütünleşerek ortaya konuldu. Sektörün ihtiyaçlarının bilinciyle geliştirildi.

İspanyol müşteri kararsızdı. Tam şu soruyu sormaya hazırlanıyordu:

Türkiye, makine üretiminde ne zaman böyle iddialı hale geldi? Türkiye’de üretilmiş bir makineyi neden alayım?

O sırada Oktay Duran, şirketin internet sitesini açmış, İspanyol müşteriye oradan da bilgiler aktarmaya koyulmuştu. İspanyol müşterinin dikkatini internet sayfasının üst bölümündeki ibare çekti:

● Duran Makine ArtOn Galeri…

Hemen sordu:

Bu galeri sizin mi? Anlaşılan sanatla iç içesiniz. Yakın ilginiz var…

Oktay Duran, yanıtladı:

Evet, galeri bizim… Ayrıca güçlü bir koleksiyonum var.

Yeri gelmişken önemli bir örneği aktardı:

Türkiye’de yaşayan bir ressamın ilk 1 milyon doları aşan eserini ben satmıştım.

Makineden başlayıp sanata kayan sohbet İspanyol müşteriyi etkiledi, siparişini verdi:

Sizden iki makine almak istiyorum.

Oktay Duran’ın 2018’de yaşadığı bu öyküyü Contemporary İstanbul’un (CI) bugün ön izleme ile başlayacak 18. Edisyonu öncesindeki sohbetimizde Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’den dinledim.

Güreli, öyküyü iş dünyasının kültür sanata önem vermesi gerektiğini vurgularken anlatıp, ekledi:

Oktay Duran’ın sanata olan ilgisi, galeri sahipliği, koleksiyonerliği İspanyol müşterisini ikna eden unsurlardan biri olmuştur diye düşünüyorum.

Güreli, şu noktanın altını çizdi:

Kültür sanat, “soft power” (yumuşak güçtür) bütün sektörlerde, uluslararası ilişkilerde önemli işlevi vardır. Markaların değerini yukarı çeker.

Akbank’ın ana partnerliğinde gerçekleşen Contemporary İstanbul, bugün ve yarınki ön izlemenin ardından kapılarını 28 Eylül’de ziyaretçilere açacak.

Tersane İstanbul’da gerçekleşecek Contemporary İstanbul, 1 Ekim 2023 akşamına kadar gezilebilecek…

40 ülkeye yazılım satıyor Anadolu’dan alınan genç şirkete daha bağlı oluyor

ERICSSON Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın, Türkiye’de 5 yıl önce kurulan, Ericsson’un küreselde 11’inci laboratuvarı olan “Ericsson Türkiye Araştırma”nın çalışma temposuna baktı:

Yılda bir araştırmacı 1.5 patent çıkarıyor. Dünya ortalaması da bu düzeyde…

Araştırma için TÜBİTAK desteği ve AB’den de fon alındığını irdeledi:

İTÜ Arı, Bilkent ve Dokuz Eylül Üniversitesi teknokentlerinde Ar-Ge personelimiz var. Teknokentlerde 670 kişi çalışıyor.

Işıl Yalçın’la bir süre önce buluştuğumuzda, “Ericsson Türkiye Araştırma” üzerine konuştuk. Ericsson Türkiye Araştırma’nın geliştirdiği yazılımların ihracatını merak ettim, anlattı:

Dünyadaki diğer Ericsson’lara yazılım ihracatımız var. 40 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Ericsson Türkiye’nin 10 yıl önceye göre yazılıma daha çok kaydığını vurguladı:

5 yıl önce “Ericsson Türkiye Araştırma” devreye girdi. Katma değeri daha yüksek işler yapıyoruz.

Türkiye’de oyun sektörü ile e-ticaretin patlama yaşadığını kaydetti:

Eleman kaybımız çok oluyor. Eleman konusundaki turnover yüzde 40’ı buluyor. Yani, bizdeki elemanların ayrılma oranı yüzde 40’larda seyrediyor.

COVID-19 pandemisi sırasında Anadolu’daki üniversitelerden mezun olan gençleri işe almaya yöneldiklerini bildirdi:

Anadolu’dan yetişen gençlerin, yeteneklerin şirkete bağlılık duygusunun daha yüksek olduğunu gözlemledik.

Her yıl şirkete 30-40 mezun aldıklarını belirtti:

1 yıl stajyer gibi çalışıyorlar. Sonra çoğunu istihdam ediyoruz. Yeni mezunlar bize inanılmaz yeni bakış açısı getiriyor.

Ericsson Türkiye’nin Anadolu’daki üniversitelerin mezunlarına ve yeni mezunlara kapıyı açık tutmasının kendisine avantaj sağladığı görülüyor.

Konserveye özel zeytinyağının şişede markalı ihracatı olmaz

EGE İhracatçı Birlikleri (EİB) ve EKONOMİ Gazetesi’nin birlikte gerçekleştirdiği “Ege İhracat Buluşmaları”nın Muğla durağı… Toplantının ev sahibi Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü…

Toplantının açılış konuşmalarını Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete ve Muğla Valisi İdris Akbıyık yaptı.

Toplantıya EİB Başkanlar Kurulu’ndan, EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Koray Özcan, Ticaret Borsası Başkanı Hurşit Öztürk, Milas Ticaret Odası Başkanı Reşit Özer, Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi (DALKO) Başkanı Arif Yalılı,Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Turhan Kaçar da katıldı.

Handan Sema Ceylan’ın moderatörlüğünde Şeref Oğuz ve Ali Ekber Yıldırım’la birlikte gündemdeki konuları değerlendirdik. Tarım konusunda Türkiye’nin usta kalemi, EKONOMİ Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım, tarım ürünlerine ilişkin desteklemeler konusundaki eksiklik, aksaklık ve çarpıklıkları ortaya koyan bir konuşma yaptı.

Ali Ekber Yıldırım, dökme zeytinyağı ihracatına getirilen yasağı eleştirirken ortamı kızıştırmak için araya girdim:

Ülkemizin zeytinyağının markalı ihraç edilmesi daha doğru olmaz mı?

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’den anında itiraz geldi:

Sadece markalı ihracatın önünü açık tutmak yanlış olur.

Gerekçesini açıkladı:

Sözü edilen dökme zeytinyağını sadece sofralık olarak düşünmeyin. Aynı zamanda endüstriyel ihracat da söz konusu. Yani, Avrupa’daki, başka ülkelerdeki konserve üreticilerine de zeytinyağı satışımız söz konusu.

Ardından ekledi:

Konserve üreticilerine gönderilen zeytinyağını şişeleyip markalı gönderemezsiniz. O ürünün dökme gitmesi gerekir.

Ali Ekber Yıldırım sürdürdü:

Geçen yıl 420 bin ton zeytinyağı üretimi söz konusuydu. Üretim ikiye katlanmıştı. Bu yıl normale döndü. Yani, telaşlanacak, ihracatı frenleme önlemi alacak bir durum yok.

Jak Eskinazi araya girdi:

Üstelik elde geçen yılda kalan 150 bin tonluk stok var.

Bu durumda, dökme zeytinyağı ihracatına getirilen yasakla ilgili kararı gözden geçirmekte yarar var değil mi?

Tüm yazılarını göster