Altın fiyatları yeni zirveler kaydederken değişen dinamiklere de göz atmakta fayda var. 1971 yılına kadar yüz yıllar boyunca, ara verilen dönemler olsa da, altın finansal sistemi temelinde olduğu için özellikle enflasyon konusunda en önemli koruyuculardan bir tanesi olarak görüldü. Gerçekten de altına bağlı para sistemi dönemlerini sonrası dönemle karşılaştırdığınızda enflasyonun çok daha düşük olduğunu göreceksiniz. Ancak aynı zamanda krizlerin de, kamu harcamaları/müdahaleleri, sayesinde ekonomilerde daha az hasar bırakmaya başladığını eklemek gerek.
Bretton Woods anlaşmasının sona ermesi ile beraber altın önemini kaybetmese de sistem içinde yerini kaybetti. Finansal sistemin gelişmesi ile beraber enflasyona endeksli tahvillerden tutun da bugüne geldiğimizde Bitcoin’e kadar pek çok yeni finansal varlık enflasyona karşı bir koruma araçı olarak kullanılmaya başlandı. Türkiye’de de gayrimenkulden otomobile kadar pek çok varlığın enflasyona karşı bir hedge olarak görüldüğüne şahit olduk. Bu dönemde altının fiyat hareketlerini tahmin etmek çok da zor değildi. Zira reel faizlerin seyri ile altın fiyatlarının seyrini incelediğinizde ters bir ilişki göreceksiniz. Doğal olarak reel faizler yüksek seyrettiğinde temettü, faiz vs vermeyen altın geriler aksi durumlarda da yükselir. Ancak son 2 yıl içinde bu ilişkinin çok net bir şekilde koptuğunu görüyoruz. Üstelik bu kopuş Fed’in son zamanların en yüksek reel faizleri vermesine rağmen yaşandı.
Ukrayna ve Ortadoğu'da yaşananlar bu ayrışma için bir neden olarak gösterilebilir. Gerçekten de savaş kaygıları her zaman altına olan talebi artırmıştır. Ancak petrol başta olmak üzere pek çok emtianın savaş kaygısı ile kaydettikleri primleri tamamen geri verdiğini ve hatta eksiye geçtiğini de görüyoruz. O halde? Gerçek neden Çin ve ABD arasında görülen kopma. Çin Batı’nın pek de hukuki olmayan bir şekilde Rusya’nın rezervlerine yaptıklarından ders çıkartarak rezervlerini altına kaydırmaya başladı. Bir anlamda ABD tahvillerinde karşı taraf riski görüyor. Ekonomik olarak değil ancak politik olarak. Altının nominal zirveler görüyor olması sizi yanıltmasın. Henüz tarihi zirvesinin altındayız. Yani enflasyona göre ayarlanmış fiyatlar bazında baktığımızda. Ekte bu grafiği görüyorsunuz. Altın önemli bir yeri zorluyor ve muhtemelen aşacak da. Ancak bu yükseliş altının gerçek yükselişi değil. S&P, Bitoin , Çin borsaları vs de yükseliyor. Dolayısı ile önemli bir rallinin başında olsak da henüz altın 1970’ler öncesine benzer bir rolü üstlenmeye hazır değil.