Altın kaynaklı sanal yatırım artışı...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Altın ithalatını GSYH'de dengeleme amacıyla ithalat dışında bir kaleme de yazmak gerekiyordu ve o kalem yatırımlar oldu. Bu yüzden de GSYH'de yatırımlar çok hızlı artmış göründü.

✔ Normalde gelecek dönemlerin büyümesini olumlu etkileyen yatırım artışından altın kaynaklı olduğu için bu sefer önümüzdeki çeyreklere hiçbir yarar yok.

✔ Çünkü üretime katkıda bulunması söz konusu olmayan altın şimdi bileklerde bilezik, yastık altında tasarruf aracı...

Türkiye üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 gibi tahminlerin üstünde büyüdü ama bilmem farkında mısınız ekonomi yönetimi “Bakın nasıl da büyüdük” diye yeri göğü inletmeye hiç mi hiç niyetlenmedi. Niye dersiniz?

Artık mütevazı davranmaya karar verdikleri için mi, yoksa bu büyümenin çürük temelli ve sürdürülemez olduğunu gördükleri için mi?

Yüzde 6.7, gerçekten de böylesine bir dönem için şahane bir oran. Ama, devamı gelirse... İşte bu oranın devamının gelmeyeceği gün gibi ortada. Bunun görünürde birkaç nedeni var.

Birincisi, pandemi ekonomilerin yeniden büzülmesine yol açıyor.

İkincisi, Türkiye’nin geçen yılın son çeyreğindeki büyümesi görece yüksek olduğu için olumsuz baz etkisi devreye girecek.

Üçüncüsü ve en önemlisi, ikinci çeyrekteki o yüksek oranın oluşmasını sağlayan düşük faizli bol kredi dönemi sona erdi.

Bunlar bir yana, normalde ekonomide bir dönem yaşanan hızlı büyüme, gelecek dönemler için de bir ivme yaratır ya da normalde yaratması gerekir. Hele hele bu yıl üçüncü çeyrekte olduğu gibi yatırımlarda çok hızlı bir büyüme varsa... Makul olan nedir; bu yatırım büyümesi gelecekte üretim artışı sağlayacak, bu üretim artışı da GSYH’yi daha da yukarı çekecektir.

Bir uzmana kulak vermeli...

Ancak bu yılın üçüncü çeyreğindeki rekor yatırım artışından böyle bir sonuç beklenemiyor. Nedenini bu konuların uzmanı bir iktisatçıya, yıllarını DPT ve Merkez Bankası’na vermiş Zafer Yükseler’e sordum:

"Gayrisafi yatırımlar incelendiğinde, diğer aktiflerde önemli bir artış olduğu görülmektedir. Nitekim diğer aktifler temmuz-eylül döneminde reel olarak yüzde 57.6 oranında artmıştır. Diğer aktif içinde parasal olmayan altın ve değerliler yer almaktadır. Bu dönemde, parasal olmayan altın ithalatında net yüzde 459.5 oranında artış olmuştur. Altın ithalatındaki bu artışın diğer aktiflerde görülen yüksek oranlı artışta etkili olduğu düşünülmektedir. Sabit sermaye yatırımlarının gelecek dönem büyüme performansı üzerine etkileri dikkate alındığında, TÜİK’in bu konuda daha detaylı ve doyurucu bilgi vermesi yararlı görülmektedir.”

Zafer Yükseler’den bu teknik ayrıntıyı biraz daha basite indirgemesini istedim:

“Türkiye’nin parasal olmayan net altın ithalatı, yani Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilmeyen ve rezerve eklenmeyen altın ithalatı üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 459 arttı. Bu ithalat, mal ve hizmet ithalatı kalemine girer ve GSYH’yi aşağı çeken bir etki doğurur. Dolayısıyla bu kalemi GSYH’yi pozitif etkileyecek şekilde denge sağlamak üzere bir başka kaleme daha yazmak gerekir. İşte o kalemlerden birisi gayri safi sabit sermaye oluşumunun diğer aktifler kalemi. Dikkat ederseniz bu kalemde üçüncü çeyrekte yüzde 57.6, ilk dokuz ayda ise yüzde 23.4 artış var. Diğeri de stok artışı olabilir. Ocak-eylül döneminde stok artışının büyümeyi pozitif etkilediği görülmektedir. "

Buraya kadar her şey normal. Teknik bir işlem yerine getirilmiş oluyor. Bilançoyu dengelemek gibi bir işlem yapılıyor.

Ama yatırım anlamına gelen sermaye oluşumu sonraki dönemlerde GSYH'yi yukarı çekebilecek nitelikte mi? Tabii ki hayır! Yatırım artışı üretime katkıda bulunacak makine teçhizat alımından oluşmuyor ki... Altın ithal edilmiş, o altın da belki kollarda bilezik olmuş, belki tasarruf amacıyla yastık altına girmiş. Şimdi bu altının birkaç ay sonra üretimi artıracak bir etkisinden söz edilebilir mi, yok böyle bir olasılık.

Yükseler, üçüncü çeyrek GSYH gerçekleşmesine ilişkin değerlendirmesini şöyle tamamlıyor:

“Bu değerlendirmeler çerçevesinde, 2020 temmuz-eylül döneminde gerçekleşen büyümenin dengesiz ve sürdürülemez olduğu görülmektedir. Büyümenin kaynakları ve etkileyen unsurlarının, toplumun büyük bir kesiminin içinde bulunduğu ortam ile bir ilişkisi söz konusu değildir. Araba, döviz ve altın sevdası temmuz- eylül döneminde büyümenin kaynağını oluşturmuştur.”

Zafer Yükseler tarafından oluşturulan tabloda da büyümeyi etkileyen kalemlerdeki hareketi detaylı olarak görmek mümkün...

ALTININ GSYH BÜYÜMESİNE ETKİSİ YOK, EN AZINDAN OLMAMALI

Altın konusunda şöyle bir yanılgıya düşmemek gerektiğinin altını çizelim:

“Türkiye altın ithal etti, böylece büyümesi yüksek göründü.”

Teknik olarak, altın ithalatının GSYH’nin değişim oranına bir etkide bulunmaması gerekir. Bu ithalat olmasa GSYH’yi aşağı çeken mal ve hizmet ithalatı daha düşük görünecekti. Yani bir bilanço gibi düşünürsek aktif ve pasif aynı miktarda daha düşük olacaktı.

Dolayısıyla altın büyüme oranı üstünde bir etkide bulunmadı ama büyümenin detaylarından yola çıkılarak geleceğe umutla bakılmasını bir anlamda önledi.

Birileri çıkıp “Bakın yatırımlar ne kadar hızlı artıyor, bu sayede gelecekte daha hızlı büyüyeceğiz” derse ya kendini kandırıyordur ya da birilerini kandırmaya çalışıyordur. Ama neyse ki bunu söyleyen çıkmadı ya da ben duymadım.

Tüm yazılarını göster