Altı kıtaya akıllı şehir teknolojileri ihraç eden bir Türk şirketi

Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Pandemi sonrasındaki tüm senaryoların kalbinde teknoloji yer alıyor. Gelecekte güçlü bir ülke olmak istiyorsak, ülkemizin büyük bir hızla teknoloji tüketicisi rolünden üretici rolüne geçmesi gerekiyor. Sağlıklı bir yaşam ortamı, enerji gibi değerli kaynakların daha iyi yönetimi için IoT, yapay zeka ve Büyük Veri’den faydalanan akıllı şehirlere ihtiyacımız var.

Ekin Teknoloji, uzun yıllardır akıllı şehir teknolojisine yatırım yapan bir kuruluş Ekin Smart City Solutions Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin’le Zoom üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdik. “2027 yılında akıllı şehir pazarı 545 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak” diyen Ekin, dünyanın dört bir yanında rekabet etmek için teknoloji ürettiklerini vurguladı.

Ekin Teknoloji’nin geçmişiyle başlayalım önce…

1998 yılında kurulduk. Güvenli Şehir ‘Safe City’ teknolojileri alanındaki çözümlerimizle yurt dışına açıldık. Zürih, New York, İstanbul, Stuttgart, Ankara, Miami, Bakü ve Dubai’deki ofislerimiz var. 150 kişilik bir ekibe sahibiz. 6 kıtada faaliyet gösteriyoruz.

Hangi projelerle öne çıktınz?

2004 yılında düzenlenen NATO Zirvesi’nin ve daha sonra 2006’da Almanya FIFA Dünya Kupası’nın güvenlik teknolojilerini sağladık. 2017 ve 2018 yıllarında üst üste Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından, Ekonomi Bakanlığı’nın katkıları ile gerçekleştirilen “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında “Bilişim” alanında “Türkiye’nin İhracat Şampiyonu” olduk.

Akıllı şehir uygulamaları yaygınlaşıyor ve sektör hızla büyüyor…

Akıllı şehir pazarının 2019-2027 arasında ortalama yüzde 23 oranında büyüyeceği öngörülüyor. Bu doğrultuda, 2027 yılında 545 milyar dolar büyüklüğünde bir pazar olması bekleniyor. Güvenli şehir çalışmaları da burada önemli bir yer tutuyor ve bugün 40 milyar doları aşan büyüklükte bir payı var.

Akıllı şehir için hangi çözümleri sunuyorsunuz?

Biz öncelikle daha akıllı, güvenli ve huzurlu şehirler inşa etmek için çalışıyoruz. Yapay zeka ile geliştirdiğimiz fark yaratan güvenli şehir teknolojileriyle dünya standartlarının belirleyicisi olmak istiyoruz. Yazılım, donanım ve tasarım üçlüsünü bir arada geliştiriyoruz. Akıllı şehir çözümlerimiz; mobil ve sabit formlarda kullanılabilen kırmızı ışık ihlal tespiti, hız tespiti, plaka tanıma, akıllı kavşak yönetimi, park yönetimi, yüz tanıma, sistem kontrolü ve merkezi yönetimi kapsıyor.

Örneğin, Ekin Patrol adlı ürünümüzle dünyada mobil devriye dönemini başlattık. Trafikte ve günlük hayatta toplum güvenliği için tehlike arz eden durumları anında takibe alıp, suçluların daha hızlı yakalanmasını sağlıyoruz.

Ekin Patrol G2 ödüllü modelimiz, German Innovation Awards’ta birincilik ödülü kazandı. Hareket halindeyken plaka tanıma ve park ihlal tespiti yapabilen dünyanın ilk ve tek akıllı devriye bisikleti Ekin Bike Patrol modelimiz ise DNA Paris Design Awards’ta Araç, Ulaşım ve Aksesuarlar kategorisinde mansiyon ödülünün sahibi oldu

Park yönetimi özelliği ile alan kullanım verimliliğini artıran ve park ihlallerini tespit eden Ekin SPOTTER, elektrikli araçlar için şarj istasyonu ve Wi-Fi erişim noktası işlevleri sunuyor. Kırmızı ışık yönetimi, plaka ve yüz tanıma, araçların takip mesafesini tespit etme gibi özelliklerin yanı sıra, çalıntı ve aranan araçları plakadan tespit ederek ilgili birimlere haber veriyor. Çevresel ölçüm ile hava durumu ve hava kirliliğini algılıyor ve aydınlatma yönetimi yaparak enerji maliyetlerini düşürüyor.

Gelecekte hangi yaklaşımlar yükselecek?

Bireysel çalışan, iletişim kabiliyeti bulunmayan geleneksel çözümlerin birbiriyle haberleşememesi, kapsamlı bir şehir yönetimine geçişi yavaşlatıyor. Entegre, bağlantı kurabilen yapay zeka tabanlı çözümler ise şehir güvenliğine yeni bir yaklaşım getiriyor. Dijital bir ağ üzerinden tam gözetim gerçekleştirilmesine imkan sağlayan yeni nesil teknolojiler, yapay zeka ile birleştiğinde, sadece yerel değil, küresel güvenlik tehditleri de bertaraf edilebiliyor.

Sizin çözümünüz güvenlik açısından hangi faydayı sunuyor?

Türkiye’de geliştirdiğimiz kendi yazılımımız olan Ekin Red Eagle tüm güvenlik sistem ve sensörlerini tek bir noktadan yönetme kolaylığı sunuyor ve sistemler arası haberleşmeyi sağlıyor. Yazılım, yapay zeka tabanlı olması sayesinde, sistem görüntülerini analiz ederek, yüz tanımadan, otomatik plaka tanımaya birçok şehir yönetim fonksiyonunun tek bir çatı altında yönetilmesine mümkün kılıyor.
 
Pandemi sonrasında inşaat sektörünü neler bekliyor?

Bu yıl dördüncü kez düzenlenecek olan gayrimenkul sektörünün en büyük buluşması RE360’da dönüşüm ve değişim konuları ön planda. Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer 8- 9-10 Aralık 2020 tarihlerinde dijital platformda düzenlenecek olan konferansa dünyanın dört bir yanından değerli konuşmacıların katılacağı bilgisini verdi.

Konferansta, 100’den fazla şehir için danışmanlık hizmeti vermiş olan Greg Clark pandemi döneminde şehirleşmede dönüşüm ve değişim alanları üzerinde duracak.

JLL’in EMEA Bölgesi’nin araştırmalarını yöneten James Brown COVİD-19’un dünyada gayrimenkul sektörü üzerindeki etkilerini; Portland Yönetici Direktörü İbrahim İbrahim, pandemi döneminde müşteri deneyiminin nasıl değiştiğini anlatacak

RE360’a Viyana’dan katılacak, Maria Vassilakou, Avusturya Yeşil Parti’sinden bir politikacı. Akıllı şehir çalışmaları ile harmanladıkları Viyana projelerinden söz edecek.

Proptech konuşmacısı. Roelof Opperman, gayrimenkul ve teknoloji üzerine çalışanlara küresel bir proptech turu attıracak

Çağımızın en önemli dijital analistlerinden ve en çok satanlar listesine giren 8 kitabın yazarı Brian Solis post-covid dönemine dair iç görülerini paylaşacak. Dijital dönüşüm içindeki iş dünyasını “pandemi döneminde değişen müşteriyi anlamaya” yönelik bakış açısını iletecek.

Deprem konusundaki Vahap Munyar’ın yöneteceği oturum 8 STK’yı bir araya getirecek. GYODER, KONUTDER, İMSAD, TMB, İNDER, Türk MMMB, İNTES ve YDKB yönetimleri deprem için yapılacaklar üzerinde duracaklar.

50 bin işletmenin verileri “Türkiye B2B Endeks Raporu’nda ” birleşti

Marketing Türkiye liderliğinde Kuantum Araştırma ve Deloitte’un uzmanlıklarıyla düzenlenen B2B Marketing & Management Summit, B2B’nin ‘en’lerini bir araya getirdi. Türkiye’de ilk kez düzenlenen zirvede 13 farklı başlık altında ülkemizdeki B2B sektörü ele alındı. Kamu, iş dünyası ve ilgili meslek örgütlerinin yer aldığı zirvede 17 profesyonel konuşmacı birikimlerini paylaştı. Zirveye, 50 bin işletme datasının nabzını tutarak oluşturulan “Türkiye B2B Endeks Raporu” damgasını vurdu. Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen B2B Endeks Raporu hakkındaki sorularımız yanıtladı:

Türkiye B2B Endeks Raporu’nun örneklemi nasıl? Hangi endeksler yer alıyor?

Kuantum tarafından Türkiye temsili 12 ilde bulunan, küçük, orta ve büyük ölçekli işyerleri ile işyerlerinde satın almadan sorumlu veya satın alma kararına etkili kişilerle, %95 güven düzeyinde ±2,0 hata payı ile Toplam 2800 görüşme yapıldı. Çalışma kapsamında işyerleri ile toplam 70.000 dakika görüşme gerçekleştirilmiş oldu. En önemlisi bu araştırmayla Türkiye’de ilk kez B2B alanında bir endeks raporu çıkarıldı. Bu raporda; güven, istihdam ve yatırım endekslerine yer verildi. Hedefimiz, Türkiye B2B Endeks Raporu’nu aylık ve 3 aylık fazlarda düzenli olarak yayınlamak. Bu raporun sadece B2B işletmeler değil tüm işletmeler için ekonomik öngörüler sunuyor

Sonuçlar pandemiyle ilgili hangi ruh halini yansıtıyor?

Türkiye B2B Endeks Raporu, Güven (-1.8), İstihdam (-5.4) ve Yatırım İştahı (-34.2) boyutunda incelendi. Değerler eksi olmasına rağmen iş dünyamızda geçtiğimiz döneme göre daha iyimser bir hava dikkat çekiyor. Bunun nedenini, krizlere şerbetli olmamızdan kaynaklandığı yorumunu yapmak mümkün. Budandıkça daha gür çıkan bir yaşam anlayışımız var. Bir sonraki soruya verilen yanıtlar bize bu iyimserliğin boyutunu gösteriyor. İş hacmi son 6 ayda yüzde 63,1 oranda azaldı/kötüleşti diyen işletme sahipleri önümüzdeki 6 aylık dönemde bu durumun yüzde 53,5 iyileşeceğini düşünüyor. Aynı şekilde istihdamın yüzde 45,2 kötüleştiğini söyleyenler, önümüzdeki 6 ay içinde bu durumun yüzde 42,5 düzeleceğine inanıyor.

Endeksin en zayıf verileri yatırım alanında. Görüşülen işletmelerin yüzde 55,5’i yani yarısından fazlası son 6 ay içinde işlerine hiçbir yatırım yapmadı. Aynı kitle (yüzde 51,2) önümüzdeki 6 aylık dönemde de maalesef yatırım yapmayı düşünmüyor. İşletmelerin yüzde 89,2’si ofis ya da tesislerinin yerini değiştirmeyi de düşünmüyor.

Şirketlerde bu dönemde neler öne çıktı?

Araştırmada en dikkat çekici verilerden bir tanesi de B2B’lerin pandemi öncesi ve sonrasında internet kullanım oranlarındaki değişim. Pandemi öncesinde iş yerlerinin sadece yüzde 38’i kendi ihtiyaçlarını internet üzerinden giderirken pandemi sonrasında bu oran iki katından fazla artış göstererek yüzde 89’a yükseldi. Kendi ürünlerini online kanallardan satan B2B’lerin oranı ise yüzde 23,4’ken, gelecekte satış yapmayı düşünenlerin oranı yüzde 21,4. Özetle B2B iş modelinin dijital alanda özellikle de e-ticarette gidecek uzun bir yolu var.

Şakir Eczacıbaşı’nın gözünden dünyaya bakmanın güzelliği

Dünyayı entelektüel ve çok yönlü bir sanatçının gözünden görmek ne büyük bir keyif. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Modern online bir basın toplantısı yaptı. Konu, iş insanı ve fotoğraf sanatçısı Şakir Eczacıbaşı’nın aramızdan ayrılışının 10. yıldönümü için hazırlanmış olan serginin tanıtımıydı. Uzaktan da olsa, bir sergiyi izlemek karantina günlerimize ışık oldu.

“Seçilmiş Anlar” isimli serginin küratörlüğünü Bülent Erkmen, sponsorluğunu Eczacıbaşı Topluluğu üstlenmiş. Sergi Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğrafçılık kariyerine başladığı 1960’lı yıllarda çektiği izlenimci fotoğraflarının yanı sıra 1980’li yıllardan itibaren fotoğrafın teknik imkânlarını kendine özgü bir yaklaşımla yorumladığı çalışmalarından oluşuyor.

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın, fotoğrafın biçimselliğini sorgulayarak; çalışmalarında gündelik hayatın devinimini, belirsizliklerini ve değişimlerini yansıtan” Şakir Eczacıbaşı’nın eserleri çarpıcı bir yaratıcı yaklaşım içeriyor.

Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, usta sanatçının fotoğraf tutkusu hakkında şunları söylüyor: “Fotoğraf çekiyorum, çünkü yaşadığım anları görüntülemek, geçmişimi imgelerle anımsamak istiyorum. Yalnızca anımsamak için değil, onları izleyiciyle de paylaşmak istiyorum.” 

Serginin küratörü Bülent Erkmen, “Şakir Eczacıbaşı, yapmak istediklerine, ilgilerine, ilgilendiklerine, hayata ve fotoğrafa iştahla, coşkuyla yaklaşırdı. Baktığı, gördüğü her şeyin, her anın fotoğrafını çekti. 50, 100, 150 fotoğraf onun, sesine de benzeyen gürül gürül fotoğraf dünyasını anlatmaya yetmez. Sergi, 300’ü aşkın fotoğrafla, Eczacıbaşı’nın yerinde duramayan, kıpır kıpır kamerasının arkasındaki çok yönlü tutkuyu bu kapsamlı seçkiyle anlatmayı hedefliyor.” diyor.

25 Kasım 2020 - 31 Mart 2021 tarihleri arasında Istanbul Modern’deki bu harika deneyimi kaçırmayın.
 

 
 

Tüm yazılarını göster