4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi” denilmektedir.
Asıl işveren ve alt işveren ilişkisi kurulduğunda işverenler müteselsil sorumluluk gereği birlikte sorumlulukları bulunmaktadır.
Alt işveren her ne kadar asıl işverenden bağımsız bir işveren olsa dahi üstlendiği işi, asıl işverenin işyerinde yerine getirmektedir. Bu durum da asıl işveren alt işveren ilişkisinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin kimin sorumluluğunda olduğunun belirlenmesi sorununu ortaya çıkarmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliğinde işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi, işçilerin korunması ve ihlal durumunda yaptırımların uygulanması açısından son derece önemlidir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda alt işveren işçileri bakımından önemli düzenlemeler getirilmiştir:
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 6’ncı ve 16’ncı maddelerinde çalışanların bilgilendirilmesi, 10’uncu maddesinde risk değerlendirmesi, 17’nci maddesinde çalışanların eğitilmesi, 22’nci maddesinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurma, 23’üncü maddesinde ise iş sağlığı ve güvenliğinin koordinasyonunun sağlanmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulan işyerlerinde, alt işverenin çalışanlarının eğitimlerinden, asıl işveren alt işverenle birlikte sorumludur.
İşveren, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanları işe başlatamaz.
Bunun yanında İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 15’inci maddesinde asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu işyerlerinde risk değerlendirmesi hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükme göre bir işyerinde bir veya daha fazla alt işveren bulunması halinde:
Her alt işveren yürüttükleri işlerle ilgili olarak, bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli risk değerlendirmesi çalışmalarını yapar veya yaptırır.
Alt işverenlerin risk değerlendirmesi çalışmaları konusunda asıl işverenin sorumluluk alanları ile ilgili ihtiyaç duydukları bilgi ve belgeler asıl işverence sağlanır.
Asıl işveren, alt işverenlerce yürütülen risk değerlendirmesi çalışmalarını denetler ve bu konudaki çalışmaları koordine eder.
Alt işverenler hazırladıkları risk değerlendirmesinin bir nüshasını asıl işverene vermelidir. Asıl işveren, bu risk değerlendirmesi çalışmalarını kendi çalışmasıyla bütünleştirerek, risk kontrol tedbirlerinin uygulanıp uygulanmadığını izlemeli, denetlemeli ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamalıdır.
Alt işverene risk değerlendirmesi ile ilgili çalışmaları yapma yükümlülüğü yüklenmiştir. Asıl işverene ise bu düzenlemeleri denetleme ve koordine etme yükümlülükleri verilmiştir.
Bir işyerinde birden fazla işverene ait çalışan bulunması durumunda, her işveren kendi kontrol alanına giren tüm hususlardan sorumlu olacaktır.