MEDIAMARKT Türkiye CEO’su Hulusi Acar, geçen yıl Kasım ayında göreve başlarken şirketin Türkiye’de ilk mağazasını açtığı günleri ve sonrasındaki 7-8 yılı inceledi:
- MediaMarkt, 17 yıldır Türkiye’de. İlk 7-8 yıl zarar yazmasına rağmen ülkemizden çekilmeyi düşünmemiş.
Bu durumu kendisini motive etmede kullanmayı aklına koydu:
- MediaMarkt’ın Türkiye’ye inancı, beni motive eden önemli bir etken olacak. Şirketin para kazanmaya başladığı dönemlere ayrıca baktı:
- MediaMarkt, Türkiye’den Almanya’ya hiç para götürmemiş. Kazandığını ülkemize yatırma yolunu seçmiş. Yatırımların önemli göstergelerinden biri olan istihdamdaki gelişimi irdeledi:
- 2021 mali yılında 2 bin 941 olan çalışan sayımız 2022’de 3 bin 227’ye çıktı. 2023’te ise istihdam yüzde 13 arttı, 3 bin 648’i buldu. Geçenlerde Hulusi Acar’la sohbete giderken, Ağustos 2019’da dönemin MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım’la yaptığım sohbet notlarını okudum:
MediaMarkt, Türkiye’de 11’inci yılına giriyor. Bu dönemde Türkiye’ye gelip giden başka yabancı oyuncular da oldu. Bunlar arasında ilk sıralarda Best Buy, Darty, ElectrpWorld yer alıyor.
MediaMarkt, Türkiye’de işin peşini bırakmadı. Halen 74 olan mağaza sayımız bu yılın sonunda 80’i bulacak.
Ben görevi devralırken 40 mağazamız vardı. 5 mağazayı kapattık. Daha sonra adım adım büyümeyi sürdürdük. Hulusi Acar’la MediaMarkt’ın Türkiye’deki konumunu, gelecek planlarını konuştuk:
- 6 yılda Türkiye’deki mağaza sayımız ikiye katlanmış durumda. Halen 30 ilimizde 98 mağazamız faaliyet gösteriyor. Toplam 240 bin metrekareyi aşan satış alanımızda 3 bin 742 personelle hizmet veriyoruz. İstihdamımız bu yıl sonunda 4 bine ulaşacak. Mağazalarının ve mediamarkt. com.tr’nin yılda toplam 300 milyon ziyaretçiyi ağırladığını bildirdi:
- Ayakları yere basan büyüme dönemindeyiz. Büyümeye devam edeceğiz ama asla şişmanlamayacağız. Bizde “Aman, duralım” demek yok. Bisikletin pedalını sürekli çevirmek gerek. Tempolu ama kontrollü yürümek en doğrusudur. İşlerini bu mantıkla yönettiklerini kaydetti:
- Bu sayede “fit” kalıyoruz. Yol haritalarının “deneyim” olduğunun altını çizdi: - Türkiye, nevi şahsına münhasır bir pazar. AVM’lere haftasonu ailece vakit geçirmek amacıyla gidiliyor. Bir ürün için 5 kişilik aile birlikte ilgili mağazaya giriyor. Türkiye’deki mağazalarının toplam cirosunun “MediaMarkt ülkeler ligi”nde Almanya’dan sonra ikinci olduğunu vurguladı:
- Almanya, ülkedeki 500 mağazanın toplam cirosuyla ilk sırada yer alıyor. Biz Türkiye’de 98 mağazadan elde ettiğimiz ciro ile “ülkeler ligi”nde ikinci sırada bulunuyoruz. Sıralamayı sürdürdü:
İspanya, 115 mağaza ile ciroda 3’üncü.
İtalya, 130 mağaza ile ciroda 4’üncü. MediaMarkt Türkiye’nin 1 yılda 5’inci sıradan 2’nci sıraya çıktığını aktardı:
- Daha önce İspanya, İtalya ve Avusturya’nın ardından 5’inci sıradaydık. Hızlı mağaza açılışlarımızla fiziksel olarak büyüdük, 2’nci sıraya çıktık. 100’üncü mağazayı temmuzda açmayı planladıklarını paylaştı:
- Yılda 6-7 mağaza açma temposuyla yola devam ediyoruz. Yılda 6-7 mağaza açma konusunda tek izin alabilen ülke konumundayız. MediaMarkt örneği, Türkiye pazarına uzun vadeli bakan yabancı yatırımcıların başarıyı yakalayabildiğini gösteriyor. MediaMarkt, ilk 7-8 yıl zarara katlandı, derken 98 mağazadan elde ettiği ciro ile 500 mağazanın faaliyette olduğu Almanya’nın ardından ikinci sıraya yerleşti.
MEDIAMARKT Türkiye CEO’su Hulusi Acar, Türkiye’nin yüksek enflasyon deneyimi üzerinde durdu:
- Almanya’da enfl asyon yıllık yüzde 7-8’lere çıkınca, “Yüksek enfl asyon döneminde neler yaptığımızı” anlamak için bizi müze gibi ziyarete geldiler. Ardından ekledi:
- Bizim örneğin KDV oranları değişimine 5 günde adapte olabildiğimizi görünce şaşırdılar, “Biz Almanya’da bu tür değişikliklerde ancak 6 ayda uyum sağlayabiliyoruz” dediler.
MEDIAMARKT Türkiye CEO’su Hulusi Acar’a ürün satış yelpazesinde son durumu sordum, anlattı:
2023 yılında talebin en fazla büyüdüğü ürünlerin başında “airfryer”lar geldi.
Robot süpürge, dikey şarjlı süpürge, otomatik kahve makinesi, scooter ve drone’lara talep arttı.
İnovasyon, satışları tetikleyen önemli unsur haline geldi. İkinci el telefon konusuna değindi:
- MediaMarkt Türkiye, 148 bin kullanılmış cep telefonu cihazı topladı. BTK’dan lisanslı şirketlerin söz konusu kullanılmış telefonlara ikinci el bakımı yaptığını vurguladı:
- Bakım sırasında kullanılmış telefonlardaki veriler sıfırlanıyor. O konuda güvenlik sağlanıyor. Bakımdan geçen ikinci el telefonlar “yenilenmiş telefon” tanımıyla satışa sunuluyor. Yenilenmiş telefon konusunda şu bilgiyi paylaştı:
- Yenilenmiş telefonda kredi kartına 12 taksit uygulaması var. Şu bilgiyi paylaştı:
- Biz 12 bin yenilenmiş telefonu yeniden tüketici ile buluşturduk. MediaMarkt’ın bulunduğu 11 ülke içinde “yenilenmiş telefon” işini en iyi yapan ülke biziz.
TÜRK Plastik Sanayicileri Araştırma ve Geliştirme Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu’nun davetiyle Avrupa Plastik Mamul Üreticileri Birliği’nin (EuPC) toplantısı için Brüksel’e gittiğimizde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) temsilciliğine de uğradık.
Yıllardır TOBB’un Brüksel Temsilciliği görevini yürüten Haluk Nuray, sohbet sırasında masasında duran kısa notu paylaştı:
Gümrük Birliği kararının nasıl değiştirileceği konuşulurken (2009’dan itibaren) yapılacak işi nitelendirmek için kullanılan kelimeler ve kavramlar. Kavramları kronolojik şekilde sıraladı:
Güncelleme- update
Seviyesini yükseltmek, iyileştirmek- upgrade
Yenilemek- renew
Düzeltmek- reform
Kapsamını artırmak- extending
Yeniden müzakere etmek- renegotiate
Genişletme- widening
Derinleştirmek- deepening Haluk Nuray, kavramları sıralamayı şöyle noktaladı:
Kazanan, “Modernleştirme” oldu… Nuray’ın Gümrük Birliği müzakereleri konusunda 13-14 yılı kapsayan kavram sıralamasını dinledikten sonra şu değerlendirmeyi yaptım:
Gümrük Birliği’nin “güncellenmesi” talebiyle yola çıktık. 2009’da bu yana 9’uncu kavrama “Modernleştirme”ye ulaştık. Ancak, geçen sürede Gümrük Birliği’nde değişen bir şey olmadı. 9 kavram arasında kazanan “modernleştirme” olduysa, artık bu işin zamanı gelmedi mi?
1 Ocak 1996’da hayatımıza giren, Avrupa Birliği’nin (AB) de, Türkiye’nin de fayda sağladığı Gümrük Birliği “modernleştirilse” yine tarafl arın yararına olmaz mı?