80 ülkede 150 şirket ve 15 bini aşkın çalışanıyla temizlik makineleri, ekipman ve aksesuarlarının yanı sıra temizlik kimyasalları ve deterjanları üreten Alman Kärcher, Türkiye’de ulaştığı çift haneli büyümesinin yanı sıra ülkemizde ilginç bir girişime de talip oldu. Alman şirket, kültürel sosyal sorumluluk kapsamında Türkiye’de anıtların restoratif temizlenmesi işini üstlenmek istiyor. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde, temizliğe ihtiyacı olan kültürel miras öğelerinin temizliğini sosyal sorumluluk projesi olarak yürüten şirket, Türkiye’de de önümüzdeki günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iletişime geçecek. UNESCO ile beraber Vatikan’ın, Amerika’da Rushmore Dağı Anıtı’nın, Brezilya’da Kurtarıcı İsa Heykeli’nin ve daha birçok kule, çeşme, köprü ve heykellerin temizliğini yapan Kärcher, Türkiye için de bu konuda önerilere açık.
100’ün üzerinde proje
Kärcher Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve CSO’su Christian May ile yaptığımız söyleşide, klasik olarak şirketin Türkiye’deki faaliyetleri, hedefleri gibi konuları konuşurken, konu, anıt temizliğine geldi ve bunun oldukça dikkat çekici olduğunu düşündüm. May ile yaptığımız söyleşiye geçmeden önce şirketin bu alandaki faaliyetini şöyle özetlemek istiyorum: Kärcher, 35 yıldan beri tarihi anıtları, mekanları ve binaları temizleyerek, bu yapıların restorasyonlarına ve korunmasına katkı sağlıyor. Kültürel sponsorluk kapsamında projeyi ücretsiz yürütüyor. Bu temizlik çalışmalarında özel eğitimli restorasyon uzmanları aktif olarak görev alıyor. Dünya çapında bugüne kadar bu alanda 100’ün üzerinde temizlik projesi gerçekleştirdi. Bu çalışmaların en güzel örnekleri Amerika’da bulunan ve Amerikan başkanlarının yüzlerinin olduğu Mount Rushmore ve Roma Peter Meydanı’ndaki sütunların, Berlin’deki Brandenburg Kapısı’nın temizlenmesi olarak gösteriliyor. Heykeller, çeşme ve köprüler, önemli binalar ve kuleler; basınçlı yıkama, yüksek basınçlı yıkama, buharlı temizlik, kuru buz, parçacık patlatma ve vakumlama teknikleriyle temizleniyor. Restoratör temizlik projesine; bilim adamları, restoratörler, tarihçiler, temizlik uzmanları da katılıyor. Tüm adımlar yakın koordinasyon içinde yürütülüyor.
‘Önerilere açığız’
Christian May, “Kärcher kültüründe çok önemli yeri bulunan bir konu; anıt temizliği. Bu konuda günümüze kadar Türkiye’de bir projemiz olmadı. Ancak yakın zamanda bunu da gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye için de bu konuda önerilere açığız” diyor. Türkiye’deki anıtlar konusunda şirkette bulunan Türk yöneticileri görevlendiren May, “Adetsel bir hedefimiz yok. Ancak bu bizim misyonumuz ve önceliğimiz bu işe Türkiye’de de başlamak” diye konuşuyor. Türkiye’de temizlik teknolojileri sektörünü de değerlendiren May, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de çok güçlü olduğumuz profesyonel temizlik çözümleri pazarı, makinelerin temizlikte kullanımının artmasıyla daha da büyümekte. Kärcher markası olarak, bunu net bir şekilde gözlemliyoruz. Nispeten daha doygun durumdaki Avrupa pazarına göre bu anlamda pazarın potansiyeli oldukça çekici. Şu anda, Türkiye’nin en büyük belediye ve temizlik şirketleriyle gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri ile de bu pazarın lideri konumundayız.”
‘Yatırım da düşünebiliriz’
Yakın zamanda, Romanya’da yeni bir üretim tesisi yatırımı gerçekleştirdiklerini anlatan May, şirketin büyümesine paralel olarak yeni yatırım alternatiflerini düzenli şekilde değerlendirdiklerini açıkladı. Genel konumu ve nitelikli iş gücü nedeniyle, Türkiye’nin yatırım için çekici bir konumda olduğunu düşündüklerini ifade eden May, “Yakın dönemde Türkiye’de üretim için bir tesis yatırımı planımız bulunmasa da markamızın ülke pazarındaki büyümesiyle paralel olarak “neden olmasın” diyoruz. Önümüzdeki dönemde önceliğimiz perakende satış noktalarımızı artırmak olacak” diyor. Kärcher Türkiye’nin faaliyet gösterdikleri ülkeler içinde büyüme hızında en üst sıralarda olduğunu da söyleyen May, “Bu nedenle bizim için önemi büyük. Buradaki büyüme ivmemizi devam ettirmek istiyoruz” diye konuşuyor. Pandemi dünya genelinde temizlik ürünlerine olan ilgiyi artırdı. Peki bu Karcher’ın satışlarına nasıl yansıdı? May, şöyle anlatıyor: “Pandemi döneminde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ev ve bahçe ürünleri alanındaki ürünlerimize ve özellikle de buharlı temizlik makinelerimize yüksek bir talep oldu. Biz de bu yüksek talebi, iddialı ve yoğun tanıtım çalışmalarımız ile destekledik. Böylece ev ve bahçe ürünlerimize yönelik talep artışını çok daha yukarılara çekmeyi başardık.”
15 mağazaya ulaştı
Şu anda hem şirket, hem de bayiler tarafından işletilen Kärcher tabelalı mağazalarla Türkiye’de faaliyet gösterdiklerini açıklayan Christian May, “Ümraniye’de açtığımız yeni mağazamız ile Türkiye’deki konsept mağaza sayımızı 15’e çıkardık. İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir’deki konsept mağazalarımızın yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanında, 100'den fazla bayi ve teknik servis ağı ile de müşterilerimize destek sunmayı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde Alanya’da yeni bir mağazamızı daha hizmete açacağız. Global stratejimizle doğru orantılı olarak, perakende satış noktalarımızı artırmayı planlıyoruz” diyor. Türkiye’deki hedeflerinin bu yıl da çift haneli büyüme rakamlarına ulaşmak olduğunun altını çizen May, “Bunun için çoktan çalışmaya ve geri dönüşler almaya başladık” diye konuşuyor.