Alman ambargosu ‘Yeni Altay’la aşıldı, Atatürk’ün gösterdiği hedefe uyuldu

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ARİFİYE’deki tesislerde üretilen 2 Yeni Altay Tankı’nın test için bugün törenle teslim edileceğini öğrenince BMC CEO’su Prof. Murat Yalçıntaş’la konuştum.

Öncelikle Otokar’ın ürettiği prototiple BMC’nin bugün teslimi gerçekleşen 2 tankı arasındaki farkı sordum, yanıta şöyle girdi:

-          Tosyalı Holding’in BMC’nin yerli hisselerini devralmasıyla birlikte “Altay Projesi ve Yol Haritası” bütünüyle yeniden ele alındı.

İlk kararlardan birinin yatırım yerini değiştirmek olduğunu bildirdi:

-          Lojistik zorluklar barındırması sebebiyle daha önce Karasu’da yapılması planlanan yatırımdan vazgeçilerek arazi devlete iade edildi.

Ankara’da tüm savunma altyapısının yerleşik olduğu bölgede 840 dönümlük arazinin BMC’nin özkaynakları ile satın alındığını belirtti:

-          Yeni arazide dünyanın en modern tank üretim tesislerinden birinin kurulması planlandı. Geçtiğimiz ay içinde de inşaat faaliyetlerine başlandı.

Araya girip yeni yatırımın parasal boyutunu öğrenmek istedim, aktardı:

-          Tank tesisi, motor tesisi, test pisti ve test altyapısı, ayrıca yerlileştirdiğimiz bazı alt sistemleri de Ankara’da üreteceğiz. Hepsinin toplamı 200 milyon dolara yaklaşıyor.

Projenin önünü tıkayan ihracat lisansı kısıtlarına tabi sistemlerin tanktan arındırılması, yerlerine yerli ve milli sistemlerin entegre edilmesi için yürütülen çalışmaların da hızlandırıldığını kaydetti:

-          Aslında şirket değişmekle birlikte projeyi yürüten ekip ağırlıklı ilk prototiplerin tasarımını yapanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu sistemlerin yerlileştirilmesine yönelik çalışmalar da en hızlı şekilde yürütülebiliyor.

İlk prototiplerin üretilmesinden bu yana 10 yıl geçtiğine işaret etti:

-          Söz konusu yetkin ekip muharebe sahasında meydana gelen değişikliklerin Altay Tankı’na yansıtılmasına yönelik de çok yoğun bir çalışma yürütüyor.

Bu çalışmaların tankın 3 önemli unsuru üzerinde yürütüldüğünün altını çizdi:

-          Bu çalışmalarla tankın hareket kabiliyeti, ateş gücü ve bekasına yönelik tüm yetenekleri geliştirildi.

Atış kontrol ve araç kontrol sisteminin elektronikte meydana gelen gelişmelerle güncellendiğini vurguladı:

-          Alman motor ve transmisyonu yerine Kore firmalarıyla birlikte geliştirilen motor ve transmisyon, güçlendirilen pasif zırh, tanksavar silahları ve hava tehditlerine karşı tanka entegre edilen aktif koruma sistemleri bunlardan bazıları.

Alman ihraç engelini aşabilmek için 11 adet sistemin yerli ve milli çözümlerle değiştirildiğine dikkat çekti:

-          2013-2014 yıllarında üretilen ilk prototiplerle kıyaslanamayacak kadar yenilendiği için BMC artık bu tanka “Yeni Altay” diyor.

Alman ambargosunun tankın seri üretimini yaklaşık 5 yıl ötelediğini irdeledi:

-          Altay Tankı, muharebe sahasındaki tüm yeniliklerle güncel tutulduğu için etkinliği bakımından aslında herhangi bir kayıp da söz konusu değil, hatta tam tersine bu süre içinde tank daha da güçlendirildi.

“Yeni Altay”ın ortaya çıkışındaki en önemli unsurlardan birinin güç grubunun değiştirilmesi ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı:

-          Bu yaklaşımla “BATU” adı verilen 1500 beygir yerli ve milli tank güç projesine de hız verildi. Bu güç grubu olana kadar ilk tanklarda kullanmak maksadıyla Kore ile motor ve transmisyon üreticisi şirketler ile yoğun çalışmalar yürütüldü.

“Yeni Altay”da kullanılabilecek bir güç grubunun da tasarlanıp saha testlerinin tamamlandığını bildirip ekledi:

-          23 Nisan’daki (bugün) törende bu güç grupları ile BMC tarafından tamamen Arifiye Tesislerinde üretilen ilk 2 tankın test edilmek üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teslimatı gerçekleştirilecek.

Ankara’da inşaatı süren fabrikada “Yeni Altay Tankı”nın seri üretimine başlanacağı planı üzerinde durdu:

-          2026 yılının ikinci yarısından itibaren de “Altay Tankı”na “BATU” güç grubunun entegre edilmesi ve tankın yerlilik oranının yüzde 85’e ulaşması planlanıyor.

Prof. Murat Yalçıntaş’la sohbet sonrası Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın 2008 yılında yayınladığı “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabının “Bilim ve Teknoloji” başlıklı bölümünde ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 tarihli şu sözlerini okudum:

·         Sanayileşmek, en büyük davalarımız arasında yer almaktadır.

·         Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz.

·         En başta vatan savunması olmak üzere, ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan, en ileri ve mutlu Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zorunluluktur.

·         Memleket için kaçınılmaz olan sanayinin kurulması bitmedikçe her yönden kalp huzuru duymamıza imkan yoktur.

“Altay Tankı”nın üretilmesi, ulu önder Atatürk’ün çizdiği hedeflere en uygun adımlardan bir oldu değil mi?

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…

Daha bugünden

birçok dost ülkeden

talep ve ilgi görüyoruz

BMC CEO’su Prof. Murat Yalçıntaş, “Yeni Altay Tankı”nın ihracat potansiyeliyle ilgili şu mesajları verdi:

·         Tosyalı Grubu’nun yönetime girmesi sonrasında yaptığı yatırımlar ve uluslararası pazarlardaki geniş etki alanının da katkılarıyla 2022 yılında kara aracı üreticileri arasında ihracat lideri olduk.

·         BMC, savunma sanayi genelinde de ihracat sıralamasında 5’inci sıraya yerleşti.

·         BMC, mevcut vizyonu ile dost ve müttefik orduları için dünyanın en modern ve gelişmiş ana muharebe tanklarından biri olan “Altay”ın önemli ihracat potansiyeli olduğunu değerlendiriyor.

·         Bu konuda daha bugünden birçok dost ülkenin talepleri ve ilgisinin olduğunu görüyoruz.

Tüm yazılarını göster