Akseki ve İbradı, Toroslar'ın güneyindeki dağ köylerinden oluşan, bölgenin en eski yerleşimleri arasında yer alıyor. Bölge, sahip olduğu kültürel varlıklar ve ekolojik yaşam açısından çok değerli. 1998 yılında “kentsel sit alanı” ilan edilen Akseki, şu sıralar maden ocakları tehdidi ile karşı karşıya.
Toros dağlarının Antalya körfezine bakan yamaçları arasında gizlenen Akseki, Orta Anadolulu olduğu kadar Akdenizli olarak tanımlıyor kendini. Sırtını Toroslara yaslayıp yüzünü Akdeniz'e dönen ilçe, yakın döneme kadar Orta Anadolu'dan denize açılan ticaret yolunun önemli duraklarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Yörede yetişen sedir ağacı ise, bugünün “çeliğinin” yerine geçerek, zamanının en stratejik malzemelerinden biri olarak bölgenin adını duyurmasını sağlıyor.
Tarih boyunca önemsenen ticaret yolunun tam ortasında yer alan Akseki, özelikle el sanatları konusunda gelişiyor. Aksekili ustalar seneler boyunca, taş ve ahşabı sanat eserlerine dönüştürüyor. Akseki evleri, en az 80 ya da 100 yaşındalar. Yörede bulunan ağaç ve taşlarla inşa edilen evlerin en büyük özellikleri harç veya çimento kullanılmadan yapılmış olması. “Düğmeli evler” adı verilen bu evlerin iskeletini Toros Dağları'nın yükseklerinde yetişen sedir ağacı oluşturuyor. Bu tarihi evler sayesinde Akseki, 1998 yılında “kentsel sit alanı” ilan ediliyor.
Akseki ve İbradı, Toroslar'ın güneyindeki dağ köylerinden oluşan, bölgenin en eski yerleşimleri arasında yer alıyor. Bölge hem doğal koşullara öncelik tanıyan hem de insana dönük değer yargılarını ön plana çıkaran bir mimarlık bilgisi ile kurulmuş. Bunun yanı sıra, endemik bitki açısından da çok zengin.
Kamu Yararına Akseki Eğitim Hayratı Derneği, Akseki'nin en eski derneği. Eğitim odaklı çalışan derneğin temel hedefi, ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine burs vermek.
Derneğin Başkanı Mahmut Atom Duruk ise, Akseki'nin sahip olduğu kültürel ve ekolojik mirasın tehlike altında olmasından şikayetçi. Bunun nedeni ise bölgede kurulması planlanan maden ocakları. Bölgede nüfusun azaldığını, gençlerin göç ettiğini vurgulayan Duruk, hem Çevre hem de Kültür Bakanlarını, Akseki İbradı havzası için göreve davet ediyor. “Yer altında yaratılmak istenen değerle, yer üstünde kaybedeceklerimizin hesabının doğru yapılması gerekiyor” diyen Mahmut Atom Duruk'un yorumları şöyle:
Sadece kültürel miras değil ekolojik yaşam da tehdit altında
“Akseki çok değerli bir kültürel varlığa sahip; aynı zamanda endemik bitki açısından da çok zengin bir bölge konumunda. 1.500'e yakın endemik bitki yetişiyor. Bölge, sadece deniz, kum ve güneş değil, çok zengin bir tarih sunuyor. Çok önemli bir alternatif turizm merkezi olarak ön plana çıkıyor. Bu değerlerin çimento fabrikaları, taş ocakları ve HES'lerle yok edilmemesi gerekiyor. Örneğin Akseki'nin Güzelsu mahallesi, mermer ocakları tehdidi altında. Bu, kültürel mirasın yanı sıra, bölgedeki ekolojik hayatında yok olması anlamına geliyor.”
Havza sınırlarının çizilmesi gerekli
“Bölge, dağcılık ve ekoturizm başta olmak üzere alternatif turizm açısından çok önemli fırsatlar sunuyor. Yer altında yaratılmak istenen değerle, yer üstünde kaybedeceklerimizin hesabının doğru yapılması gerekiyor. Böylesine değerli bir havzaya maden ocakları kurmak, 150-200 senelik kültürü yok etmek demek. Dolayısıyla, havza sınırlarının çizilmesi gerekiyor. Bu konuda Çevre ve Kültür Bakanlıklarına çağrı yapıyoruz.”