İSTANBUL Taksim’deki yeni Atatürk Kültür Merkezi’nin inşaatını yapan Sembol İnşaat-Yeni Yapı Konsorsiyumu, mimarlar Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel’in önerisiyle koltukların tasarımı, üretimi için Nurus’u davet ettiğinde şirketin Baş Tasarımcısı Renan Gökyay şöyle düşündü:
-Türkiye’de “Akustik Çınlama Laboratuvarı”, TSE ve TÜBİTAK’ın dışında özel sektör kuruluşu olarak sadece bizde var. Bu laboratuvara sahip olmamız, yeni AKM’nin koltuklarının tasarım ve üretimi için bizi davet etmelerinde etkili oldu sanıyorum.
Renan Gökyay, AKM için daha önce de Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel’le çalıştığını anımsadı:
-Daha önce AKM’nin mevcut binasının renovasyonu gündeme gelmişti. O dönemde de Murat ve Melkan’la mevcut koltukların iyileştirilmesi üzerine proje hazırladık.
Renan Gökyay’la önceki Pazar Dünya Youtube kanalındaki sohbetimize yeni AKM’nin koltuklarından girdik, “Akustik Çınlama Laboratuvarı”nı anlatarak söze başladı:
-Uluslararası akredite bir laboratuvar. Laboratuvarda, akustiği önemli olan mekanlarda kullanılacak malzemelerin sesleri ne kadar yutacağı, bunun frekanslarını ölçebiliyoruz.
Ankara’daki fabrikalarındaki Ar-Ge Merkezi üzerinde durdu:
-Ar-Ge Merkezimizde çok farklı şeyler yapıyoruz. “Akustik Çınlama”nın ölçüldüğü yer ise aslında temel bir fizik laboratuvarı. Orada ölçümler yapıp, kullanacağımız malzemeleri belirliyoruz.
Yeni AKM’nin koltuklarının tasarımı konusunda şu noktanın altını çizdi:
-Aslında Murat, Melkan ve ben, koltukları birlikte tasarladık. Hatta Türk Patent Enstitüsü’ne başvurumuzu üçümüzün adına yaptık. Koltuklarla ilgili TPE belgesinde “Murat Tabanlıoğlu, Melkan Gürsel ve Renan Gökyay” yazıyor.
Yeni AKM’de 3 ayrı salon olacağına işaret etti:
-2038 kişilik bir ana dinleti ve konser salonu var. 800 kişilik tiyatro salonu ve 90 kişilik cep sineması var. 3 salonun da koltuk frekans cevapları farklı. Tasarımın ardından koltukların frekans hesaplarına uygun üretilmesi üzerinde çalışıldı.
Koltukların kadifesinin tüyünün uzunluğunun bile frekans ölçümlerinden çıkan sonuçlara göre belirlendiğini kaydetti:
-Kadifenin tüylerinin uzunluğu çınlamayı etkiliyor. Dinleti, gösteri sırasında sesin seyirciyi sarabilecek düzeyde çınlaması istenir. AKM’nin büyük salonu için çınlama süresi 2 saniyedir.
Çınlamanın önemini örneklerle anlattı:
-Konferans salonunda çınlama süresi 0.6-0.8 saniyeyi geçmemesi gerekir. Evde bu süre 0.5 saniyedir. Eğer 0.3 saniyenin altına inerse tedirgin eder. Çünkü, 3 boyutluluk hissi kaybolur.
Murat Tabanlıoğlu’nun “Next Akademi”deki sunumunda yeni AKM’nin koltuklarının “izleyiciyi uyutmayacak kadar rahat” olacağını söylediğini anımsattım, açıkladı:
-Koltuğun sırt bölümünde bazı eklentiler var. Siz koltuğun sırt bölümünü düz görürsünüz ama sünger yoğunlukları değişir. Sünger yoğunluğu dengesi, oturanın belini belli duruşta tutmaya yarar. Aynı şey minder bölümü için de geçerlidir.
4 yıl önce koltuk mekanizmasıyla ilgili aldıkları bir patent üzerinde durdu:
-Koltukların kapanma mekanizmasında genelde yay ya da ağırlık kullanılır. 4 yıl önce aldığımız patentle birlikte yağlı bir piston kullanmaya başladık. Koltuk baştan itibaren yavaş kapanıyor. Kapanırken ses de çıkarmıyor.
Bu noktada tasarımcı arkadaşı Murat Arman’ın şu gözlemini aktardı:
-Konser, tiyatro, konferans merkezi gibi mekanlardaki koltuklarda kadınlar kalkarken hep eteklerini arkadan tutarlar. Koltuk kapanırken eteğin açılmasına yol açabilir.
Murat Arman’ın bu gözlemi üzerine koltuk mekanizması üzerinde birlikte çalıştıklarını bildirdi:
-Normalde koltuk, siz kalktığınız anda kalkar. Biz mekanizmaya yarım saniyeden daha az ön bekleme süresi koyduk. İzleyici koltuktan kalktıktan sonra koltuğun kalkması gerçekleşiyor. Böylece kadınların eteklerini arkadan tutarak kalkmalarına gerek kalmayacak.
Konser, tiyatro, konferans salonu gibi mekanların koltuklarının tasarım ve üretiminin sıradan bir marangozluk işi olmadığı anlaşılıyor…
Ofis koltuğunun kolu masa ile aynı hizada olmalı
NURUS Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Tasarımcısı Renan Gökyay, ofis koltuklarının standartlarının önemine değindi:
- Aslında İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin ofis koltukları ile ilgili farklı standartları vardı. Hepsi birleştirildi, “Euronorm” oluşturuldu.
Ofis koltuklarının kol kısmına işaret etti:
-Ofis koltuklarının kolların dayandığı bölümün yukarı-aşağı ayarlanabilir olması gerekiyor. Otururken dirseğinizle iyi destek alabilmeniz lazım. Yani, kolunuzu ofis koltuğu taşımalı.
Koltuk kollarının seviyesine dikkat çekti:
-Ofis koltuğunuzun kolu masanızla aynı yükseklikte olmalı. Eğer koltuk kolu aşağıda kalırsa bir süre sonra “karpal tünel sendromu” denilen hastalık oluşabilir.
İnsan vücudu uzun süre oturmaya elverişli değil
NURUS Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Tasarımcısı Renan Gökyay, ofis koltuklarıyla ilgili ayrıntılar üzerinde dururken şu noktaya dikkat çekti:
-İnsan vücudu uzun süre oturmaya elverişli değil…
Son dönemlerde ofislerde yükselen, alçalan masaların tercih edilmeye başlandığını belirtti:
-45 dakika oturarak çalıştıysanız, masayı yükseltip 15-20 dakika da ayakta çalışabilir, durumu dengeleyebilirsiniz.
Vücuttaki kan akışıyla ilgili önemli ayrıntıya işaret etti:
-Her eklem bölgesi damarlar için bahçe hortumunun kıvrılması benzeri etki yaratma potansiyeline sahip. Dizinizi kırarak oturmanız, sandalyede, koltukta dik oturmanız, bütün bunlar kan dolaşımını sağlayan damarlarda bir miktar sıkışmaya yol açabiliyor.
Ofis koltuklarının sabit olmaması gerektiğinin altını çizdi:
-Buna “dinamik oturma” deniyor. Bunu yapabilmek için koltuğun vücudunuza uygun olması gerekiyor. Koltuğun arkaya fazlaca yaslandığınızda sizi yerden uzakta tutabiliyor olması lazım. Yani düşmemeniz lazım.