Akıllı planlama

Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

Akıl egemen stratejik planlar şehirlinin ihtiyaçlarını keşfeden, sorunlarını gideren ve böylece yaşam kalitesini arttıran planlardır. Stratejik planlar uzun dönemli projelerden oluşur ve kaynakların (özel ya da kamu) özenle yönetilerek projelerin gerçekleştirilmesi sağlanır.

Akıllı planlama şehrin açık alanlarını, havasını, suyunu; binalar, ulaşım ağları, ekonomik ve sosyal çevresini geleceği öngörerek planlamak demektir. Engin öngörüye sahip şehir yöneticilerinin “gelecek” ile ilgili zaman öngörüleri uzun dönem olurken günü kurtarma heveslisi yöneticilerin ise oldukça kısa olur. Bu farkı dünya şehirlerini gezerken görürsünüz; yüz yıllardır küçük bakım ve onarımlarla kullanılan cadde ve kaldırımlar bir yana her yıl yenilenen cadde ve kaldırımlar bir yana. Özele ya da kamuya ait kaynakların nasıl heba edildiğine ve bu sürecin bıkıp usanmadan nasıl tekrarlandığına tanık olursunuz.

Şehir planları şehirlinin gündelik yaşamına dokunduğu kadar geleceğini de yakından ilgilendirmektedir; sık tıkanan trafik ve bir türlü artmayan ziyaretçi sayısı gibi. Şehir için gelişme fırsatlarını ortaya çıkaran ve bunların gerçekleşmesini sağlayacak nitelikte planlar muteberdir. Bir yerden diğer bir yere ulaşımı kolaylaştıran, daha fazla kamusal alan yaratan, ziyaret nedenleri oluşturan, fikir ve kabiliyet sahibi insanların yerleşmesini özendiren planlara ihtiyaç vardır. Ayrıca, bu planların bütünleşik, çok boyutlu bir bakış açısıyla hazırlanması gerekecektir: “Bu yolu şuradan geçirirsek şehirlinin yararlanacağı o kamusal alana zarar verir miyiz?” “Şehrin merkezinde yer alan tek yeşil bölgeye bina yaparsak iyi mi ederiz?”

Akıllı planlar şehrin ekonomik gelişmesine büyük önem verir ve dikkate alır. Şehirlinin refah ve itibarını arttıracak fırsatları öngörür ve erken davranarak şehre rekabet üstünlüğü kazandıracak biçimde gerçekleşmesini sağlar. Bunu yaparken de ekonomik gelişmenin sürdürülebilir olmasını, çevre ile çatışmamasını gözetir. Şehrin ekonomik olarak gelişmemiş alanlarını, o alanların karakterini yitirmeden yenilenmesini (dönüşmesini) başarır. Terk edilmeye yüz tutan bir bölgeyi ya inovasyona mahallesine ya da kültür mahallesine dönüştürür. Yeni, yepyeni girişimlerin filizlenmesini sağlar, el sanatlarını hak ettiği düzeye çıkarır.  

Akıllı planlama aşağıda bir kısmı belirtilen konular için olmazsa olmaz niteliktedir:

- Şehirleşme

- Alan kullanımı

- Ekonomik gelişme

- Yeniden canlandırma

- Çevre

- Altyapı

Çok ama çok uzun yıllardır akıllı şehir planlarına hasret kaldık. Tek – tük örnekler bizi heyecanlandırdı, umutlandırdı. Ancak genele baktığımızda ya ülke gelişmesinde şehirlerin önemi ve rolü küçümsendi ya da yaygın bir öngörüsüzlük şehir yönetimlerine hâkim oldu, hangisi daha baskın kestiremiyorum, sonucunda kaynaklarımızı heba ettik ve belki de etmeye devam ediyoruz ve elimize geçenle yetinmemiz isteniyor. Böyle sürdürülebilir bir yönetim biçimi ve plan anlayışı bizi ileriye götüremez.

Haftanın Şehri: TALLIN, ESTONYA

TALLIN,  1,3 milyon nüfuslu Estonya’nın 450 bin nüfuslu başşehridir. Çok doğaldır ki bu şehirde yaşanan bir gelişme tüm ülkeyi etkilemesin. Şehrin gerçekleştirdiği dijital dönüşüm sonrası TALLIN “akıllı şehir” rol modeli olarak kabul görmekte olup ülkenin bütünü için geçerli bir gelişmeye de önderlik etmektedir.

1991 yılında Sovyet bloğundan ayrıldıktan sonra ülke TALLIN’in başını çektiği bir dijital devrimi gerçekleştirmiştir. Şu anda ülke nüfusunun %85’i internete bağlı olup oy kullanmak dahil neredeyse tüm kamusal işlemler internet üzerinden gerçekleşmektedir. Çocuklara 7 yaşından itibaren kodlama eğitimi verilmekte, dijital kültür aşılanmaktadır. Hükümet üyeleri ilk “Kağıtsız Kabine” olmanın gururunu yaşamaktadır. Şehirde otonom araçlar ulaşımı sağlamaya başlamıştır.

Tüm yazılarını göster