Zeytin, bir gıda ürünü ya da ticari bir meta olmanın çok ötesinde anlamlar içeriyor. Dini metinlerde, mitolojide onun kadar kendine yer bulan başka bir tarım ürünü neredeyse yok. Sağlığın, kanaatkarlığın, uzun ömrün simgesi. Boşuna ‘ölmez ağaç’ demiyorlar zeytin ağacına. O yüzden her yıl zeytinin hasadı şenliklerle kutlanıyor. Son iki yılda pandemi nedeniyle sekteye uğrasa da Ege’de Milas, Ayvalık, Torbalı, Didim, Çanakkale ve Akhisar’da zeytin hasat şenlikleri düzenleniyor.
Akhisar’daki hasat şenliği geçen hafta gerçekleştirildi. Biz de şenlik vasıtasıyla bir tarım ürününün 20 yıl içinde bir ilçenin kaderini nasıl şekillendirdiğini yerinde görme fırsatı bulduk. 2000’lerin başına kadar Akhisar adı tütün ile birlikte anılırmış. Tütün konusunda siyasi iktidarların attığı yanlış adımlar Akhisar’ı yeni arayışlara itmiş. Kötü komşu insanı ev sahibi yapar atasözü misali, Akhisarlılar tütün tarlalarını zeytin bahçelerine dönüştürmüş. Bu süreç devletin zeytin dikimini teşvik ettiği bir döneme denk gelince de bugünkü sonuç ortaya çıkmış.
Bugünkü sonucu özetlemek gerekirse; Akhisar şu an 14 milyon zeytin ağacı varlığıyla Türkiye zeytin ağacı varlığının yüzde 7’den fazlasını sınırları içerisinde bulunduruyor. İlçede 22 bin üretici zeytin yetiştiriyor. Fakat Akhisar’ın farkı sadece niceliksel değil. Ege’de zeytinciliğin kökeni binlerce yıl öncesine dayandığından bahçeler de hep atadan dededen gelen yöntemlerle oluşturulmuş. Akhisar’da ise plantasyonlar yeni olduğu için, dikimler modern yöntemlerle yapılmış, yetiştiricilik de keza aynı şekilde sürdürülmüş. Hasat şenliği vesilesiyle bir araya geldiğimiz Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat o yüzden, ilçedeki ağaç sayısını söylerken, “14 milyon zeytin ağacı” yerine “14 milyon ‘bakımlı’ zeytin ağacı” diye özellikle vurguluyor. Dünya pazarında kalite savaşını Türkiye’nin kazanacağını belirten Alhat, kalitedeki artışın nedenini ise “iyi tarım” uygulamalarına bağlıyor.
Pek çok romantik filmde ve zaman zaman hayatımızda karşımıza çıkar, hatta araştırmalara konu olmuştur. Çiçek yetiştirenler, onlarla konuşurlar da aynı zamanda. Bunun da çiçeklere iyi geldiğini söylerler. Çiçekler kendileriyle konuşulmasından etkilenirler mi bilmem ama onları bu derece seven insanların bakımlarını da iyi yapacaklarını, dolayısıyla bu sevginin onlara yarayacağını kolaylıkla söyleyebiliriz.
Akhisarlılarda da benzer bir durum var. Alper Alhat, bu durumu, “Akhisar’da öyle bir üretici var ki, ağaçlarına sadece bakmakla kalmıyor, onunla konuşuyor, isteklerini dinliyor ve tüm ihtiyaçlarını zamanında karşılıyor” şeklinde özetliyor.
Geçen sene pandemi nedeniyle uygulanan kısıtlamalar zeytin ve zeytinyağı sektörüne olumlu etki yaptı. Evden çalışma nedeniyle insanlar kahvaltılarını evlerinde yaptı, yemeklerini evlerinde yedi. Böylelikle zeytin ve zeytinyağı satışları da arttı. Sektör, hasat şenliği ile birlikte adım atılan 2021-2022 sezonundan da umutlu. Henüz resmi tahminler açıklanmasa da dünyadakinin aksine Türkiye zeytin ve zeytinyağı rekoltesinde artış bekleniyor. Sektörün bir de destekler konusunda beklentisi var. Sofralık zeytinde primin artması, zeytinyağında raf fiyatlarındaki KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi... Sektör temsilcileri bunların hem üreticiye, hem tüketiciye destek anlamına geleceği görüşünde hemfikir. Bu kararlar çıkarsa, sektörün hasat şenlikleri bayrama dönüşür.