Akdeniz bugün itibarıyla dünya turizminin merkezidir. Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından biri olan aşırı sıcaklar dünyanın her yerinde yaşanıyor. Ama bu sorun Akdeniz’de daha şiddetli yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP/MAP) Akdeniz Eylem Planı kapsamında hazırladığı raporda Akdeniz bölgesinin küresel ortalamadan yüzde 20 daha hızlı ısındığı belirtiliyor.
Buna şimdi bir de aşırı sıcakların da etkisiyle yaşanan orman yangınları eklendi. Bir süreden beri tartışılan iklim değişikliğinin turizme etkilerine ilişkin değerlendirmeler şimdi daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Bu değerlendirmeler kapsamında iklim değişikliğinin rotayı değiştireceği, trafiğin Güney’den Kuzey’e döneceği, dolayısıyla Akdeniz’in gözden düşeceği konuşuluyor.
Toronto Metropolitan Üniversitesi, Otelcilik ve Turizm İşletmeciliği Direktörü Prof. Dr. Frederic Dimanche, “Tüm ülkeler iklim değişikliğini ve bunun turizm üzerindeki etkisini azaltmak zorunda kalacak. Olabilecek en muhtemel değişim, yüksek sıcaklıklardan kaçınmak için seyahat mevsiminin değişmesi olacaktır” diyor.
Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) verilerine göre Haziran- Kasım ayları arasında Akdeniz bölgesine seyahat etmeyi planlayanların sayısı, kavurucu aşırı sıcak havalar, kuraklık ve orman yangınlarına nedeniyle geçen yıla göre yüzde 10 azaldı.
ETC’nin konuyla ilgili çalışmasında küresel iklim değişikliğinin turizm trendlerinde değişikliklere neden olacağı belirtilerek dünya ölçeğinde turistlerin son 30- 40 yıldır alıştıkları turizm destinasyonlarını da değiştirmelerine neden olduğuna işaret ediliyor.
ETC Başkanı Miguel Sanz, “Gelecekte öngörülemeyen hava koşullarının Avrupa’daki yolcuların tercihleri üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olacağını tahmin ediyoruz” diyor.
Yapılan değerlendirmelerde birkaç yıl öncesine kadar, popüler tatil dönemi haziran-eylül iken, şimdi, bunun nisan sonu-haziran ortası ve eylül başı- ekim ortasına kaydığı; yüksek satın alma gücüne sahip ve bu nedenle tatil dönemlerini seçme özgürlüğü daha esnek olan turistlerin dönem tercihlerini ilkbahar sonu ve yaz başı ile yaz sonu ve sonbahar başlangıcı olarak değiştirdiklerine işaret edilerek şöyle deniyor :
“Bu durumda; özel, butik, daha yüksek gelir düzeyindeki turistlere hizmet veren konaklama tesisleri ve hizmet alanının personel alımı ve çalışma dönemlerini yeniden tasarlamalarını gerektirecek.
Mevsimsel çalışmaya alışık ve maliyetlerini buna göre yöneten işletmeler, “yaz” olarak bilinen dönemin öne ve arkaya doğru uzaması nedeniyle giderek daha az personel ile daha yoğun turist sayısına hizmet vermek durumunda kalacak.”
İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı sıcaklar tatilcilerin tercihlerini yaz turizminin sembolü olan güneşli destinasyonlardan serin destinasyonlara yöneltecek.
İklim değişikliği yaz turizmi gibi kış turizmini de etkileyecek.
Zira kar yağışı azalacak. Bu da kayak merkezlerinin varlık nedenini ortadan kaldıracak. Tatilci kayak yapmayacaksa o merkezlere neden gitsin?
İklim değişikliğinin turizme olası etkileri konusundaki tartışma ve konuyla ilgili yapılan çalışmalardan aktardığımız bu birkaç başlık Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz destinasyonlarının tümü ve dünya turizminin geneli için önemlidir.
Bu yöndeki gelişmelerin seyahat endüstrisinde; yatırım, işletme, yönetim ve pazarlamada dikkate alınması gerekir.
Örneğin kış turizmi kapsamında kayak merkezi yatırımı yapılacaksa önümüzdeki yıllarda kar yağışının bugünkü halinden de daha az olacağı dikkate almalı.
Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz bölgesi günümüzde dünya turizminin merkezidir. Ama küresel ısınma ve iklim değişikliği Akdeniz’in konumunu değiştirecek.