AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, bir televizyon programında “Fransa’da 150 Euro’ya dolan market poşetinin 750 Euro’ya yükseldiği, enflasyonun yüzde 6-7 olduğu” yönündeki gündem olan sözlerinde düzeltme yapmayı arzu ettiğini belirterek, “Kastımızla lafzımız arasında ortaya çıkan fark nedeniyle farklı değerlendirmeler söz konusu oldu” dedi.
Mecliste düzenlediği basın toplantısında, pandemi nedeniyle fiyat artışları ve enflasyon oranlarındaki yükselme nedeniyle bütün dünyada yaşanan duruma ilişkin değerlendirme yaptığını anlatan Akbaşoğlu, enflasyon oranını ifade ederken 4-5 kat artan fiyatlardan bazı örnekler verdiğini hatırlattı.
Akbaşoğlu, 25-26 dolar olan bir varil petrolün 96 dolara çıkması nedeniyle yaklaşık 4 kat arttığına dair örneği de bu konuşmasında verdiğini belirterek, “Avrupa’da da dünyada da son 40-50 yılın en büyük fiyat artışlarının olduğunu, enflasyon oranlarının arttığını, bununla beraber bazı ürünlerde de 4-5 kat fiyat artışının söz konusu olduğunu beyan etmiştim. Bu konuyla ilgili lafzımızla kastımız arasındaki bu farkı da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum “ dedi.
EYT, 5 aşamalı çalışma programı kapsamında ele alınacak
Geçtiğimiz hafta EYT platformu ile yaptığı görüşmenin ardından EYT ile ilgili açıklamalarda da bulunan Akbaşoğlu, geçtiğimiz Kasım ayında açıkladıkları 5 adımlı çalışma programı kapsamında EYT’lilerin de bulunduğunu ve bu çerçevede sürecin işleyeceğini belirtti.
Asgari ücret, memur ve emeklilerin durumu, 3600 ek gösterge, belediyelerdeki çalışanlar dahil tüm sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi ve beşinci sırada EYT’liler olmak üzere bir çalışma programı ortaya koyduklarını, asgari ücret, memur ve emeklilerle ilgili düzenlemelerin hayata geçirildiğini anlatan Akbaşoğlu, halen 3600 ile ilgili çalışmanın sürdüğünü, bu 5 başlığın 2022 yılı içerisinde sırayla ele alınacağını ve kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
6 siyasi partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Akbaşoğlu, “Teklifinizde cumhurbaşkanını kim seçecek? Doğrudan halk mı yoksa parlamento mu seçecek? Şayet ‘Halk seçecek’ diyorsanız, o zaman halk tarafından doğrudan seçilen bir cumhurbaşkanının sizin tabirinizle ‘salon cumhurbaşkanı‘ olmayacağı aşikar. Dolayısıyla çift başlılığın, cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki yetki anlaşmazlığı ve çatışmasının tekrar Türkiye’nin gündemine geleceği muhakkak” değerlendirmesi yaptı.