Aile şirketleri dünya genelinde de, ülkemiz özelinde de her zaman gündemdeki yerini koruyor. Korona salgınından sonra, seyrek aralıklarla da olsa, sahada gözlemlerini sürdürüyoruz. Yasaklar kalkınca ilk ziyaretimizi Çelikel Alüminyum’a yaptık.
Toplantı odasında bizi, ikinci kuşak yöneticiler Oğuzhan ve Okan Deniz ile ortanca kardeşleri Huriye Deniz Öğücü ve üçüncü kuşaktan iki genç karşıladı. Söyleşimiz, kuruluşun kısa tarihiyle başladı: Henüz iki yaşında öksüz kalan baba Osman Deniz, çocuk yaşında Denizli’den İstanbul’a gelmiş, 60’lı yılların ortasında da Arçelik’te çalışmaya başlamış. Sektörde kazandığı deneyim ve girişimcilik ruhuyla 1968 yılında kurduğu küçük döküm atölyesinde beyaz eşya sektörü için parçalar üretmeye başlamış. Sonrasında eğitimlerini tamamlayan oğullarını da işine katmış, yurtdışı pazarı için yaptığı üretimlerle bir arada işi büyütmüşler. Oğuzhan ve Okan Deniz kardeşler 2013 yılında, tam da bu modern fabrikanın faaliyete geçtiği dönemde kaybettikleri babalarıyla birlikte çalışma fırsatı buldukları için buruk bir mutluluk duyuyorlar ve ondan çok şey öğrenmiş olduklarını söylüyorlar. Aile şirketlerinin ikinci neslinden iki kardeşin görev paylaşımı yaptıkları yönetimleri ile küresel otomotiv sektörü için ürettikleri parçalarla yıllık 55 milyon Euro civarında ihracat rakamına ulaşmışlar. Çelikel Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Deniz o günleri şöyle anlatıyor:
“Babamızı kaybettikten sonra bir bocalama yaşadığımız kesin, bir anda kolumuz kanadımız kırılmış gibi oldu. Onun iş yaşamına dair ilkeleri doğrultusunda, iletişim ve iş birliğine dayalı iş anlayışımızı, her yönüyle sürdürülebilir bir dünya yaratma inancımızla birleştirerek sektörün taleplerine daha hızlı, daha yenilikçi çözümler bulmak için çok çalıştık. Ben satış- pazarlamadan, Okan da Teknik İşlerden Sorumlu Eş Başkan olarak dünyanın dev markaları ile görüşmeler, anlaşmalar yaptık. Öyle ki, Avrupa’da, ‘Deniz Brothers’ diye karşılanacak kadar güven veren dostluklar edindik. Doğru zamanda doğru yatırımlar yaparak istikrarlı büyümemizi sürdürdük. Otomotiv sektöründeki hızlı gelişmelere ayak uydurarak kesintisiz üretim yapmayı sürdürdük. Makine parkımızı her yıl daha da güçlendiriyor ama en değerli yatırımın hala insana yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz. Tıpkı bizim gibi çalışanlarımız arasında da babasının işini devralanlar var. Aile şirketi kimliğimizi tüm hücrelerimizde hissediyoruz.’’
Bizim bakış açımıza göre ülkemizde orda-düşük teknolojik donanım aşamasından, orta- ileri teknolojik donanım aşamasına geçişin örneklerinden biri de Çelikel Alüminyum. Alüminyum külçelerin eritildiği fırınlardan başlayarak, tamamen robotlarla üretim yapılan istasyonlar değişen iş süreçlerinin canlı tanıkları. CNC tezgahlarda yapılan işleme ve ileri teknoloji cihazlarla yapılan kalite kontrol ölçümleri üretimin bütün aşamalarına yayılmış. Üretimin büyük bir kısmı bilgisayarlı makineler ile yapılsa da üretimin insan deneyimi ile kesintisiz aktığı birçok kısmına da tanıklık ediyoruz… Çelikel Kalıp’taki üretim de ayın özenle sürdürülüyor.
Çelikel Kalıp Yönetim Kurulu Başkanı Okan Deniz’e, Çelikel’de yeni bir yapılanmaya neden gerek duyulduğunu soruyoruz:
“Son yıllardaki en önemli hedefimiz, döküm sektöründeki uzun yıllara dayanan bilgi birikimimizi ve tecrübelerimizi daha geniş bir iş hacmine dönüştürmekti. Bu hedef doğrultusunda yapılan yatırımlarla, 2019 yılı sonunda Çelikel Kalıp’ı ayrı bir fabrika olarak faaliyete geçirmeye karar verdik. Biz zaten Çelikel Alüminyum’daki döküm prosesi içinde kendi kalıplarımızı üretiyor ve kalıplarımızın bakımlarını yapıyorduk. Bu konuda uzun yıllara dayanan bir bilgi birikimimiz vardı. Ancak Çelikel Alüminyum’un o dönem bir departmanı olan kalıp üretimimizde gerek gizlilik politikaları gerekse etik anlayışımız sebebiyle doğrudan kalıp ihtiyacı olan müşterilere hizmet verebilmemiz mümkün değildi. Oysa bu alanda rekabetçi fiyatlar ve yüksek kaliteyle iş hacmimizi büyütmemiz mümkün görünüyordu. Böylelikle 2019 yılı sonunda kalıp üretiminin ayrı bir şirket bünyesinde yapılmasına karar verdik.’’ İzlenen bu akılcı strateji ile çok yakın bir konumdaki yeni fabrika kurulmuş. Çelikel Alüminyum da artık ihtiyacı olan kalıpların tasarımı ve üretimi için Çelikel Kalıp’a sipariş ediyor” diyor.
Okan Deniz açıklamasını sürdürüyor:
“Son teknoloji makineleri ve deneyimli personeli ile Çelikel Kalıp, küresel otomotiv sektörünün yeni nesil araçlar için ihtiyacı olan döküm parçalarının tasarımı ve kalıpların imalatı konularında hizmet verecek. Çelikel Kalıp’ın bir başka hedefi de Havacılık ve Savunma Sanayi’nde seri olmayan, özel imalat gerektiren parçaları üretmek.’’
Çelikel’de Yönetim Kurulu Üyesi görevini üstlenen ortanca kardeş Huriye Deniz Öğücü de açıklamayı şöyle tamamlıyor:
“Tüm bu projeksiyonlarımızı gerçekleştirirken, her iki şirketimizi de son yıllarda iş hayatına katılan ailenin üçüncü nesil gençlerini en doğru konumlandıracak şekilde yapılandırdık. Sektörde iki firmayla yer alarak daha istikrarlı bir yatay büyümenin önünü açıyoruz.’’
Çelikel’ de, aile birliği ve geleneksel değerler korunarak, aile işletmelerinin, kurumsal yapılara nasıl dönüştürüleceğinin başarılı bir örneği yaratılmak isteniyor. Fabrikanın girişindeki zeytin ağacı ile ilgili olarak Huriye Deniz Öğücü’nün anlattığı öyküyü de paylaşalım:
“Zeytin ağacımız Çelikel’i ve iş hayatındaki tüm değerlerini simgeliyor. Her mevsim yeşil olan zeytin ağacının ilk meyvesini almak için 7-8 yıl sabırla beklemek gerekir. Barışın, huzurun, düzenin, bereketin, simgesidir ve nesilden nesile kök salarak büyür. Ünlü İlyada Destanı’nda, Homeros bir zeytin ağacına yaslanmış dururken, zeytin ağacının dile geldiği ve ona ‘Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım’ dediği anlatılır. Biz de dördüncü kardeşimiz olarak gördüğümüz Çelikel’in yaptığı ihracat ve yarattığı istihdam ile tüm ülkemizin varlığı ve değeri olduğuna inanıyoruz.”
Üretim tesisleri maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını çeşitlendirmek, zenginleştirmek ve kolaylaştırmak için vardır. Çelikel’in daha nice nesillerin yaşamlarını kolaylaştırmasını dileriz.