“Ağrı’da doğulur, Erzurum’da ölünür” sözünü tarihe gömen 43 bin ameliyat

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

İllere göre milli gelir sıralamasında genellikle en sonlarda yer alan Ağrı, önceki yıllara göre devletin artan yatırımları ve Ağrılı hayırsever iş insanlarının gayretleriyle ‘makus talihini’ yeniyor. Şehrin ekonomik, sosyal, kültürel hayatına büyük katkılar sağlayan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, yeni bölümleriyle özellikle de Tıp Fakültesi ile büyümeye devam ediyor. Şu anda 16 binin üzerinde öğrencisi, 578 akademik ve 510 idari personeli ile 81 programda eğitim veren üniversite, şehrin ekonomisine büyük katkı sağlıyor.

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı ülkemiz genelinde kutlanıyor; bu vesile ile son yıllarda ‘sağlık hizmetleri kalitesi’ büyük ölçüde iyileşen Ağrı’daki durumu konuşmak üzere Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Dr. Adem Aslan’ı aradım. İftar saati yaklaşmıştı ve arkadaşları ile İbrahim Çeçen Vakfı adına Ramazan yardımları dağıtıyordu. “Ağrı’da sağlık hizmetlerinin çok iyileştiği söyleniyor. Bu konuda bilgi almak istedim” deyince, şöyle konuştu:

“Ağrı’da eskiden çok söylenen bir söz vardı; Ağrı’da doğulur, Erzurum ya da Van’da ölünür. Bu söz, Ağrılı ağır hastaların genellikle yakın illerimizdeki hastanelere götürülürken yolda ya da geç kalmışlık nedeniyle o illerimizdeki hastanelerde vefat etmesi nedeniyle söylenirdi. Artık bu söz tarihe karıştı. Çünkü hastalarımızı Ağrı’da tedavi edebiliyoruz. 300 yataklı devlet hastanesi 2021’de, eğitim ve araştırma hastanesine çevrildi ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile imzalanan sözleşmeyle tıp fakültesi olarak hizmet veriyoruz. 70 yoğun bakımımız var. 2024’te 130 hekimimizle polikliniklerde 1 yılda 980 bin hasta bakımı yaptık. 370 bin acil hastasını kabul ve tedavi ettik. 43 bin ameliyat, 20 bin anjiyo, 10 bin diyaliz gerçekleştirdik. Geçen yıl da hematoloji ve onkoloji servisimizi açtık, bu hastalarımıza da ayakta ve yatarak tedavi veriyoruz. Artık başka bir ilimizdeki hastaneye sevk oranımız binde 5’in altına inmiş durumda.”

İstanbul, Hannover ve Londra’da çalıştım, Ağrı’ya döndüm

Başhekim Dr. Adem Aslan’ın kişisel öyküsü de çok ilginç. Şöyle özetliyor:

“Ben tıp fakültesi kazandığım için İbrahim Çeçen Vakfı’ndan burs alan kişilerdenim. Bize burs verip sonra da bırakmadılar ve eğitimimizin, kariyerimizin bütün süreçleriyle ilgilendiler, her ihtiyacımızda yanımızda oldular. Ben de İbrahim Bey’in yaptıklarından etkilenip gönüllü olarak Ağrı’ya döndüm. İstanbul’da eski GATA’da çalıştım, beş yıl Moda’da oturdum, eğitim ve ihtisas için Hannover’de, Londra’da yaşadım. Son dört senedir de Ağrı’dayım. İbrahim Çeçen Bey, Ağrılı gençlerin tıp fakültemizi tercih etmelerini özellikle istiyor. Tıp fakültemizin gelişmesi için öğretim üyelerimize devletin verdiği maaşa ek olarak vakıf kanalıyla düzenli maddi destek sağlıyor. Hastanemizin donanım eksiklikleri için de vakıfla çalışıyoruz. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.”

Ağustos’ta yeni binaya geçiyoruz, sağlık turizmi başlayabilir

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün ise fakültenin hikâyesini şöyle özetliyor:

“Tıp Fakültesi 2018’de kuruldu ama fiziki yetersizlik nedeniyle önce Atatürk Üniversitesi’nde eğitime başlandı, eğitimler iki yıl öncesine kadar oradaydı. İlk mezunlarımızı 2024’de verdik. İlk başta öğrenci sayısı çok az olduğu için 14 mezunumuz olabildi. Şu anda Ağrı’dayız ve birinci sınıfta 70, ikinci sınıfta 31 öğrencimiz var. Ağrı Devlet Hastanesi Eğitim Araştırma Hastanesine dönüştürüldü ve fakülte hastanemiz oldu, öğrencilerimizin oradaki stajları dördüncü sınıfta başlayacak.

Tıp Fakültesi öğrencilerimize karşılıksız burs, öğretim üyelerine de karşılıksız maddi destekler var. Ağrı sınır şehri ama üniversite ortamı çok güzel. Diyebilirim ki öğretim üyelerimiz Türkiye’nin en yüksek maaşlarını burada alıyorlar. Yeni Tıp Fakültesi binamız Ağustos ayında tamamlanacak. Türkiye’deki en büyük tıp fakültelerinden biri olacak. Buraya geleli iki yıl oldu, yedi aydır dekanlık yapıyorum. Ağrı’dan hasta sevk oranı çok azaldı, yeni bina tamamlandığında tamamen ortadan kalkacak. Tersine, başka yerlerden buraya sevk gelir. Şu anda Iğdır’dan Ağrı’ya geliyorlar. Ülkemizde sağlık turizmine önem veriliyor. Bu kapsamda Nahçıvan, İran ve Ermenistan’dan yabancı hastalarımız da, öğrenciler de gelebilir. Üniversite Ağrı’yı çok olumlu etkilemiş. Hastane yatırımı ve Tıp Fakültesi de çok önemli. Çünkü öğretim üyeleri, asistanlar, öğrenciler çoğaldıkça şehir de her açıdan gelişiyor. Ben Erzurumluyum ve eskiden orada çalışırken hastalarımızın çoğu Ağrı’dan gelirdi.”

■ 40 yılda 18 bin öğrenciye burs verdi

IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, 1984’ten itibaren üniversiteli gençlere kişisel olarak burs desteği sağladı. 2004 yılında da bu desteklerini kurumsallaştırdı ve İbrahim Çeçen Vakfı’nı kurdu. Vakıf, Türkiye’nin her ilinden ihtiyacı olan başarılı üniversite öğrencilerine karşılıksız eğitim bursları veriyor. Bugüne kadar, 18 binin üzerinde öğrenci, bu vakıftan burs alarak eğitimlerini tamamladı. Ağrı’da doğduğu için hemşerilerinin sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı zorlukları çok iyi bilen İbrahim Çeçen, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi kurulmasına da destek sağladı. Bu ‘hayırlı’ proje sayesinde Ağrı’daki gençler Tıp Fakültesi okumak için başka illere gitmek zorunda kalmıyor. Sağlık eğitimlerini kendi illerinde alabiliyor, doktor, hemşire, ebe olarak Türkiye’nin sağlık ordusuna katılıyor.

Tüm yazılarını göster