Afrika’ya ihracatın 5 aylık karnesi

Cem Perdar

Afrika Bölgesi İhracat Müdürü

2021 yılı sonu itibariyle Türkiye ekonomisi tüm zamanların ihracat rekorunu kırarak 225 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 2020 senesinde COVID-19 kapanmalarının da etkisiyle dünya ekonomisinde ciddi bir daralma olmuş, bu durumdan Türkiye ihracatı da ciddi oranda etkilenmiştir. 2019 yılını toplam ihracatta 180 milyar ABD Doları ile tamamlayan ülkemiz, 2020 yılını %6,2 oranında bir küçülme ile 169 milyar ABD Doları seviyesinde kapatmıştır. 2021 yılının son çeyreğinde, 2022 yılı ihracat hedefini %10’luk büyüme olarak belirleyen Türkiye, Mayıs 2022’de açıklanan ihracat verileriyle birlikte, hedefine bir adım daha yaklaştığını göstermiştir. Türkiye ihracatı, Mayıs 2022 itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,7 oranında bir büyüme ile 93 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır.

Türkiye’nin en ciddi ihracat rotalarından biri olan Afrika kıtası, ticari büyüme alanında gelişimine devam etmesinin yanında, kaydedilecek iktisadi ilerlemeler konusunda da hala bakirliğini muhafaza ettirmektedir. Şahsi kanaatimce, Türkiye ihracatının özellikle Sahra Altı coğrafyada ciddi anlamda gidecek yolu çok daha fazladır. Türkiye’nin genel ihracatının içinde, Afrika bölgesinin payının her geçen gün arttığını görüyoruz. 19,4 Milyar USD ile 2021 yılını tamamlayan Afrika, 2022 yılında da doludizgin bir şekilde ilerliyor. İlk beş ayını geride bıraktığımız 2022 yılında, geçen yılın aynı dönemine göre 2,4 milyar ABD Doları ileride giden Afrika ihracat rakamları, şimdiden 9,7 milyar ABD Doları seviyesine gelmiştir. Türkiye’nin Afrika özelindeki ihracatlarını ilk beş ay için, ülkeler bazında inceleyecek olursak, az önce bahsi geçen 9,7 milyar ABD Doları’nın 5,95 milyar ABD Doları’nın beş Kuzey Afrika ülkesi arasında dağıldığını görüyoruz. Geriye kalan 3,75 milyar ABD Doları da Sahra Altı ülkeler arasında bir dağılımdadır.

Ülkelere sektörel bazlı büyüme endeksleriyle baktığımız zaman ise, belli başlı ürün gruplarının ciddi anlamda bir yükseliş trendi içinde olduğunu görebiliyoruz.

Afrika Kıtası’na yapılan ihracatta Kuzey Afrika ülkelerinin rakamsal ağırlığı daha fazla olsa da 2022’nin ilk beş ayı itibariyle Sahra altı Afrika ülkelerinde de cirosal bazda ciddi bir hareketlenme görüyoruz. Türkiye – Togo ihracatında 321, Türkiye – Burkina Faso ihracatında 252, Türkiye – Ruanda ihracatında 151, Türkiye – Güney Afrika Cum. ihracatında 108, Türkiye – Cibuti ihracatında 85 ve Türkiye – Kamerun ihracatında 53 oranındaki bu büyümeler oldukça dikkat çekicidir.

2020-2021 dönemindeki Uzak Doğu limanları kalkışlı, Afrika varışlı navlunlardaki fahiş fiyat artışlarını oldukça lehine kullanan Türkiye gerek ürün kalitesi gerekse de Afrikalı alıcılara sunduğu hizmetle ön plana çıkmaya devam etmektedir.

Afrika Kıtası’nın en büyük iş ortakları olan Avrupa Birliği ve Çin’den adım adım pay almayı başaran Türkiye, dünya genelindeki global enflasyon krizini de Afrika kıtası özelinde kendi adına avantaja çevirmiş gibi görünüyor. Makul fiyattan hammadde bulmanın oldukça güçleştiği günümüzde, AB ülkelerine göre ciddi oranda makul iş gücü ve birim fiyat avantajını elinde tutan Türkiye, Uzak Doğu’daki üreticilere göre de ürün kalitesi ve navlun avantajı kartlarını kullanarak, son dönemde Afrika kıtasındaki etkinliğini arttırmayı başarmıştır.

Afrika’ya yaptığım seyahatler esnasında dikkatimi çeken yeni yatırım kolları ise daha çok sağlık, mobilya ve yapı gereçleri alanlarındadır. Afrika’da birçok ülkede Türk sağlık kuruluşlarının temsilcilikleri açılmış, Sahra Altı coğrafyadan ülkemize sağlık turizmleri düzenlenmeye başlamıştır. Bunun da yanında ülkemizdeki birçok mobilya ve yapı gereçleri üreticisi de Afrika’da showroomlar açarak, pazarlarda önemli oyuncu olma konusunda hamleler yapmıştır. Hububat ve gıda temel ihtiyaç malzemeleri alanında da Türk üreticilerin Afrika pazarındaki hakimiyetlerini görüyoruz. Hatta günümüzde birçok Türk gıda üreticisi firma, Afrika’da lokal üretim tesisleri kurarak, pazarları yerinden yönetme stratejisine başlamıştır.

Şahsi görüşüm, mevcut global konjonktürde Türkiye’nin orta vade içinde Afrika Kıtası’na ihracat yapan ülkeler arasında daha fazla söz sahibi olacağı ve bölgenin en başat oyuncularından biri haline geleceğidir.

Tüm yazılarını göster