Afganlara göz yumma nedeni işgücü ihtiyacı! (*)

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Ya aşağıdaki varsayımları doğru kabul edeceğiz ya da TÜİK'in işgücü istatistiklerine yeni bir tanım bulacağız...

✔ Türk halkı pandemi desteklerinde aşırıya kaçılmasının etkisiyle olsa gerek artık pek çalışmak istemiyor, işgücü de azalıyor.

✔ İşgücü ihtiyacını karşılayabilmek için Afgan göçmenlerin ülkeye girişine göz yumuluyor. Amaç sanayideki işgücü ihtiyacını karşılayabilmek.

10 Ağustos, Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün yaptığı açıklamayla Türk iktisat tarihine gelecekte övgüyle anılacak bir dönüm noktası olarak kaydedilmiş oldu.

Bu açıklamayla Türkiye’nin işsizlik sorununu çok büyük ölçüde geride bıraktığı anlaşıldı. Hem de pandemiden kaynaklanan ve tüm ülkelerin ekonomilerini kasıp kavuran bir darboğaz yaşanırken...

Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre işsizlik oranı haziran ayında yüzde 10.6’ya geriledi. Arındırılmamış verilere göre ise işsizlik yüzde 10.4’e indi. Yani işsizlikte tek hanenin eşiğine gelindi.

Haziran ayındaki oranlar, son üç yılın en düşük işsizlik oranı olarak kayıtlara geçti. İşsizlik oranı 2018’in nisanında yüzde 10.2, mayısında yüzde 10.6 olmuştu.

Peki işsizlik oranı nasıl böylesine hızla geriledi, buna bakalım.

Altı ayda işgücü 973 bin kişi arttı. Ama ekonomi öyle hızlı iş yarattı ki istihdamdaki artış 1.5 milyon kişiyi buldu. Böyle olunca işsiz sayısı 538 bin kişi azaldı.

Son bir yılın gerçekleşmesi mi, ona da bir göz atalım.

Hazirandan hazirana işgücünde 1.4 milyon kişilik bir artış var. Ama istihdamdaki artış maşallah dedirtiyor; tam 2.1 milyon kişiye iş bulunmuş. Sonuçta işsiz sayısı 660 bin kişi azalmış.

Aylık bazda ise daha ilgi çekici bir tablo çıkıyor karşımıza.

Mayıstaki 331 binden sonra haziranda da 222 bin kişilik bir işgücü azalması var. Haziranda işgücü azaldığı halde 602 bin kişiye iş bulunmuş, sonuçta işsiz sayısı tam 823 bin kişi gerilemiş.

Bu sayıların bir sonucu olarak işsizlik oranı da tabii ki tek haneye dayanmış.

(*) Bu bir pembe yazıdır.

İŞGÜCÜ İTHAL ETMEK ZORUNDAYIZ!

Türkiye ekonomisi ağırlıkla baz etkisi sayesinde de olsa ikinci çeyrekte yüzde 20-25 aralığında büyüyecek mi, büyüyecek. Sanayi üretimi tırmanıp gidiyor mu, gidiyor.

Pandemide işini kaybedenlere fazlasıyla destek sağlanmış, kimse mağdur olmamış. Bu yüzden işgücüne dahil olmayan nüfus son aylarda yeniden artmaya başlamış. Son üç aya bakın; nisan, mayıs ve haziran aylarında tam 799 bin kişi işgücü piyasasından çıkmış, “Çalışmak istemiyorum” demiş. Çalışmaktan kaçınanı zorla çalıştıracak halimiz yok ya! Demek ki bu kişiler işe ihtiyaç duymuyor, gelirleri yeterli.

Belki insanları çalışmaktan alıkoyacak şekilde böylesine fazla destek vermemek gerekirdi ama oldu bir kere!

Çalışmak isteyenlerin azaldığını işgücündeki düşüşten de görüyoruz zaten. İşgücü mayıs ve haziran ayları toplamında 553 bin kişi geriledi.

Türk halkı artık refaha ulaşmış olmaktan ötürü çalışmak istemiyor, bu açık. İşsiz olanlar da iş beğenmedikleri için o durumdalar; yoksa iş bulamadıklarından değil.

Şu durumda geriye bir tek seçenek kalıyor; ithal işgücü.

Afganlar bu yüzden geliyor

Şimdi anlaşılmıştır umarım Türkiye'nin Afgan göçmenlere niye kucak açtığı. Hepsi genç, hepsi çalışma çağında binlerce Afgan Türkiye'ye geliyor. Bir dönem Türk işçisi nasıl Alman ekonomisine katkıda bulunmuşsa, şimdi onlar da Türk ekonomisine katkıda bulunacak, Türk sanayisinin daha da ileri gitmesini sağlayacak.

Yoksa Türkiye’nin sınırlarının kimilerinin ileri sürdüğü gibi yol geçen hanına döndüğü, dönebileceği düşünülebilir mi, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını böylesine herkesin girebileceği bir halde bırakır mı?

(*) Bu da bir pembe yazıdır.

Tüm yazılarını göster