Aon’un her sene yayınladığı Küresel Doğal Afetler Raporu, küresel afetlerin yol açtığı zararları değerlendirirken, belirsizlikleri yönetmek ve küresel dayanıklılığı arttırmak için daha iyi kararlar alınmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Son rapora göre 2023’ün ilk yarısında doğal afetlerden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar, 194 milyar dolar ile 21. yüzyıl ortalaması olan 128 milyar doların oldukça üzerinde gerçekleşti.
Bu kayıplar raporda kayıtlara geçen en yüksek 5. kayıp olurken, bu yılki kayıplar şimdiden küresel yıllık ortalama ekonomik kayıpların yüzde 60’ını da oluşturdu.
Raporda ayrıca yılın tamamı için küresel kayıpların daha da artacağı öngörüldü. 2023 yılının ilk yarısında dünya genelinde milyar dolarlık ekonomik kayba neden olan 25 ayrı afet meydana geldi.
Raporda hasarların neredeyse yarısının şubat ayında Türkiye ve Suriye’de meydana gelen yıkıcı depremlerden kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Türkiye ve Suriye’yi etkileyen depremlerde meydana gelen ekonomik kayıpların 91 milyar dolar, toplam sigortalı kayıpların ise 5,6 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay 2023 raporunun sonuçlarını şöyle değerlendiriyor:
Depremde yaşanan ekonomik kaybın sadece yüzde 5’i karşılandı
“Tüm dünyada meydana gelen doğal afetlerin toplam ekonomik zararı 2022 yılında 313 milyar dolar olarak hesaplandı. Yaklaşık son 22 yılda 100 milyar doları geçen 8 tane yıl var. Bunun 4-5 tanesi son 6-7 yılda meydana geldi. Bu durum; iklim olaylarının etkilerinin gitgide arttığının bir göstergesi. Geçen seneki büyük kayıpların temel sebebi ABD’deki Ian Kasırgası oldu. İkinci dikkat çekici ve diğer yıllara göre artan kayıp, kuraklıktan kaynaklandı. Tüm dünyada 313 milyar dolarlık kaybın 132 milyar doları, yani yüzde 42’si, sigorta sektörü tarafından tazmin edildi. Kuzey Amerika, hem sigorta satın alma hem de sigorta marketinin gücü kapsamında yüzde 70’le ilk sırada. Avrupa’da bu oran yüzde 40’larda, Doğu’da ise yüzde 15’lere hatta yüzde 5’lere düşüyor. Türkiye bu sene çok büyük bir deprem yaşadı. Aon’un 2024’de yayınlayacağı doğal afetler raporunda Türkiye bu acı deprem hadisesi ile yer alacak. Birleşmiş Milletler’in yayınladığı rakamlara göre 100 milyar dolar civarında bir ekonomik kayıp var. Türkiye Sigorta Birliği’nin ve değişik sigorta şirketleri yöneticilerinin açıkladığı bilgilerden sektörün ödediği tazminatların toplamının 4-5 milyar dolarlar civarında olduğunu öğrendik. Tüm dünyada, afetlerin sayısı ve etkileri artarken, sigortalanma kültürünün artması, sektörün kuvvetlenmesi çok önemli bir konu.
Tanbay: Riskin en kuvvetli şekilde transfer edildiği yer, sigorta pazarı
“Hem zarar gören sigortalılar hem de toplumlarla birlikte çalışan bir broker olarak, kamuyla özel sektörün birlikte, iş birliği içerisinde hareket etmesini öneriyoruz. Örneğin, finans sektörlerinde doğal afet fonları oluşturuluyor. Depremler için, kasırgalar için bu fonlar satışa sunuluyor ve daha çok sermayenin bu tür zararları kapsayacak şekilde desteklenip fonlanması sağlanıyor. Türkiye’de de sigortalanma kültürünün gelişmesi gerekiyor. Türkiye’deki sigorta prim üretiminin yüzde 50’ye yakın bir kısmı kasko ve trafik sigortalarından geliyor. Deprem bölgesinde zorunlu konut, deprem sigortası DASK’ın bile yüzde 50’nin altında satıldığını görüyoruz. Oysa, zorunlu deprem sigortası ucuz bir sigorta. 300 TL ile 1000 TL arasında değişiyor. Kurumların bile sigorta satın alımında ‘sigorta bedellerini biraz daha aşağıda tutarsak bize bir şey olmaz’ deyip yüksek muafiyetler satın alması söz konusu. Belki ekonomik koşullarda sigorta maliyeti bir tasarruf konusu gibi gözükse de, aslında başımıza bir olay geldiğinde bilançolarımızı etkileyecek büyük bir finansal etkiye sahip. Biz kurumlara şunu öneriyoruz: Riskin en kuvvetli şekilde transfer edildiği yer, sigorta pazarıdır.”
Dijital sigortacılık artacak
“Türkiye nüfusu artmaya devam eden, büyük bir ülke olsa da sigorta sektöründeki insan kaynağı yavaşlayarak artıyor. Sigorta şirketleri günümüzde sigorta ürünlerinin üretimi, poliçelerin yazılması, kasko, trafik gibi ürünlerde robotik sistemler kullanıyor. Böylelikle hem hız kazanılıyor hem de insan hatası azalıyor. Hasar tespitlerinde de yapay zeka kullanılıyor. Hizmet sektörlerinde özellikle sigorta şirketlerinde, dijitalleşmeye çok ihtiyaç var. Satın alma kısmında da, sigorta satışı artık online sitelerden yapılabiliyor. Bunun oranı şimdilik az ama Türkiye›de Sigorta Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun son yönetmeliklerindeki ve kanunlarındaki revizyonlarla bunu kimin yapabileceği konusu netlik kazandı. Dijital sigortacılığın daha da artacağını düşünüyorum.”