‘Açık Sigortacılık’ ihtiyacı var

Deprem ve hasarlar gündeme gelince sigorta ve sigorta bilinci de yine gündeme geldi. Türkiye’de sektörler arasında çağ atlaması gereken alanlardan birisi de sigorta sektörü… Daha fazla dijitale, daha fazla veriye, daha fazla iyi insana ihtiyaç var. Finansın bankacılık alanı hızlı gelişti, son zamanlarda görünümü değiştiren şirketler olsa da sigortacılık yine de geriden geliyor. Bu sektörü de dijital dönüşüm değiştirecek. Yıllardır bu konuda yatırım yapan, kuruluş modeli de dijital olan Sigortam.net’in CEO’su Bora Uludüz ile sohbet ederken, Open Sigortacılık’ın (Açık Sigortacılık) öneminden konuştuk. Çünkü yeni bir bakış açısı sektör için önemli…

Açık Sigortacılık nasıl olur?

Bora Uludüz, görüşümü desteklerken bu konuda şunları söyledi: “Evet ‘Açık Bankacılık’ gibi ‘Açık Sigortacılık’ın da gündeme gelmesi gerekli. Böylece sektörü ileri taşıyabilir ve pek çok ortak standardı kullanabilir hale gelebiliriz. SEDDK’nın (Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu) bankacılıkta olduğu gibi bir yönetmelik çıkarması gerekiyor. Hem regülatif hem teknik alt yapının standartının oluşturulması gerekiyor. Bankacılıkta olduğu gibi en ince detayına kadar, API’ların bu anlamda oluşturulması gerekiyor. Entegratör olarak bütün işi biz üstleniyoruz. Üç şirketten kodlar geliyor, hiçbiri birbirine benzemiyor. Biz onları birbirine benzetmek için uğraşıyoruz. Regülasyon bunları standart hale getirir. Bunun yanında müşteriye dönüş sağlama gibi belli hizmet standartlarının da olması gerekiyor. Eğer böyle bir regülasyon gelirse gücü müşteriye veriyor. Finansal sektörler için en önemli şey müşteri temasını korumak. Bunun için de mobil iletişim önemli. İşte orda da çok iyi deneyim sunmak kritik. Bunun için de standartların ortaya konması gerekiyor”.

Ucuz üründen döndük!

E-ticaret’te sadece ucuz ürün satışından dönüldü, benzer bir dönüş Sigontam.net’e yaşanıyor. Bora Uludüz burada neler yaptıklarını ve bakış açılarını şöyle aktarıyor: “Biz internet satışında daha önce ucuz ürün satışıyla ilerlerken, artık ucuzdan pahalıya sıralamaktan vazgeçtik. Davranışsal ekonominin bir unsuru olarak 3 tane kart çıkaralım istedik. En ucuzu gösterelim, en kapsamlı ürünü gösterelim, bir de en iyi fiyat-performans’ı gösterelim istedik. Akıllı alışveriş yapmak isteyenlere bir yol göstermek istiyoruz. Normal vatandaş teminatlar için en önemli şeylerin neler olduğunu bilmiyor. Biz 3’tane, 5’tane o branş için hangisi önemliyse, onları o kartlar içine koyuyoruz. Böylece insanların kolayca anlamasını sağlıyoruz. Fiyatı ve teminatları birlikte ortaya koyuyoruz ve müşteriye kalıyor artık tercih… Daha fazla araştırmak isteyen varsa da bunu oradaki teknolojik alt yapı olanaklarını kullanarak kendine göre sıralayabiliyor. Biz bunu yaptıktan sonra satışların çoğu bu dizayn ettiğimiz 3 ayrı karttan gelmeye başladı. Bunlar arasında Yüzde 55’i de ortadaki karttan yani fiyat-performansı en iyi olanı tercih edilmeye başlandı. Şunu ortaya koyduk, bugünkü konjonktüre rağmen insanlar artık sadece ucuzu tercih etmiyor. Bu sektör için çok olumlu”.

Fırsat aslında çok yüksek

Bora Uludüz sektörün önceliklerinin ne olması gerektiği konusunda şunları sıralıyor: “Sektörün birkaç sıkıntısı var. En önemlisi yetişmiş eleman. Bankalar iki binlerin başında büyüme döneminde çok iyi yetenekleri sektörde istihdam etmiş çünkü karlılık var. Sigorta karlılığın düşük olduğu, böylece yetenekleri çekemeyen bir sektör. Teknoloji alt yapısı daha zayıf, bazı şirketlerle entegrasyonumuz çok uzun zaman alabiliyor. Bazen kendimiz gidip şirketlerde sistem kurmayı teklif ediyoruz. Ama bir yandan da çok fazla yatırım yapan şirket de var. Tabii yeterince konsolide olmamış bir sektör, şirket sayısı da fazla herkesin kendine göre bir çalışma sistemi var. Biraz daha konsolide olsa, biraz daha yatırım yapılsa fırsat çok yüksek”.

Sigortada ilk defa ürün skorlaması

Başta söylediğim noktaya gelirsek yani veri tarafının, analizinin ve buna göre ürün tasarlanması noktası: “Sektörün analitik tarafı zayıf yani segmentasyonu, müşteri analizleri, veriyi analiz etmesi düşük. Veri bu sektör için çok önemli, big data’ya gitmeden bile verilerin içinde çok değerli şeyler var. Çok ufak dokunuşlar ciddi etkiler yaratıyor. Bunun ilk adımını attık, ürün skorlamasını devreye aldık. Ürün skorlamasını da Hacettepe Üniversitesi ve ODTÜ ile geliştirdik. Tamamen bir şeffaf bir süreç var. Bunun arkasına müşteri skorlamasını da getirmek istiyoruz. Diğer konu ise müşterinin değeri, sadece trafik mi yaratıyor yoksa bir ihtiyacı var mı bunu öngöre bilmek… Süreçlerimizi buna göre ayarlamaya çalışıyoruz. Müşterimize uygun en iyi teklifi sunmak buradaki hedefimiz”.

Tüm yazılarını göster