AB’ye göre doğal gaz, sürdürülebilir bir yatırım” değil

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Avrupa Komisyonu geçtiğimiz Cuma günü önemli bir taslak yönetmeliği gündeme getirdi. Buna göre, doğal gaz ile çalışan enerji santralleri bundan sonra Avrupa'da sürdürülebilir bir yatırım olarak sınıflandırılmayacak.

AB, bu konudaki düzenlemeleri 2020 sonuna kadar hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu durum, “sürdürülebilir finans ürünlerinin” sınıflandırılmasında da önemli değişiklikleri beraberinde getirecek ve finansal ürün sağlayıcılarını 2021'in sonundan itibaren hangi yatırımların iklim kriterlerini karşıladığını ve bu nedenle “sürdürülebilir” olarak pazarlanabileceğini açıklamaya zorlayacak. Bunun sonucunda da, enerji şirketleri emisyon azaltmaya yönelik yatırımları için bile finansman bulmakta zorlanabilecekler.

AB tarafından “iklim değişikliğinin azaltılmasına önemli katkı sağlayan sürdürülebilir bir yatırım” olarak sınıflandırılmak için, doğal gaz santrallerinin emisyonlarının kilovat saat başına 100 gram CO2 eşdeğerinin altında olması gerekiyor. Bugün bu emisyon sınırlarını karşılayabilen bir doğal gaz santrali bulunmuyor. Avrupa'nın en verimli gaz santralleri bile önerilen emisyon sınırının üç katından fazlasını üretiyor.

AB'nin amacı, finansman kaynaklarını iklim hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için düşük karbonlu projelere yönlendirmek ve kriterleri karşılamayan yatırımların “yeşil” olarak etiketlenmesini durdurmak.

Bilimin zaferi

Bu süreçte Avrupa Komisyonu'na danışmanlık veren İklim Tahvilleri Girişimi (Climate Bonds Initiative) CEO'su Sean Kidney, doğal gazla ilgili bu kararı “bilimin ekonomi politikalarına karşı kazandığı bir zafer” olarak değerlendiriyor.

Ancak düşünce kuruluşu Ember'e göre, Avrupa Komisyonu'nunun uyarısına rağmen gaz santralleri bir miktar hidrojen yakarak 'sürdürülebilir yatırım etiketi' almayı başarabilir. Ember, doğal gaz santrallerinin yüzde 20 hidrojen, yüzde 80 fosil yakıt kullanarak “sürdürülebilir yatırım etiketi” alabileceğini söylüyor. Tabii ki doğal gazın çıkarılma ve taşınma sırasında yol açtığı karbon emisyonları da ayrıca bir değerlendirme unsuru. Taslak kuralların kapsadığı diğer alanlar da otomotiv, sanayi ve tarım sektörleri. Bu sektörlerin de yollarına devam edebilmek için, üretim modellerini değiştirmesi, karbon emisyonlarını azaltması ve yeşil yatırım etiketi alması gerekecek. Sivil toplum kuruluşları ise öncelikli olarak biyoenerjiye dikkat çekiyorlar ve şu soruyu soruyorlar: “Enerji sağlamak için ağaçlar yakılırsa, bu yeşil yatırım sayılabilir mi?” WWF Kıdemli Politika Sorumlusu Alex Mason'un cevabı çok net: “Bu çok büyük bir hata olur!”

Tüm yazılarını göster