Batı dünyasında kafalar biraz karışık. Başta Batı kavramının iki parçası olan ABD-AB ve AB içindeki iki büyük güç olan Almanya ile Fransa arasında siyasi, ekonomik, ticari ve güvenlik başta olmak üzere birçok konuda görüş ayrılıkları mevcut.
AB bölgesine biraz daha yakından baktığımızda birliğin en büyük ekonomik gücü Almanya ile en büyük askeri gücü Fransa arasında da bir liderlik yarışı var gibi. Fransa lideri Macron NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini ve AB’nin bir ortak ordusu olmasını savunurken Almanya ise bu askeri gücün Atlantik’siz olamayacağını düşünüyor.
Macron her ne kadar ‘’korkak olmamalıyız’’ diyerek AB’yi korkaklıkla suçlasa da aslında bunu perde arkasında Almanya’ya karşı söylediğini herkes biliyor. Alman yetkililerse Fransa’yı çok konuşup bir iş yapmamakla itham ediyor.
Yaşlanan nüfus, ekonomik aktivitenin toparlanamaması, aşırı sağın yükselişi, ağır işleyen bürokrasi ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası güvenlik sorunları AB’nin cari ve yapısal problemleri arasında.
AB içinde sorunlar bu kadar da değil tabi. Örneğin AB üyesi olup AB politikalarıyla görüş ayrılıkları bulunan Macaristan ve Slovakya gibi ülkeler var. Gelin bugün AB dönem başkanlığını devralan Macaristan’a bakalım.
Başbakan Orban Macaristan’da en uzun başbakanlık yapan lider. Gerek Macaristan içinde gerekse dışarda izlediği politikalarla sık sık dünya kamuoyunda tartışılan biri.
Önceki yıllarda Orban sık sık AB kararlarını veto ederken Batı kamuoyu Orban’ı AB’nin siyasi birliğini zayıflatmakla suçladı. AB Macaristan’ı yargı bağımsızlığı, insan hakları, basın özgürlüğü gibi birliğin temel ilkelerine uymamakla suçluyor ve AB mevzuatına uymadığı gerekçesiyle farklı yaptırımlarla tehdit ediyor.
Orban yönetimindeki Macaristan AB dönem başkanlığını aldı lakin Avrupa Parlamentosu’nda konuşmasına izin verilmedi. Başkanlığı alır almaz ‘’Barış operasyonu başlatıyorum’’ deyip 2 Temmuz’da Ukrayna’ya, akabinde iki gün sonra Rusya’ya ve daha sonra da Çin’e sürpriz bir ziyarette bulundu. Bu ziyaretler AB’de rahatsızlık yarattı ve Orban’ın bu ziyaretlerinin hiçbir şekilde AB’yi temsil etmediği belirtildi.
AB’nin aksine Macaristan’ın Çin ve Rusya ile ilişkileri iyi
AB ve NATO üyesi olan Macaristan ‘’Doğu Açılımı’’ politikasıyla Rusya, Doğu Avrupa ve Asya ülkeleriyle siyasi ve ekonomik ilişkilerini güçlendirmek istiyor.
Macaristan, bir yandan AB üyesi ve AB dönem başkanlığını yürütürken bir yandan da Rusya ve Çin’le iyi ilişkilere sahip. Hatırlayacağınız üzere Çin Devlet Başkanı Şi Cimping Mayıs ayında yaptığı Avrupa ziyaretinde Fransa, Sırbistan ve Macaristan’ı ziyaret etmişti.
Cimping bu ziyaret sonrasında Çin-Macaristan ilişkilerinin tarihin en iyi noktasına geldiğini ifade etmişti. İtalya’nın Kuşak Yol Projesi’nden çıktığı ve AB’de Çin’e yaptırımların konuşulduğu dönemde Çin Sırbistan ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalamıştı. Bu ziyarette de Kuşak Yol Projesi kapsamında Sırbistan-Macaristan arasında demir yolu yapılması konusunda anlaşma sağlandı.
Orban, bu görüşmenin ardından yaptığı açıklamada artık çok kutuplu bir dünyanın olduğunu ve Çin’in bu dünyada en önemli aktörlerden biri olduğunu söyledi.
Az önce söylediğim gibi Rusya ile de ilişkileri gayet iyi. Macaristan, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımları desteklemediğini açıklıkla dile getirdi. Bunun yanında AB’nin Ukrayna’ya olan 50 milyar Euro değerindeki yardım paketini uzun bir süre veto ettikten sonra ancak Şubat ayında vetosunu kaldırdı.
Savaş döneminde Orban’ın Putin’i ziyaret etmesi de Batı kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve Orban’ın bu tutumu AB liderleri tarafında sıkça eleştiri konusu olmuştu. Macar liderse kendisi ‘’Rusya ile iletişim yolları her ne olursa olsun açık tutulmalı’’ diyerek savunmuştu.
Macaristan ekonomisi
Öncelikle şunu söylemek gerekir; 1989’da parlamenter demokrasiye geçiş ve ardından 2004 yılında AB üyeliğine geçiş ülke ekonomisinin büyümesinde iki önemli dönem olmuş.
Bu süreçlerle birlikte Macaristan serbest piyasa ekonomisine geçmiş, özelleştirmeler artmış, dış ticarette engellemeler kalkmış, dövizle olan işlemler liberalleşmiş ve ülkeye yabancı yatırımcı çekilmiş ve hatta AB üyeliği sonrası kıta Avrupa’sı içinde odak ülkelerden biri haline gelmiş.
İmalat sektörünün geliştirilmesi ve desteklenmesi Macar Hükümetinin stratejik politikalarından biridir. Lojistik imkân ve kabiliyetleriyle, Kıta Avrupası’ndaki stratejik ve merkezi konumuyla Macaristan yatırım ve ihracat hedefi olan bir ülkedir. İhracatına baktığımızda çevre ülkeler ve AB ülkelerinin payı büyüktür. Bu nedenle Avrupa’da yaşanan durağanlıktan etkilenmektedir. Son yıllarda AB’deki ekonomik aktivitenin zayıflamasından da doğal olarak etkilenmiştir.
Batılı yatırımcı kaygılı, Çin yatırımları artıyor
Uluslararası yabancı yatırımcının son yıllardaki gelişmelerden kaygılı olduğu söyleniyor. Macaristan Başbakanı Orban’ın Batı’yla ilişkilerindeki sıkıntılar ve bunun yanında Rusya ve Çin’le yakınlaşması, tüm bunların yanında özellikle içerde demokratik kurumlara müdahale, yargının ve basının baskı altına alınması gibi iddialar yabancı yatırımcıyı kaygılandıran gelişmeler arasında gösteriliyor. Lakin bu durum Batılı yatırımcıyı kaygılandırsa da Doğu’dan ve özellikle Çin’den gelen doğrudan yabancı yatırımlar artıyor.
Macaristan’ın gayri safi milli hasılasının üçte biri sanayi sektöründen gelmekte. Yukarıda da söylendiği gibi son yıllarda Macaristan Alman, İtalyan, ABD’li, Japon, G. Koreli, Çinli başta olmak üzere yüzlerce yeni sanayi yatırımını ülkesine çekebilmiş bir ülke.
Continental, BMW, Sanmina, Rehau-Automotive, Flex, SMG, GS Yuasa ve SK Innovation, Lotte Aluminyum, Doosan, Samsung, Soulbrain, Lenova, SEMCORP, Shenzhen Kedali gibi çok uluslu şirket ve markaların Macaristan’da üretimleri bulunuyor.
Son yıllarda gelişen ilişkilerle birlikte Çinli yatırımlarda da büyük artış gözlenmekte. Çin’in AB pazarı için bu ülkeye önümüzdeki yıllarda da yatırımlara devam edeceği düşünülüyor.
Sanayide öne çıkan alt sektörler otomotiv, elektronik, ilaç, pil endüstrisi, tıbbi teknoloji olmakla birlikte bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji, lojistik, gıda ve turizm sektörleri yatırımcıların ilgisini çeken sektörler.
Macaristan ekonomisinde otomotiv endüstrisinin önemli bir yeri var. Almanya’nın haricinde Kıta Avrupası’nda Mercedes, BMW ve Audi markalarına üretiminde ev sahipliği yapan tek ülke konumunda.
Ekonomide KOBİ’lerin ağırlığı fazla
Macaristan ekonomisi için diğer önemli sektörlerin başında lojistik sektörü gelmekte. Ülkenin gelişmiş nakliye altyapısı ve lojistik kültürünün oturması Macar ekonomisine önemli katkılar sağlamış. Gerek karayolu gerekse demiryolunda bölgenin en önemli lojistik merkezi haline gelmiş.
Tarım ve hayvancılık sektöründe yaz aylarında düşük yağış oranları ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı üretimde düşüş gözlense de hala ülke ekonomisi için önemli sektörlerden biri durumunda. Sektörünün ülke GSYİH hasılası içinde aldığı pay ise yaklaşık %5 seviyelerinde.
Tarımda başlıca ürünleri buğday, mısır, yağlı tohumlar, ayçiçeği ve kolza tohumu olan Macaristan Avrupa’nın en büyük 2. ayçiçeği üreticisidir. Aynı zamanda tohum ve bahçe bitkileri üretiminde de köklü bir geleneğe sahiptir.
Macaristan AB ülkeleri arasında sebze-meyve yetiştiriciliğinde önemli bir oyuncudur. Tatlı mısır, domates ve karpuz, havuç, biber ve bezelye yetiştirilmektedir. Genel olarak meyve üretiminde elma ve üzüm öne planda yer almaktadır.
Macaristan hammadde ve enerji kaynakları bakımından fakirdir. Bununla birlikte en önemli maden ürünü olan boksit üretiminde Avrupa’da ikincidir.
Otomotivden elektrik-elektronik sektörüne, lojistikten enerji sektörüne ülke ekonomisinde yabancı yatırımcıların katkısı büyüktür. Almanya ekonomisinde olduğu gibi Macaristan ekonomisinde de KOBİ’lerin önemli bir yeri vardır. Macar KOBİ’ler katma değerin %44’üne, toplam istihdamın da yaklaşık %70’ini sağlamaktadır.
Macaristan dış ticareti
Son otuz beş yılda Macaristan ekonomisindeki dönüşümü kısaca anlatmaya çalıştım. Macaristan, özellikle AB üyeliği sonrası yabancı doğrudan yatırımcıyı ülkesine çekebilmiş ve çokuluslu şirketlerin merkezlerinden biri olmuş.
Tüm bu gelişmelerin etkisini ülkenin dış ticaret rakamlarında da görebiliyoruz. Macaristan’ın yirmi yıllık dış ticaret rakamlarını incelediğimizde dış ticaretinin yaklaşık beş kat büyüdüğünü görüyoruz. Birazdan detayları veririm lakin 10 Milyonluk Macaristan’ın ihracatı 158 Milyar dolara ulaşması bence önemli bir başarı.
İhracatında ve ithalatında AB ülkelerinin ve Avrupa ülkelerinin ağırlığını görüyoruz. Lakin son yıllarda ülkenin Doğu Açılımı Programı kapsamında özellikle Çin ile gelişen siyasi ve ekonomik ilişkileri önemli. Son yıllarda Çinli firmaların yatırımlarının arttığı söyleniyor.
Şimdi gelin 2023 rakamlarına bir bakalım. 2023 yılında ihracatı % 5 artışla 158 Milyar Dolara yükselirken, ithalatıysa %7 azalışla 149 Milyar dolara gerilemiş. 2023 itibariyle dış ticaret tutarı 307 milyar dolara ulaşırken yaklaşık 9 milyar dolar dış ticaret fazlası vermiş.
İhracat pazarlarına baktığımızda ilk sırayı %25’lik pay ve 41 Milyar dolar ihracatla Almanya alıyor. Almanya’nın ardından sırasıyla İtalya, Romanya, Slovakya, Polonya, Çekya, Fransa, Avusturya, ABD ve İngiltere diğer önemli pazarlarıdır.
En çok ihraç ettiği ürün gruplarına bakacak olursak; Elektrikli makina ve cihazlar, Motorlu kara taşıtları, Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, Eczacılık ürünleri, Plastikler ve mamulleri, Mineral yakıtlar, yağlar, Optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, Kauçuk ve kauçuktan eşya, Demir veya çelikten eşya ve Mobilyalar, aydınlatma cihazları, prefabrik yapılar öne çıkmaktadır.
En çok ithalat yaptığı ülkelere bakacak olursak; 34 milyar dolar ve %24 pay ile yine Almanya birinci sırada. Almanya’nın ardından Çin, Avusturya, Polonya, Slovakya, G. Kore, Çekya, Hollanda, Rusya ve İtalya en fazla ithalat gerçekleştirdiği ülkeler olarak sıralanmakta.
Macaristan’ın en çok ithal ettiği ürün gruplarıysa; Elektrikli makina ve cihazlar, Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, Motorlu kara taşıtları, Mineral yakıtlar, yağlar, Plastikler ve mamulleri, Eczacılık ürünleri, Muhtelif kimyasal maddeler, Demir veya çelikten eşya, Optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar ve Demir ve çeliktir.
700 milyon dolar dış ticaret açığı veriyoruz
İlginçtir Macaristan bizim dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerden biri. Son 20 yılda dış ticaret rakamlarımız büyüse de dış ticaret açığının da ülkemizin aleyhine büyüdüğünü görüyoruz.
2023 yılında Macaristan’a olan ihracatımız yaklaşık %2’lik bir artışla 1,6 milyar dolara ulaşırken Macaristan’dan ithalatımız bir önceki yıla göre %21’lik artışla 2,3 milyar dolara ulaşmış. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 4 milyar dolara ulaşırken, dış ticaret açığımız 700 milyon dolar olarak gerçekleşmiş.
Macaristan’a en çok ihraç ettiğimiz ürün grupları; makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, demir veya çelikten eşya, eczacılık ürünleri, elektrikli makina ve cihazlar, plastikler ve mamulleri, mobilyalar, aydınlatma cihazları, prefabrik yapılar, alüminyum ve alüminyumdan eşya, kauçuk ve kauçuktan eşya, bakır ve bakırdan eşyalar iken en çok ithal ettiğimiz ürün gruplarıysa; motorlu kara taşıtları, elektrikli makina ve cihazlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, organik kimyasallar, kauçuk ve kauçuktan eşya, plastikler ve mamulleri, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, canlı hayvanlar, gıda sanayii kalıntıları, hayvan yemleri, muhtelif kimyasal maddeler olarak sıralanmakta.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban’ın çok yakın ilişkilerinin olduğunu biliyoruz. Tarihsel güçlü bağları ve kültürel yakınlığı olan Türkiye- Macaristan ilişkileri de bu dönemde tarihinin en önemli seviyesine geldi ve 2023 yılında iki ülke arasında Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalandı.
ABD’de düzenlenen son NATO zirvesinde de iki lider bir araya geldi ve Rusya’nın katılımıyla Ukrayna Barış Konferansı düzenlenmesi üzerinde fikir birliği kuruldu. Bunun yanında Macaristan, Türkmenistan ve KKTC ile Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesidir. Öyle ki Macaristan 2019 yılında Türk Devletleri teşkilatının temsilciliğini başkent Budapeşte’de açtı.
Gelin AB ve NATO üyesi olup Doğu ile iletişimi güçlü olan Macaristan’a daha yakından bir bakalım.
THY’nin Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye günde 3 seferi bulunuyor ve uçuş iki saat sürüyor. Malumunuz Macaristan AB üyesi olduğundan ülkeye seyahat edebilmek için Schengen vizenizin olması gerekli. Ülkeye girişte bir zorlukla karşılama ihtimaliniz az olsa da yanınızda dönüş biletinizi ve otel rezervasyonunuzu almayı unutmayın.
Bana sorarsanız Macaristan güvenli bir ülke. Güvenle araç kullanabilirsiniz. Bu konuda bilmeniz gereken kiralık araç fiyatları, park ücretleri ve trafik cezaları diğer birçok ülkeye göre görece ağır olduğu. AB üyesi olsa da para birimi Forint (HUF). Ülkenin resmi dili de Macarca olup ülkemizle bir saat zaman farkı bulunmakta.
Size tavsiyem mümkünse havaalanında döviz bozdurmayın. Havalimanından taksiye binecekseniz havalimanı taksisini kredi kartıyla ödeme yaparak kullanabilirsiniz. Şehir içinde de üzerlerinde şirket ismi yazan taksileri kullanın aksi taktirde siz de yüksek ücretlerde taksici kurbanı olabilirsiniz.
Ülkenin Başkenti Budapeşte olup diğer önemli şehirleri Debrecen, Szeged, Miskolc, Pecs ve Gyor. Macaristan lojistik altyapının güçlü olduğu ülkelerden biri olduğundan ticaret sadece başkent Budapeşte’de değil diğer büyük şehirlerde de dönmekte.
Macaristan’ın yaklaşık 10 milyonluk nüfusunun demografik yapısına bakacak olursak, nüfusun %70’inin Katolik, %25’inin Protestan ve yaklaşık %3’ünün Ortodoks olduğunu görürüz. Ayrıca küçük topluluklar halinde Musevi ve Müslüman nüfusunun olduğunu söylemeliyiz.
Macaristan etnik açıdan bölgedeki birçok ülke ile karşılaştırıldığında homojen sayılır. Azınlıklar nüfusun yaklaşık %8’ini oluşturuyor. Ülkedeki en büyük etnik grup yaklaşık iki yüz bin kişi ile Romanlar. Komşu ülkelerde 2,4 milyon Macar asıllı insanın yaşadığı tahmin ediliyor.
- Ülkede İngilizce bilme oranı yüksek olduğundan bir tercümana ihtiyacınız olmayacaktır. Ziyaret öncesi muhakkak randevu almanızı ve trafik yoğunluğunu göz önünde bulundurarak randevu saatinde buluşma yerinde olmanızı tavsiye ederim. Muhatabınızı ziyarete giderken yanınızda bir hediye götürmeniz iyi olabilir. Gördüğüm kadarıyla hediye verip almayı yani hediyeleşmeyi seven bir toplum.
- Selamlaşmanızı el sıkarak yapın. Sarılma ve öpüşme ritüellerinden uzak durun.
- Modern pazarın yani perakendenin büyüdüğü bir pazar olmasına rağmen geleneksel pazar hala etkili. Eğer hem geleneksel pazar hem de modern pazar ile direkt çalışacaksanız fiyatlamanıza dikkat edin.
- Macarlar online ticaretin de ülkede hızlı bir şekilde yaygınlaştığını söylüyorlar. 2023 yılında Macar halkının online alışveriş yapma oranı %80’e yükselmiş. Macaristan’da online pazarı (e-İhracat) da gündemimize almamız gerekli.
- ‘’Made in Turkiye’’ markasının algısı pozitif olup iki toplum arasındaki tarihsel ve kültürel bağlar bu pazarda elimizi güçlendiren etkenlerden olabilir.
- Daha önce de söylediğim üzere Macaristan’ın lojistik imkân ve kabiliyetleri gelişmiş bir ülke. Bu kasları güçlü olduğu içinde çevre ülkelere transit ihracat (re-export) yapabiliyor.