İflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış...
ABD'nin Ukrayna savaşına ilişkin politikasında durum tam da bu; ABD Başkanı Joe Biden'ın, Rusya'ya karşı savaşmaya devam edebilmesi için Ukrayna'ya verdiği mali destek sözleri Amerikan Kongresi'ne takıldı. Üstelik Rusya'ya karşı cephedeki en "sağlam" müttefik Avrupa Birliği içinde de çatlaklar ortaya çıkmaya başladı.
Bunun üzerine de ABD yönetimi "eski defterleri" açıp, "yaptırım" politikasına yönelmeyi seçti.
TÜRKİYE'YE GELEN AMERİKALI YETKİLİNİN ŞİRKETLERE UYARI KONUŞMASI YAYINLANDI
ABD Hazine Bakanlığı'nın terörle mücadele ve istihbarattan sorumlu Müsteşarı Brian Nelson Kasım ayında Türkiye'yi ziyaret ederek, hem hükümet yetkilileri, hem de özel şirketlerle toplantılar yaptı. Nelson'un geliş amacı, ziyaretin sonunda bizzat kendisinin de açıkladığı gibi, Türkiye'yi Rusya'ya yönelik Amerikan yaptırımları konusunda uyarmaktı.
Amerikalılar Nelson'un ziyareti sonrasında bir de, daha önce pek başvurmadıkları bir yöntemi hayata geçirdiler; Nelson'un İstanbul'da Türk özel sektör temsilcileri ile toplantıda yaptığı konuşmayı olduğu gibi kamuoyuna açıkladılar. Özellikle Rusya yaptırımları konusunda pek çok uyarı içeren konuşma metni, ABD Hazine Bakanlığı internet sitesine konuldu. (https://home.treasury.gov/news/press-releases/jy1963 )
Nelson'un uyarıları içinde en çok göze çarpan, Rus gemilerinin Türk limanlarında aldığı hizmetlerle ilgiliydi. ABD yönetiminin bizzat Rus hükümetine ait gemileri yakından izlediğini söyleyen Nelson, Eylül ve Ekim aylarında Amerikan yaptırımı altındaki bu gemilerin Türkiye'deki bazı limanlardan hizmet aldıklarının belirlendiğini söyledi. Ancak ayrıntı vermedi.
RUSYA PETROLÜ "TAVAN FİYATI" UYARISI
ABD'nin de içinde yer aldığı G-7 ülkeleri ile Avrupa Birliği geçen yıl Rusya'nın petrolünü belli bir tavan fiyat üzerinde satmasının "yaptırım nedeni" sayılacağına ilişkin bir karar almıştı. Tavan fiyat olarak da varil başına 60 dolar belirlenmişti. Nelson, Türk limanlarından hizmet alan kimi gemilerin, G-7 ve AB tarafından koyulmuş bu tavan petrol fiyatının üstünde satış fiyatına sahip petrol taşıdıklarının belirlendiğini de açıkladı. Bu konunun yakından izlendiğini de anlatan Nelson, tavan fiyat üzerinde satılan petrolü taşıyan gemilere hizmet veren ya da tavan fiyat üzerinden Rus petrolü satın alan Türk şirketlerinin, sadece ABD değil, G-7 ve AB ülkelerinin de yaptırımına maruz kalacakları konusunda uyardı.
VE YAPTIRIM SALVOSU GELDİ
Nelson'un bu uyarısının üzerinden sadece günler geçtikten sonra, ABD Hazine ve Dışişleri Bakanlıkları Rusya yaptırımlarına uymayan 250'den fazla kişi ya da kuruluşa yaptırım konduğunu açıkladılar. Yaptırım koyulanlar arasında, Rusya'da imalat, gemicilik, teknoloji ya da elektronik sektörlerinde çalışan Türk şirketler de var. Amerikan yaptırımlarına maruz kalanlar arasında Pakistan, Çin ve Birleşik Arap Emirliklerinden şirket ve gerçek kişilerin çokluğu da dikkat çekici.
Bu işin Rusya yaptırımları ayağı. Nelson Ankara ve İstanbul'u kapsayan ziyareti sırasında ayrıca Hamas'ın Türkiye'de bağış toplama operasyonlarının da yaptırımlara takılabileceğini bizzat Türk yetkililere iletmişti.
Türkiye resmi politika olarak, BM Güvenlik Konseyi'nden karar çıkmadıkça, herhangi bir ülke ya da kişiye yaptırım uygulamıyor. ABD, AB ve G-7 ülkelerinin Rusya'ya yönelik yaptırımları konusunda ise BM'den böyle bir karar çıkartmak -Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisi olan daimi üyesi olduğu bir ortamda- imkansız. Dolayısıyla sözkonusu yaptırımları, "uluslararası" değil, "tek taraflı" olarak adlandırmak mümkün.
Ancak "tek taraflı" da olsalar, Türkiye'yi derinden etkilemeleri mümkün. ABD'nin İran'a yönelik "tek taraflı" yaptırımları nedeniyle açılan ABD'deki Reza Zarrab/Hakan Atilla davası ile halen devam eden Halkbank davası ortada...