Trump’a suikast girişiminin tek olumlu yanı kasım ayındaki seçimin sonucu ile ilgili ufak da olsa kalan son şüpheleri de ortadan kaldırmak oldu. Artık tüm Dünya’nın 4 yıllık ikinci bir Trump rejimine bir an önce adapte olması gerekiyor.
Ancak, bunu söylerken de özellikle Demokratların Trump ile ilgili çizdiği felaket senaryolarının çok da geçerli olacağına inanmıyorum. Nitekim, biraz da şaşırtıcı bir şekilde Trump suikast girişimi sonrası açıklamalarında MAGA grubunun beklediği gibi kavgacı söylemlerini artırmak yerine daha mutedil ve kapsayıcı açıklamalar yaptı. Göreceğiz. Bu noktada Amerikan ekonomisinin şu an bulunduğu ve yakın gelecekte bulunacağı durum ile ilgili bir değerlendirme yapmakta fayda var.
Her ne kadar 18 Eylül’deki toplantıya kadar daha iki TÜFE verisi ve diğer pek çok diğer veri açıklanacaksa da, bugüne kadar gelen veriler Fed’in eylül ayında faiz indirme ihtimalini artırmış bulunuyor. (Daha önceki 31 Temmuz toplantısında bir aksiyon alınması beklenmiyor.) Öte yandan, Powell haftabaşındaki konuşmasında enflasyonda belirginleşen soğumayı memnuniyetle karşıladığını ifade ederken bile Fed’in ne zaman faiz indirimine başlayacağı konusunda net bir sinyal vermedi.
Goldman Sachs’in ABD’nin bir resesyona girmek üzere olduğu şeklindeki raporu da Powell’ın faiz indirimini daha fazla ileriye atmak gibi bir lüksü olmadığını gösteriyor. (Mamafih, Wall Street bankaları doğal olarak faizlerin düşürülmesini / düşük kalmasını tercih ederler, ve raporlarını da bu minvalde hazırlarlar! Bunu da unutmamak gerekiyor.) GS raporunda işsizliğin son aylarda yükselişini ön plana çıkararak, işsizlikte böyle hızlı bir sıçramanın durgunluğun açık bir sinyali olduğunu öne sürüyor. Bu çıkarımını ise Sahm Kuralı’na dayandırmakta.
Eski Fed ekonomisti Claudia Sahm tarafından geliştirilen bu kurala göre resesyon olması için işsizlik oranının son üç aylık ortalamasının son 12 ayın en düşük seviyesinin yarım puan ve daha fazla üzerine çıkması durumunda ekonominin resesyona girmesi gerekiyor. (ABD’de son 3 ayın işsizlik ortalaması yüzde 4, ve son 12 ayın en düşük işsizlik oranı da yüzde 3,5 ile Temmuz 2023’de!). Trump ise Fed’i seçimlerden önce faiz düşürmemesi konusunda uyarmaya devam ediyor. Ancak başka coğrafyalarda olabileceğinin aksine, ABD’de Fed’in Trump’ın söylemlerini kaale alması beklenmiyor.
Fed’in gevşeme döngüsünü başlatmasıyla doların parite değerinin düşmesi ve dolar endeksinin gerilemesi beklenebilir. Nitekim Haziran sonundan beri dolar endeksinde görülen 106’dan 103.7’e düşüş doğrudan Fed’in faiz indirimi konusunda piyasanın artan beklentilerine dayandırılabilir.
Tarihsel olarak bakıldığında ise doların Fed’in gevşeme döngülerine olan tepkisi karışık bir görüntü çizmekte. Bu konuda söylenebilecek olan eğer Fed zamanında ve doğru aralıklarla gevşeme döngüsüne başlarsa doların çok fazla değer kaybetmeyeceği, ancak gecikir ve yüksek oranlı faiz indirimleri yapmak zorunda kalırsa da doların daha yüksek oranlı bir değer kaybına uğrayacağıdır.
Bu şartlar altında ABD borsalarının önümüzdeki dönemde nasıl bir performans göstereceği de merak konusu. Bilindiği gibi Muhteşem Yedili (Magnificent Seven) olarak adlandırılan S&P 500 endeksine dahil 7 büyük IT (ve de artık aynı zamanda AI) şirketinin hisselerinin performansı ile diğer 493 şirketin performansı arasında son dönemlerde ciddi bir fark ortaya çıkmış durumda.
Normalde bu farkın orta vadede azalması beklenebilir. Ancak, analistler Mag 7’nin sene sonuna ilişkin kâr beklentilerini artırırken, diğer şirketlerinkilerini azaltmış durumdalar. Belki 2. çeyrek sonuçları her zamanki gibi yaratılacak olan “sürpriz kâr” faktörüyle ayakta dursa bile bunun senenin tamamına yayılması zor gözüküyor. (ABD’de böyle bir sürpriz sonuç açıklama geleneği var. Her ne hikmetse son 10 yılda Amerikan şirketlerinin yüzde 74’ü ortalamada tahminlerin %6.8 yukarısında kâr açıklamış!)
Kısaca, Fed zamanında ve doğru bir patikada faiz indirimlerine başlarsa doların değerinde geçici bir düşüş ve ABD borsalarında ise gene geçici bir yavaşlama sonrasında tekrar yükselme trendi görürürüz. Fed’in geç kalması ve ABD ekonomisinin bir resesyona girmesi durumunda ise aksi yönde gelişmeler yaşanması şaşırtıcı olmaz.