MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Büyükelçisi Flake’in, 26 Ocak tarihinde Cumhurbaşkanı’na güven mektubu sunmasının hemen ardından 31 Ocak’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmesini “ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin ayağının tozuyla, henüz çiçeği burnundayken, koşa koşa İmamoğlu’na gitmesi zarfsız bir mesajdır” sözleriyle eleştirdi.
MHP’nin Kızılcahamam’da yapılan kampı sonrasında yaptığı basın toplantısıyla iç ve dış siyasete ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, ABD Büyükelçisi’nin, diplomatik teamülleri çiğneyerek soluğu İBB’de almasını kasti ve programlanmış bir tahrik olduğunu belirterek, “Bu büyükelçi, Türkiye’nin iç siyasetine müdahil olmaya kalkışmıştır. Bu yanlıştır, Türkiye’ye bir nevi müstemleke ülke muamelesidir. Anlaşılan bu büyükelçi Ankara’ya heybesi epey dolu gelmiş, okyanus ötesinde itinayla hazırlanmış uzun bir talimat listesini kademe kademe tatbik etmeye koyulmuştur” dedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Osman Kavala kararını ise Türkiye’nin hukuk gücüne ve demokrasi güvenliğine suikast olarak değerlendiren Bahçeli, “Türk yargısı bağımsızdır, tarafsızdır, kararları objektiftir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kendi işine bakmalıdır” diye konuştu.
CHP’nin birinci çıktığı il ve ilçelerde çalışma yapılacak
Bahçeli, 19 Şubat’tan itibaren son seçimlerde CHP’nin sandıktan birinci çıktığı 6 il ve 125 ilçeyi kapsayan 131 ayrı seçim bölgesinde çalışma yapacakları ve CHP’nin gerçek yüzünü millete anlatacaklarını söyledi. Seçimlerin zamanında yapılacağını, MHP’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla işlerliği ve ilerleyip güçlenmesi için insanüstü bir çaba göstereceğini ifade eden Bahçeli, muhalefet partileri tarafından yürütülen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını eleştirerek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geriye dönüş ne mümkün ne de muhtemeldir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun yer aldığı “Etnik köken, inanç, engellilik, cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacaktır” afişini sert bir dille eleştiren Bahçeli, “Türkiye’de dezavantajlı hiçbir kesim yoktur. Etnik kökenin dezavantaj olduğunu söylemek Türk milletine meydan okumak, milli kimliği yok saymaktır. Bunun adı bölücülüktür. Cinsel yönelim hususundaki dezavantajdan dem vurup bunun yasal güvenceye alınacağını vaat etmek ahlak ve maneviyatımıza sürülmüş kara bir lekedir” diye konuştu.