Küresel ekonomileri ve neticede dünya ekonomisini daha iyi anlayabilmek için sürekli olarak yabancı basını, meslekî yayınları takip ederim. Bunu uzun yıllardır yapıyorum, genç iktisatçılara da ısrarla öneririm.
Biliyoruz, bazı ABD Bankaları iflâs ettiler, buna Avrupa’dan katılan bankalar da oldu. Özetle son on-on beş gündür banka iflâsları; sebepleri, oluşumu, domino etkisi yaratıp yaratmayacakları, başka bankaların da iflâs listesine katılıp katılmayacağı, hisse senedi satışları, FED faiz artırımı (ki bugün, 20/3/2023 açıklanacak) vb yanlarıyla konuşuluyor, yorumlar yapılıyor. Bence yapılan yorumların bazıları çok gerçekçi, bir kısmının da haklılığı ortada.
Bizim basında, ama daha ziyade sosyal medyada da yazıldı. Bu iflâs konusuna hisse senedi satışlarının, kripto paraların yanında başkaca temel bir nedenin ve bakış açısının olduğunu düşünüyorum.
Önce şunu biliyoruz ve kabul ediyoruz ki, hisse senedi satışları ve FED faiz oranındaki değişikliklerin yanı sıra kripto para etkisinin de bu işte rolünün var olduğunu. Var ama öyle majör bir pay değil bu… Yine de IMF Başkanı Georgieva’ nın konuya ilişkin söyleminin etkili olduğunu düşünüyorum. Netice itibariyle IMF Dünya Başkanı… Bunu bir önceki yazımda Ekonomim.com da yazmıştım.
Amerikan bankaları, California ve civarında yerleşik, yani silikon vadisinde faaliyet gösteriyorlar. Bu cümleden bu üç bankanın lokal bankalar olduğu çıkarımı yapılmasın. ABD de var olan 5.200+ (Yakın döneme kadar galiba 9.900 banka vardı) banka arasında meselâ SVB ilk 20 içinde, hattâ 16. banka.
Özellikle silikon vadisinde olup da ABD ekonomisinin ilk 20 bankası arasında yer almak, mutlaka özellikle bilgisayar yazılım sektörüyle ağırlıklı olarak çalışıyor olmayı gerektiriyor. Bilgisayar hardware sektörünü bilemiyorum ama software gayet başarılı ilerleyen, kârlılık gösteren bir alt sektör, her halükârda da donanımın yanında…
Şimdi dönelim Forbes Magazine’in 14 Şubat 2023 tarihli sayısındaki haberine ve makalesine… SVB, son göstergelerde kapasite bakımından ABD Bankaları içinde ilk 20’de ve 209 milyar ABD Doları mal varlığına sahip. 1983 yılında kurulmuş. Banka 2008 krizinde de karşılaştığı ekonomik zorlukların üstesinden gelebilmiş. Anlamlandırmaya çalıştığımız; bu olayın silikon vadisi ve SVB ta neden önce olduğu ve esasen neler olduğu…
SVB, standart bankacılık yapan sıradan bir banka değil. Venture Capital ve teknoloji startup şirketlerini desteklemesi ile tanınan bir banka. 2020 yılında, düşük faizli uygulamalarla start up (Yeni başlayan şirketler) desteği, özellikle teknoloji ve Angel Investors (Melek yatırımcılar) ile çalışmalarında SVB, ABD Bankaları içinde mevduat toplayan önemli bir banka.
Bütün bu olumlu referanslara karşın; 2019 yılında 189 milyar $ olan mevduat, 2021 yılında 61 milyar $ a düşünce alarm zilleri çalmaya başladı. SVB Kârlılığını artırmak ve daha güvende olmak düşüncesiyle uzun vadeli yatırım hisseleri almayı denedi ki bu 80 milyar $ idi. Kârı hızla artırma isteği, ekonomide doğal karşılanan yüksek risk almayı gerektiriyor, ancak SVB risk yönetmenleri bu koşulu dikkate almadılar (diyelim). Bu arada ABD enflasyonundaki artışlar ve faiz hadlerindeki düşüşler de problemi SVB aleyhine büyüttü. Ayrıca mudilerin her para çekişinde SVB hisse senedi satarak bunu karşılamaya çalıştı. SVB panik nedenli olsa gerek hisse senedi satışlarını bir defada yapmaya çalıştı ki bu da iflasın ivme kazanmasına yaradı. Nakit kaybı 1.8 milyar $ oldu.
Silvergate, kripto para üzerine yatırım yapan bir başka banka… Bir şekilde Silvergate Bank da SVB nin izinden gider gibi oldu. Yani eldekileri süratle nakde tahvil ederek krizden çıkmak… Sonunda duruma Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) müdahil oldu. Bir anlamda bizdeki TMSF benzeri bir kurum olan FDIC, mudilerin ve yatırım yapanların hesaplarının maksimum $ 250.000 kadar sigortalamakla yükümlü… Bu bir garanti.
Bu arada SVB sermaye artışı yaparak nakit sorununu kısa vadede çözmeye çalışmak gibi çok yüksek maliyetli bir çözüme yeşil ışık yaktı. Aşağı yukarı Mart ayının yarısına gelinmişti. Galiba 10 Mart gibiydi. Yüksek faiz alma beklentisiyle borçların büyük kısmını temizleme gayreti, risk yönetiminden uzak geliştirilmek istendiğinde bu sonuç kaçınılmazdır. Bu arada kısa dönemli de olsa; pilotsuz uçak gibi yönetilemeyen SVB, kayıpları ve riski itibariyle şimdi daha da zor durumdaydı. Bu sırada Banka yöneticilerinden Becker Greg yönetimi ele aldı, C Level diğer yöneticilerle beraber SVB nin yaklaşık $4.4 milyarlık hisse senedini satışa çıkardı.
FDIC garantisi dışında geniş kapsamlı nakit uygulamaları ana nedenler olmak üzere batışa geçen SVB nin durumu, bu noktada Lehman Brothers ile benzer yapıya geldi. Aslında gerek FED, gerekse FDIC duruma müdahale ederdi, zaten bir aşamada da ettiler. Çok uzun sürmüştü, 10 Mart, 13 Mart oldu.
Tam da bu noktada Başkan J. Biden bir açıklama yaptı ve bankacılık sisteminin çalışması hakkında referans verdi, mudilerin ve yatırımcıların paralarının güvende olduğunu söyledi. Ayrıca bu zararın vergisini ödeyen vatandaşlardan çıkarılmayacağını de belirtti.
Açıklamada, ABD Hazine Bakanı Yellen’ın, FDIC ve FED’in önerilerini dinledikten ve ABD Başkanı Joe Biden ile istişare ettikten sonra FDIC nin SVB kararının tüm mevduat sahiplerini tamamen koruyacak şekilde tamamlanmasını sağlayacak eylemleri onayladığı kaydedildi.
Ortak açıklamada, “Mudiler, 13 Mart Pazartesi gününden itibaren paralarının tamamına erişebilecekler. SVB kararıyla ilgili hiçbir kayıp, vergi mükellefleri tarafından karşılanmayacak.” ifadesi kullanıldı. Şahıslar garanti altına alınmışlardı ama SVB ve Silvergate Bank zor duruma çoktan girmişlerdi. Konunun gelişmesindeki ayrıntılara dikkat edince bunun gerçekten yönetimdeki net bir mismanagement olduğu ortaya çıkıyor.
SVB Mevduat / Yatırım hesapları bir bilanço yılı öncesine göre abartılı artınca, bu meblağı müşterilere kredilendiremeyince (Satamayınca) ilk panik zaten başlamıştı. 80 milyar Dolar karşılığında SVB nin aldığı MBS Mortgage Backed Securities yani ipoteğe dayalı menkul kıymet SVB de kaldı ki, bunların %97 si on yılın üzerinde geri dönüş veren, ağırlıklı yıllık ortalaması %1,56 olan ipoteklerdi…
FED 2022 yılında faizleri artırdı ve 2023 yılında da buna devam etti. Yellen’in güçlü Dolar politikası çerçevesinde ABD enflasyonu yukarılara çıktı, şimdilerde de yıllık %6 olarak ifade ediliyor. Bu nedenle mudiler riski olmayan, buna karşılık SVB den düşük faizli kağıtları tercih eder oldular. O an için bu durum bir nakit sorunu değildi. Uzun vadeli, düşük faizli ama buna karşılık düşük riski senetler çok daha sağlam görünüyordu. Her ne kadar sonunda bunun da bir maliyeti olsa da bu katlanılabilir bir fayda-maliyet analizi yaptırdı.
Avrupa tarafında da Credit Suisse bu akıma kapıldı ve Union Bank de Suisse tarafından satın alınarak en azından şöhret kurtarıldı… 2008 yılından bu yana Amerika’daki ABD Bankalarının fiilen yaşadıkları en kapsamlı çöküşün hikâyesi böyle…
Sonuç itibariyle, elbette ders çıkarması gerekenler; bankacılar, iş insanları, şirket yöneticileri, startup şirketler, venture capital şirketler, bankacılığa ilişkin devlet sigorta fonları, mudiler, kripto para yatırımcıları, Hazine, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankalarıdır.
Yeterince pahalı da olsa eğitim maliyeti yüksek bu ders çıkarmalar, ileride daha büyük derslerin yaşanarak edinilmesine engel olacaktır.
Dünya bir şekilde 2008 ekonomik krizinden ders aldı, Türkiye de 2001 krizinden bankacılık dersini aldı bence. Umarım bundan sonrası yapılacak hatalar daha dar çaplı hata sınırında kalırlar.