AB Pazarını kaybeden Rusya’nın yeni enerji ortağı Çin

Eser Özdil, Glocal Group Danışmanlık, Yatırım ve Ticaret Genel Müdürü

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 2021’de yaklaşık 210 milyar metreküp boru (bcm) gazı ihraç eden Rusya, 2022’de bu miktarı 142 bcm’e, 2023’te ise %30 daha düşürerek 99 bcm’e geriletti. Bu düşüşün ana nedenleri olarak, Ukrayna işgali sonrası Avrupa’ya gaz akışının kesilmesi ve AB'nin 2027’ye kadar Rus gazına bağımlılığı sıfırlama hedefi öne çıkıyor. Bu bölgesel sıkışıklık, Rusya’yı dünyanın en büyük doğal gaz pazarlarından olan Çin ile yakınlaştırıyor

Rusya ve Çin: Enerji İş birliği ve Jeopolitik Dinamikler

Özellikle son iki yılda Avrupa’nın Rusya ile doğal gaz ilişkisini agresif şekilde sınırlandırması, Rusya’nın Çin ile yakınlaşmasını da tetikledi. AB’nin bu yaklaşımı Rusya’nın doğal gaz satışlarına büyük darbe vurmuş olsa da, ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, Rusya hâlâ dünyanın en büyük kanıtlanmış doğal gaz rezervlerine sahip ülke. Bu rezervlerin %70’i devlet şirketi olan Gazprom tarafından kontrol ediliyor.

Doğal gaz Rusya’nın hem siyasi bir gücü hem de yumuşak karnı. 2021’de Rusya’nın federal bütçesinin %45’ini oluşturan petrol ve doğal gaz gelirlerine olan bağımlılığı dikkat çekici. Bu bağımlılık seviyesi, Rusya’nın yeni stratejik ve ticari ortama uyum sağlamasını da zorunlu kılıyor. Bu çerçevede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin’i Rusya’nın en büyük enerji ortağı yapma hedefi Kremlin’de bir numaralı gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Putin, ABD ve AB’nin baskısına karşı ülkenin gaz ihracat stratejisini Asya pazarlarına yönlendirerek Rusya’nın geleceğini güvence altına almayı planlıyor ve net bir şekilde Çin’in artan doğal gaz tedarikinin farkında.

Bu minvaldeki veriler bir hayli dikkat çekici. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’ne göre, 2010-2020 yılları arasında Çin’in gaz tüketimi %204 artarak 109 bcm’den 331 bcm’e çıktı.Çin’in Ulusal Enerji İdaresi, talebin 2030 yılına kadar 550-600 bcm’e ulaşacağını tahmin ediyor.Rusya’nın doğal gaz kaynakları ve Çin’in artan enerji ihtiyacı, iki ülkenin enerji sektöründeki ticari potansiyelini ortaya koyuyor.

Power of Siberia 1 (PS-1) ve Gelecekteki Doğal Gaz Projeleri

NATO’nun 2022 Stratejik Konsepti’nde, askeri ve siyasi tehdit algılamalarına giren Çin ve Rusya’nın, böylesine gergin bir uluslararası ortamda kendi kurumsal kapasitelerini araçsallaştırarak sistemi dengelemeye çalışmaları sürpriz olmaz. Nitekim hatırlanacağı üzere, Ukrayna işgalinden birkaç gün önce, Putin’in Pekin’i ziyareti sırasında Çin ve Rusya’nın ‘‘sınırsız’’ bir ortaklık seviyesine geçtiği ilan edilmişti. Bu yakınlaşmanın temelinde, kuşkusuz Putin’in Çin’den doğal gaz ticaretine ilişkin talepleri de bulunuyordu.

Günümüz Rusya-Çin enerji iş birliğine bakıldığında, 30 yıllık bir kontratla aktif hale getirilen Power of Siberia 1 (PS-1) boru hattının stratejik bir rol oynadığı görülecektir. Bu hattın kapasitesi yıl sonuna kadar 30 bcm’e ulaşacak ve 2025 yılına geldiğimizde tam kapasiteye yani38 bcm’e çıkacak. İki ülkenin doğal gaz ticaretindeki artış eğilimi de derinleşerek devam ediyor. Rusya, 2021’de yapılan sevkiyatları 10,4 bcm’den 2023'te 22,7 bcm'e yükseltmiş durumda. Bunun yanında, Çin Rusya’dan LNG formunda yaklaşık 8,9 milyar metreküp daha doğal gaz satın aldı.

Ayrıca taraflar ek olarak, 2022 yılında Rusya’nın Çin’e satışlarını 10 bcm daha arttıracak bir anlaşmada da mutabık kaldılar. Böylece Rus gazının Çin’e sevkiyatı gelecekte 10 bcm daha artırılarak toplamda 48 bcm’e çıkacak.

Velhasıl, mevcut ve gelecekteki anlaşmalar, iki ülke arasındaki enerji iş birliğinin ne kadar arttığını gösteriyor.

Rusya-Çin Enerji İşbirliğinde Yeni Dönem ve Power of Siberia 2’nin Geleceği

Her iki ülkenin devlet kontrolünde olan doğal gaz piyasaları, kontratlardaki fiyatların ticari rekabet yerine Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki siyasi müzakerelerle belirlenmesini sağlıyor. Bu siyasi müzakerelerde, Batı’nın ihracat kontrolleri ve yaptırımlarıyla baskı altına alınan Rusya’nın dezavantajlı bir şekilde masaya oturacağını söyleyebiliriz.

Nitekim savaş öncesinde dahi Çin’in mevcut boru gazı sözleşmelerinde, PS-1 hattının en ucuz gaz kaynağı olduğu iddia edilmişti. Putin’in Cinping karşısındaki konumunun 10 sene önceye göre bir hayli zayıfladığını söylemek yanlış olmaz. Rusya ve Çin arasındaki yeni enerji projelerinin fiyat formülleri de bundan nasibini alabilir. Rusya’nın gaz gelirlerine artan ihtiyacını karşılamak için 2024’ün Mayıs ayında Putin, Cinping’e AB’ye yapılan boru hattı gaz ihracatındaki düşüşün neredeyse yarısını telafi edebilecek yıllık 50 bcm’lik Power of Siberia 2 (PS-2) doğal gaz hattının inşasına hazır olduklarını iletti. Ancak, enerji arz güvenliği konusunda ciddi bir sıkıntı yaşamayan Çin, bu projeye ilişkin henüz net bir karar vermedi.

Eğer PS-2 inşa edilirse, Çin 2030’lara kadar Rusya’nın boru gazı ihracatının %60’ını oluşturacak. Ancak Çin, böyle bir bağımlılığın altına girmeden Putin ile asimetrik ilişkinin sınırlarını zorlamak için projeyi zamana bırakarak hem hattın inşası hem de fiyat tarafında imtiyazlar almak istemesi kuvvetle muhtemel görünüyor.

Moskova – Pekin Enerji ortaklığı Ankara’ya nasıl yansır?

Öncelikle, bu yakınlaşmanın Türkiye’nin enerji arz çeşitliliğini hedefleyen geleneksel politikasını değiştirmeyeceği baştan belirtilmeli. Öte yandan Putin’in Cinping karşısında masada daha fazla taviz vermesini gerektiriyor; zira artık yanı başındaki geleneksel Avrupa pazarı yok. Bu yeni ticari ortamda, Rusya’nın Çin’e düşük fiyatlı ve uzun vadeli kontratlarla bağlı hale gelmesi, Türkiye’nin de Rusya ile doğal gaz fiyatları konusunda pazarlık gücünü artırabilir. Türkiye, Rusya’nın Çin’in doğal gaz pazarına yüksek bağımlılığını kendi lehine çevirerek, Rusya ile müzakerelerinde enerji maliyetlerini düşürme ve enerji arz güvenliğini sağlama konusunda önemli avantajlar elde edebilir.

Tüm yazılarını göster