Küresel ekonominin başarı hikayelerinden Güney Kore, 1950-1953 yılları arasında yaşanan Kore Savaşı’nın ardından güçlü bir kalkınma sürecine girdi ve kısa sayılabilecek bir süre içerisinde küresel ekonominin önemli aktörlerinden biri konumuna yükseldi. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan ve dünyanın en fazla ihracat yapan 10 ülkesi arasında yer alan Güney Kore, bu süre içerisinde otomotiv, tüketici elektroniği gibi sektörlerde küresel oyuncular ve markalar da yaratmış durumda.
Dünya ekonomisinin ağırlık noktasının Batı’dan Doğu’ya, ABD ile Avrupa’dan Asya’ya kaymasının bir sonucu olarak küresel imalat yapısal değişime uğradı. Bu değişimle birlikte, Asya ülkeleri “dünyanın üretim üssü” konumuna gelirken, farklı parçaların farklı ülkelerde üretilip, başka bir ülkede de son montajın yapılmasıyla nihai ürünün ortaya çıktığı “bölgesel üretim ağları”, bir başka ifadeyle “ürün paylaşım modelleri” oluştu. Güney Kore’nin bu ağlar içerisinde yer alması ülkenin ekonomik büyümesine ciddi katkı sağladı. Bugün de Güney Kore, “yaratıcı ekonomiye” geçiş sürecinde. Yaratıcı ekonomi, “bilim ve teknolojinin sanayi ile birleşmesi, kültürün sanayi ile entegrasyonu ve eskiden engel teşkil eden sınırların yaratıcılıkla aşılması” olarak tanımlanıyor. Bu kapsamda, özellikle bilişim teknolojileri alanında olmak üzere inovasyona ve araştırma geliştirme çalışmalarına ağırlık veren Güney Kore, dünyada dijital ekonominin de önemli bir aktörü konumunda.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre Güney Kore’nin 20‘yi aşkın ülke ve ülke grubu ile yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşmaları(STA) yaptığını görüyoruz. Bu STA’lar vasıtasıyla Güney Kore’nin, dünyanın farklı bölgelerinden farklı ekonomik büyüklükteki ülkelerle ekonomik ilişkilerini derinleştirdiğini söyleyebiliriz. Ülkenin ihracat destinasyonlarının ortalama 4.926 km uzaklığa ulaşması da bunun önemli bir çıktısı. Güney Kore, Avrupa Birliği’nin de (AB) Hint Pasifik Bölgesi’nde kilit bir ortağı konumunda. AB-Güney Kore STA’sı 2010’da imzalandı ve 2015’te resmi olarak yürürlüğe girdi. 2011 yılında, AB ve Güney Kore arasındaki ilişkiler stratejik ortaklığa yöneldi. Bu çerçevede taraflar, 1 Haziran 2014’te yürürlüğe giren bir “Çerçeve Anlaşma” ile, insan hakları, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, terörle mücadele, iklim değişikliği ve enerji güvenliği gibi önemli siyasi ve küresel konularda güçlendirilmiş iş birliği için bir temel oluşturdu. AB-Güney Kore STA’sı AB’nin ticaret ve sürdürülebilir kalkınma hakkında bölüm eklediği ilk anlaşma olma özelliğini de taşıyor. Bu bölüm, AB ve Güney Kore’nin emek piyasası, çalışma standartları ve çevresel korumayı ikili ticaret ilişkisine entegre ederek sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma taahhüdünü teyit eder nitelikte.
Yukarıda bahsettiğim Çerçeve Anlaşma ve STA’nın üzerinden geçen süre zarfında taraflar arasındaki ticari ilişkiler ilerledi. Taraflar kendi içlerinde dijital stratejilerini belirledi ve ardından dijital ortaklık için adım attı. 30 Haziran 2020’de Güney Kore-AB Zirvesi kararları Endüstri 4.0’a yanıt vermek ve insan merkezli dijitalleşmeden istifade etmek için ikili iş birliğini öngörüyordu. 29 Haziran 2022 tarihli liderler toplantısında ise ikili iş birliğinin kapsamını dijital ortaklık çalışmalarını hızlandırarak genişletme konusunda mutabık kalındı. 28 Kasım 2022’de AB ve Güney Kore arasında Dijital Ortaklık (Digital Partnership) başlatıldı. Bu kapsamda, yarı iletkenler, yeni nesil mobil ağlar, kuantum, yüksek performanslı bilişim (High Performance Computing), siber güvenlik, yapay zekâ, dijital platformlar, veri, dijital kimlik, dijital beceriler konularında ortak çalışmaların artırılması hedefleniyor. Kasım 2022’de AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaret Komiseri ile Güney Kore Ticaret Bakanı’nın başkanlık ettiği 10. Ticaret Komitesi’nde “Dijital Ticaret İlkeleri Anlaşması” imzalandı. AB ve Güney Kore arasındaki dijital ortaklığın kilit çıktısı olan bu ilkeler tarafların dijital ekonomide uygulayacakları uluslararası standartları içeriyor.
AB-Güney Kore STA’nın 1 Temmuz 2011’de yürürlüğe girmesinden bu yana, ikili ticaret ve yatırım önemli ölçüde arttı. Toplam ikili mal ticareti 2021’de 107,3 milyar avroya ulaşarak 2011 yılına göre %70,8 artış gösterdi. İkili hizmet ticareti 2011 ile 2020 arasında %72,2 artarak 2020 yılında 18,6 milyar avroya ulaştı. Mal ticaretinde Güney Kore AB’nin en büyük 9. ihracat destinasyonu iken AB Kore’nin 3. en büyük ihracat pazarı durumunda. Avrupa Birliği, Japonya ve ABD’den önce gelerek Güney Kore’nin en büyük yatırımcısı olmaya devam ediyor. Taraflar arasındaki ikili ticaretin toplam ikili ticaretin %95,9’unu temsil eden makine ve cihazlar (33,9), ulaşım ekipmanları (%18,9) ve kimyasalları (%15,1) da içeren endüstriyel sektörlerde yoğunlaşmaya devam ettiğini görüyoruz. Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana on yıl içinde tarım ürünleri ikili ticareti kademeli artarak artış gösterdi. AB’nin Kore’ye yaptığı ihracatta tarım ürünlerinin payı 2011 yılında %5,3 iken 2021 yılında %7,6’ya yükseldi.
En önemli ticaret ortağımız olması hasebiyle AB’nin, Doğu -Batı ekseninde derinleştirdiği bu ekonomik iş birliği ülkemiz açısından da yakından takip edilmesi gereken bir konu olarak ön plana çıkıyor.