ERHAN BURAK AYDIN
BE Partners Kurucusu
Bir fikriniz, yatırımınız veya işleyen bir sisteminiz var ve bunu proje haline getirip fon sağlamak istiyorsanız, Avrupa Birliği Hibe Programları sizin için en doğru seçenek olabilir.
Projenize fon sağlamanın yanında, Avrupa Birliği Hibe Programları’na katılmak; Avrupa Birliği vizyonu ve Avrupa politikalarına aşinalık kazanmak, sürdürülebilir ortaklıklar kurmak, teknoloji ve know-how transferi yapmak isteyen girişimciler için çok değerli bir fırsat olacaktır.
Avrupa Birliği Hibe Programları, AB üye ülkeleri ve aday ülkeler arasında iş birliğini teşvik etmek amacıyla kurgulanmış olup; çevre, eğitim, gençlik, medya, tarım, hayvancılık, şehir planlama, teknoloji alanlarında uygulanan faaliyetler zinciridir.
Avrupa Birliği Hibe Programları’na vatandaşlar, işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları katılabilmektedir. Her program için katılım koşulları çeşitlilik gösterdiğinden, hibe programına müracaat etmeden önce kurumunuzun hibe programına müracaat edip edemeyeceği detaylıca kontrol edilmelidir. Kurumunuzun, ilgili proje alanında daha önce çalışmalar yapmış olması sizi öne çıkaracak önemli bir etken olacaktır.
Avrupa projesi yapmak genel olarak meşakkatli bir süreç olarak nitelendirilmektedir. Proje yazımını ortaklarla birlikte paylaşmak, istenilenleri açık ve anlaşılır şekilde aktarmak, bütçelendirmenin inandırıcı ve dengeli olması, dikkat edilmesi gereken hususlardan birkaçıdır.
Avrupa Birliği ülkeleri ve aday ülkeler arasındaki bağın güçlendirilmesi programın temel ilkelerinden olduğundan, başvuruların büyük çoğunluğunda farklı ülkelerden ortakların bir araya gelerek bir konsorsiyum oluşturması şart koşulmuştur. Genellikle ortakların en az biri veya birkaçının Avrupa Birliği üye ülkelerinden birinde olması beklenmektedir. Konsorsiyumdaki her bir ortağın spesifik bir rolü olmalıdır ve projeye gerçek anlamda bir değer sağlamalıdır. Katılımcı sayısı arttıkça proje ve hibe yönetiminin zorlaşacağını göz ardı etmemeli, konsorsiyumunuzu kurmak için erkenden çalışmalara başlamalısınız.
Ülkemiz 26 Şubat 2002 tarihinde imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye'nin Topluluk Programlarına Katılmasının Genel İlkeleri Hakkında Çerçeve Anlaşma" ile aday ülke olarak bu Avrupa Birliği Hibe Programları’na katılım sağlamaktadır. Ancak, 2014 yılına kadar hibe fonlarının ülkemizde ağırlıklı olarak kamu kurumları tarafından kullanıldığı gözlemlenmekteydi. 2014-2020 yılları arasında ise, Sivil Toplum Kuruluşlarının Avrupa Birliği Hibe Programları’ndan aktif bir şekilde yararlanmaya başladığı ortadadır. Açıklanan verilere göre, Türkiye 2002 yılından 2022 yılına kadar toplam 9,3 milyar Euro değerinde Avrupa Birliği hibesi kullanılmış olup, bu hibe miktarının yaklaşık 300-350 milyon Euro kadarı sivil toplum örgütlerinin doğrudan kullanımına tahsis edilmiştir. Bugüne kadar Türkiye’de Avrupa Birliği Hibe Programları tarafından fonlanan 1500’e yakın dernek ve vakıf mevcuttur. Toplam kaynağın yaklaşık 1,5 milyar Euro’su tarıma, 1 milyar Euro üstünde bir kaynak çevre altyapı projelerine, 1 milyar Euro’ya yakın kısmı ise sanayi ve teknoloji geliştirme projelerine harcanmıştır.
Avrupa Birliği, her yıl Türkiye’den başvuruculara imkan veren 400’e yakın hibe programı yayınlamaktadır. Ülkemizin 2021-2027 döneminde çeşitli AB programlarına katılımına ilişkin çalışmalar devam etmekte olup, henüz katılmadığı birçok Avrupa Birliği programına ilişkin görüşmeler devam etmektedir.