Bundan tam 87 yıl önce Çanakkale’de sardalye konservesi yaparak üretim hayatına başlayan Fide Konserve, pandemide adeta Avrupa’ya ‘bağışıklık’ ihraç etti. Uzun süre saklanabilme özelliği ile pandemide Avrupa’da evlerin kilerlerini Türkiye’den giden mandalina kompostosu doldurdu. Bunun yanında kemik, ilik suyu, ton balığı gibi bağışıklığı daha çok artıracağına inanılan ürünlerde de talep artışı yaşandı. Öyle ki Fide’nin 2019’da satışlarının yüzde 30’unu ihracat oluştururken, 2020’de pandemi nedeniyle ticaretin frene basmasına rağmen ihracat oranlarını, iç piyasa ile eşitleyerek yüzde 50’ye çıkardılar.
COVID-19 salgınının gıda sektörünün ve uzun süre sağlıklı gıda saklayabilme teknolojisinin öneminin bir kez daha altını çizdiğini kaydeden Fide Konserve CEO’su Cemal Konakçı, “Türkiye’nin verimli topraklarında yetişen en taze sebze ve meyveleri doğal hali ile konserveleştiriyoruz. Her yıl yaklaşık 100 bin ton ürün işleyip 50 ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yıl ihracatımız 17 milyon dolar civarındaydı” diyor.
Uzun yıllar greyfurt konservesi üreten firmalarının bu alanda bir dönem dünya birincisi olduğunu kaydediyor Konakçı ve ekliyor: “ABD ve İngiltere’ye satıyorduk. Ancak greyfurtun çeşitli ilaçlarla etkileşiminin sorun yarattığının söylenmesi nedeniyle bu işi bıraktık. Yeni bir ürün üzerinde çalışırken mandalinada karar kıldık. Bu üründe ihracatımızın yüzde 90’ı Avrupa’ya, Ortadoğu da bir miktar alıyor. Ama özellikle pandemide Avrupalı anneler çocuklarının C vitamini alması için mandalina konservemizi kahvaltıda ekmeğe sürerek çocuklarına yedirdiler. Kilerlerini 350 gramlık ve 3 kiloluk ürünlerimizle doldurdular. Adeta bu üründe stok yaptılar. Bu ürünün en büyük üreticileri ABD’liler ve Kanadalılar pazarda onlara fark atıyoruz. Tesco, Safeway, Asda, Sainsbury’s, Kaufland gibi büyük zincir marketler için de özel üretim yapıyoruz. IFS, BRC, ISO ve HACCP belgelerine sahibiz.”
35 milyon dolarlık yatırımın son etabı hayata geçiyor
Konakçı, mandalina konservesi ile birlikte son iki yıldır özellikle ton balığına yatırım yapıtlarını ve tam pandemide artan ilgiye bu sayede cevap verdiklerini belirtiyor. Konakçı, tesis yatırımları hakkında bilgi vererek, “35 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız demiştik. 25 milyon dolarını yaptık tamamladık. Şimdi de 10 milyon dolarlık kısmı için çalışıyoruz. Ton balığı, domates salçası, közlenmiş ürünler, hazır yemekler ve mandalina konservesinden oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. İç pazarda ton balığında iddialıyız. 350 kişiyi istihdam ediyoruz. Mevsimsel olarak 500 kişiye çıkıyoruz” şeklinde konuşuyor.
Horeca-perakende ihracat-iç pazar dengesi…
“Pandemi her şirkete olduğu gibi bize de çok şey öğretti” diyor CEO Cemal Konakçı ve şunları söylüyor: “İki alana üretim yapıyoruz. Biri perakende diğeri horeca. Yani hotel, restoran ve cafe’ler… Eskiden horeca pazarını çok daha fazla önemsiyorduk. Hatta bir dönem yüzde 80 horeca’ya çalışıyorduk. Ama bunu dengelemeyi öğrendik. Pandemi ile birlikte de ihracat ve iç pazar dengemizi kurduk. Bunlar artık olmazsa olmazımız.”
Yurtdışında ‘kemik suyu cafe’ yeni trend
Üçüncü nesil kahvecilerin karton bardaklarıyla dolaşmak bir dönem plaza insanının sokak modası haline gelmişti. Cemal Konakçı’nın verdiği bilgiye göre, pandemi öncesi ABD’de başlayan ‘kemik suyu cafe’ trendi artık sağlıklı yaşam tutkunlarının ilgi odağı oldu. Sıcak, soğuk ya da meyve sulu seçenekleri var. Bu akım ilk başladığında ABD’de kemik suyunun bardağı 4 dolar ila 9 dolar arasındaydı. Kemik suyu, sıcak, soğuk ya da bazı meyve sularıyla karıştırılarak satılıyor. Sporcuların daha fazla protein, güzelleşmek isteyenlerin de daha çok kollajen için tercih ettiği kemik suları, pandemi ile birlikte bağışıklık için de fazlasıyla kullanılmaya başlandı. CEO Cemal Konakçı, Fransa’da kemik suyunun eczanelerde satıldığının bilgisini vererek, şunları söylüyor: “Bizim cam kavanozlar içinde ilikli kemik suyumuz, paça+ilikli kemik suyumuz, tavuk suyumuz ve kelle paça çorbamız var. Türkiye’de bu ürünleri kavanoza koyan ilk biziz. Kaval kemiğinden yaptığımız kemik suyumuz 24 saat kısık ateşte pişiyor. Bu çok önemli çünkü yüksek ısıda yapmıyoruz. Belli bir ısıda tutuyoruz ve kollajen yapısını koruyoruz. Ürünümüz pandemide çok tercih edildi.”
Susurluk’taki tesis kendi enerjisini üretiyor
Fide Konserve’nin Susurluk’taki tesisinin çatısı güneş enerji sistemiyle donatılmış durumda. Cemal Konakçı, “1300 kw’lık bir güneş enerjisi yatırımı yaptık. O tesisimizin enerji ihtiyacının yüzde 50’sini çatıdaki sistem karşılıyor. Bu hem gezegenimiz hem de üretim yaptığımız insanlara karşı bir sorumluluğumuz. Temmuz ayında bu enerji yatırımımızı büyüteceğiz” diyor.