840 ton sacı raftan getirecek yerli robotik sistemi kuracak

Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Ford Otosan’da tasarım, konstrüksiyon, fikstür ve özel tasarım makinelerinin mühendisi ve bölüm müdürü olarak çalışan, İnönü fabrikasının kurucu ekibinde yer alan Ümit Nazif Erman, 1988 yılında yine fabrikadan bir arkadaşıyla Erha Mühendislik’i kurar.

Otomotiv sanayi için özel makine, seri üretime yönelik proses ve imalat çözümleri sunmak için kolları sıvayan Erman, 1989 yılında ilk yerli pnömatik manipülatörünü yaparak şirketin ilerideki ana faaliyet alanının da temellerini atar. Erman’ın evde çalışma masasında çizim yaparak başladığı yolculuğu bugün İstanbul’da 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip tesislerde devam ediyor. Pnömatik manipülatörler üretimin olduğu her safhada ağırlığı operatörün üzerinden yükleri alarak indirip kaldırarak yükleme ve montaja yardımcı oluyor. Ergonomi, iş verimi ve işçi güvenliği açısından önem taşıyan pnömatik manipülatörler 2 tona kadar tüm yükleri yer çekimsiz şekilde taşınmasını sağlıyor. Bugün Eczacıbaşı’ndan Siemens’e, Daikin’den Vestel’e, Şişecam’dan Arçelik’e birçok dev şirket Erha’nın ürünlerini kullanıyor. Şirketin PM marka yerli pnömatik manipülatörleri Avrupa’ya ihraç ediliyor. Almanya’da kurulan şirket vasıtasıyla Avrupa’da da BPM markasıyla büyüme planı hayata geçirildi.

Şirketin yönetimine giren Ümit Nazif Erman’ın oğulları Umut Erman ve Barış Erman, özellikle üretim ve Avrupa’ya açılım konusunda önemli rol oynamış. Erha Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Umut Erman, “Ben makine mühendisiyim. Staj için İngiltere’ye gittim. Gazete ve basım makineleri üreten bir şirketteydi stajım. Çocukluğumdan beri babam beni atölyeye götürür çalıştırırdı, elim hep işin içindeydi. Staj yaptığım şirket daha ilk ayda benden kalmamı istedi. O dönemde endüstriyel pnömatik manipülatörlerin çok kullanıldığını gördüm. Niye Türkiye’de yapmayalım diye düşündüm. Zaten babam yıllar önce yerlisini yapmıştı ama ticari düşünmemişti. Üç yıl sonra İngiltere’den dönünce babamla konuştuk ve üretime geçme kararı aldık. 2004 yılında da üretime geçtik. Kardeşim Barış elektrik mühendisi. O da aramıza katıldı. Renault için motor yatakları işleme projesini gerçekleştirdik. Ford Connect’in aks hattının imalatında özel makinalarımızla yer aldık” diyerek pnömatik manipülatör üretimine nasıl başladıklarını özetliyor.

Avrupalı devlere makine aksamı üretiliyor

Pnömatik manipülatör için Ar-Ge çalışması yaptıklarını ve dört modelle başladıklarını kaydeden Erman, şöyle devam ediyor: “Bu ürünler tamamen ithal geliyordu ve önemli bir fırsat olarak gördük. Bugün 2 binin üzerinde ürünümüz var. Yerli marka olarak tekiz. İyi makineciyiz ve makine aksamları üretelim dedik. Almanya ve Avusturya’daki firmaların kapısını çaldık. Bugün Almanya, Avusturya ve İtalya’da dev firmalara üretim yapıyoruz. Örneğin FLS Smith diye bir şirket var. Sıfırdan çimento fabrikası, maden tesisi yapıyor, konveyör hatları var. Onlara üretim yapıyoruz ve bizim büyümemizde önemli katkıları oldu. Buradan Küba’ya, Mısır’a ürünlerini sevk ettik. İş makinaları devi Bauer için de üretim yapıyoruz. Dünyanın en büyük robot markası Kuka’nın tedarikçisi olduk. Onların projelerinde ürünlerimiz yer alıyor. Ürünlerimizin dünyada gitmediği ülke yok. En son Suudi Arabistan’a ordu için bizim manipülatörlerimiz gitti. Türk markalarının yurt dışındaki projelerinde de ürünlerimiz tercih ediliyor. Bundan sonraki hedefimiz nedir derseniz; kaynak, talaşlı imalat, boya ve montaj kapasitesine sahip entegre tesisimizde ihtiyaca yönelik anahtar teslim hizmet sunan alanındaki tek firmayız. Hedefimiz Erha Mühendislik’i Türkiye’nin nesiller boyu süren markalarından biri haline getirmek…”

Tasarım ofisi kuracak, yeni ürünler geliştirecek

Umut Erman, yeni ürünler ve teknolojiler üzerinde çalıştıklarını da anlatıyor ve bu konuda sözü kardeşi Barış Erman’a bırakıyor. Küçük makinalarda rekabetin çok yoğun olduğunu belirten Barış Erman, tasarıma odaklandıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Tasarım ofisi kuruyoruz. 15 kişilik bir mühendis ekibimiz var. Yeni ürünler ve müşteriden gelen talepler doğrultusunda çalışmalar yapacağız. Ar-Ge’si biten bir robotik sistem üzerinde çalışıyoruz. 840 ton sacı otomatik olarak depolama, depodan çağırma sistemi olacak. Normalde zemine yayılı yükleri 8 metreye 21 metre boyunda, 6 metre genişliğinde 65 ton çelik imalatı içeren bir sistemde stoklayacak. İçinde kendi özel asansörü olacak. İstenen ölçüde sacı otomatik raftan getirip iş bitince götürecek. Böylece stok takibi de yapacak. Bu sistemle yükler daha verimli depolanacak. Alandan, zamandan tasarruf sağlanacak. Bütün prosesi robotik hale getiriyoruz. Yalova’da bir yerimiz var, bu sistemin üretimini orada yapacağız.”

“Gençlere meslek kazandırmayı ülkeden aldıklarımızı geri ödeme fırsatı olarak görüyoruz”

Sürdürülebilir kaliteyi ve gelişimi hedef koyan Erha Mühendislik’te Ar-Ge konusuna büyük önem veriliyor. Şirketin altı projesi TÜBİTAK tarafından hibe desteği almış, iki projesi de KOSGEB tarafından kabul edilmiş. Şirketi çalışanlarla birlikte büyüttüklerine değinen Umut Erman, şöyle devam ediyor:

“Çalışanlarımızın çoğuyla uzun yıllardır birlikteyiz. Meslek lisesinden staja öğrenci alıyoruz. Bir insana meslek öğretmenin hem bize bereketi olduğunu hem de bu ülkeden aldıklarımızı geri ödeme fırsatı olarak görüyoruz. Ülkemizde en büyük eksiklik mesleki eğitimin zayıflaması… Aslında çok iş var ve önümüzdeki süreç Türkiye’nin daha çok kazanacağı bir dönem olacak. Bu açıdan da mesleki eğitim ve meslek liselerinin güçlenmesi büyük önem arz ediyor.”

Tüm yazılarını göster